Güvercin hiç kafeste olur mu?
Olurmuş
Ama onun kanatları gökyüzünde çırpmalı, mutlulukla süzülmeli yeryüzünde...
Kafesinden güvercin çıkabilecek mi?
Sadece mutluluk için kanat çırpabilecek mi?
Erva, ahh onunla üzülüp, onunla sevindim bu hikayede.
Yusuf, ben Yusuf'u çok sevdim. Demir yönünü anlamış olsam da, kalbim Yusuf'la çarptı her sayfada.
Erva hiç ummadığı bir anda kendini bir oyunun başrolünde bulur. Kendini bu oyundan kurtarmaya çalışsa da, aslında oyunda kalmak, sonsuza kadar orada yaşamak artık hayalleri arasında olan şeydi.
Demir, Yusuf yüzünü annesi öldükten sonra kalbine gömen, en acılardan dahi tek başına kurtulmaya çalışan koca yürekli adam.
Demir'in hayatına Erva girdikten sonra, artık içindeki Yusuf'u gün ve gün görmeye başlayan koca yürekli adam.
Ben bu hikayeyi o kadar çok sevdim ki, uzun zaman kitaplığımda bekletip bu kadar geç okuduğum için kendime çok kızdım.
Müslüman bir kadının olması gerektiği gibi aktarılması, sevinçleriyle üzüntüleriyle satırların yüreğimize dokunmasını ne kadar çok beğendiğimi anlatsam da az kalır.
Ben detaylara girip sizi sıkmak istemiyorum. Yalnızca şunu diyebilirim, okurken keyif alacağınız, sayfaların nasıl bittiğini anlamayacağınız bir kitap.
Gönülden tavsiyemdir. Ben çok sevdim. Siz de okuyun 
Şeyma Demir
10/8 ️️️️
Selamlar herkese . Son zamanlarda Türk yazarları okuma konusunda kendimi aştım ve bu durumdan da son derece memnunum. Yazarin diğer kitabına nazaran bu kitap çok eğlenceli ve komikti. Esprili bir dille yazılmış olması da cabasıydı.
Eski bir model, yeni bir pansiyoner olan Şafak kelimenin tam anlamıyla bir çatlak ama en sevimlisinden. Pansiyonunu henüz açmamış ama açmak için canhıraş çalışırken birgün yan binada da bir tadilat fark ediyor ve bir öğreniyor ki adamın teki (Poyraz) orada gece kulübü açacakmış. Eyvah! Şafak'ın eline düşen yandı. İşçilere neler etmedi ki işler aksasın diye . Ama bizim yakışıklı, asla mafya babası olmayan ama ısrarla mafya babası yaftası yiyen, anlayışlı Poyraz'ımız hep alttan aldı. Hep doğru şekilde yaklaştı ve hem Şafak'ın hem bizim kalbimizi çaldı .
Kitapta Şafak'ın anne olamaması ile ilgili bir kısım vardı ki bu beni üzdü ama kitabın sonunda klasik bir mucize ile Şafak'ın çocuğu olmadığını gördüğüm içinde sevindim. Çünkü ne yazık ki bu her kadının başına gelebilecek bir durum ama gerçekçi de olalım kitaplarda veya filmlerde yaşamıyoruz. Olmayınca olmuyor, bu demek değil ki kadın aşık olamaz veya evlenemez. Bu anlamda kitabı daha çok beğendiğimi itiraf etmeliyim. Kitabı veya yazarı hala okumayanlar varsa da tavsiyemdir, #okuyunokutun
Alıntı
.
.
" Bu da yeni moda. Güçlü kadınız diye her şeye şikayet etmeden katlanmamız bekleniyor. Ne hikmetse ya güçlü ya zayıf oluyoruz, ya hep ya hiç oluyoruz. Bir türlü insan olamıyoruz sizin gözünüzde."
Üç Yapraklı Ahududu
