Trendeki kız kitabını okuduğum için yazarın hem anlatım hemde yazımını yine çok beğendim;
Kitapta kadınlara yapılan şiddet cidden beni çok üzdü hem psikoloji hemde fiziksel şiddetin tüm hayatları etkilemesi, çok yıpratıcı.
•Jules ‘in tüm çocukluğu kilosuyla bedeniyle dalga geçilmesin özellikle belli bir sayfada gittikleri nehir kenarında uğradığı hakaretler fiziksel şiddet beni çok yaraladı.
Tüm çocukluğu hep ikinci plan olarak yaşaması ablasının gölgesinde sürekli ezik muamelesi görmek çok acı.
•Nel ‘in tüm hayatı nehirde ölen kadınlara adaması kendi sonunu getirmesine sebep olması, aslında hak ettiğini bulmasına, inanın hiç üzülmedim.
Ne ekersen onu biçersin misali.
•Lena benim aslında en benimsediğim karakter oldu. okudukça önce gıcık olsanızda zamanla ergenlik hayatınızda kendi davranışlarınız gözünüzün önüne geliyor.
Herşeyi sakladığı için ona kızsam da kocaman kadınların yapamadığını yapıyor herşey ortaya çıkmasında rolü büyük.
•Helen’ nin güçlü bir kadın olduğu başta düşünsenizde, kocası tarafından aldatılan ama evine yuvasına sahip çıkan imajı malum çok tanıdık.
Okul müdüresi okumuş görmüş kadın olması gerekirken tamamen bir aptal, yaptığının sonucunda yalnız kalması hak ettiği son.
•Louise’i anlamayı hiç istemem kızını kaybetmiş bir annenin nasıl içinin yandığı okudukça sadece tahmin edebilirim.
Çocuklarımızı ne kadar tanıyoruz kısmı oluşuyor.
Herşeyi anneler babalar bilirin aslında bomboş bir söz olduğu çok gerçek.
Kızına olanları bulma arzusu , çok içten.
•Katie’in boyundan büyük işlere karışması öğretmenine aşık olması sonunda hiç hayırlı bitmemesine şaşırmamakla birlikte gerçekten neden öldüğünü hala anlamış değilim yazara kızabilirim çünkü net bir sonuç bırakmıyor.
•Erin iyi bir dedektif olsa da pek etkili değildi sevdiğim bir karakter oldu kendisini yine de tanıdığıma memnunum.
•Nickie dışlanan ama bir çok konuda haklı olan kimsenin dinlemediği biri.
Onun için epey üzüldüm kimseyi ikna edememek bir yana kimsenin seni dinlemiyor olması çok kötü.
_Sadece kadın karakterlerden bas etmek istedim kitap her ne kadar nehirde ölen kadınlardan söz etse de aslında her türlü kadının bir birinin hayatında rol almasıyla ilgiliydi belki bir birleriyle alakaları sadece nel’in ölümü de olsa hayatlarını seçimlerini yaptıklarının sonuçlarını görmeleri gerekli olduğuydu.
-Erkek karakterleri anmıyorum bile,
Ne kadar kızsam az sanırım kadınlar neden erkeklere bu kadar minnet edecek konuma geliyor,hiç anlamıyorum, kıskançlıklarının sevgisizliklerinin sonuçunda hep ölüm olduğunu bile bile peşlerinden gitmekte .
Bile bile lades demek sanırım.
-Kitapta aşırı karakter var çok fazla kişiden bas ediyor sevmediğim ilk yönü o oldu. Sadece katie ‘in nasıl öldüğünü pek anlamadım çünkü düzgün anlatmamış.
Final daha iyi olabilirdi.
Herşeyin üstünün örtülmesi beni çok kızdırdı.
Adaletin sağlandığını düşünüp herkesin kabullenmesi çokta mantıklı gelmedi elbette.
Ama sevdim sevdim.
Kitabı sevgili
L Hitap ediyorum .
Keyifli okumalar .