Kitabın teması çok ilgimi çektiği için çok süratle bitirmiş bulundum. Babalar ve oğullar arasında yaşanan kuşak çatışmaları ve zıtlıkları çok güzel biçimde ele almış Turgenyev.
Bir tarafta üniversiteden evlerine dönen büyük nihilist Bazarov ve yandaşı Arkadiy, diğer yanda bu kimselerin gelenekselci aileleri.
Benim fikrime göre iki tarafı da güzel eleştirmiş iyi ve kötü yanlarını gösterebilmiş. Gelenekselci kitlenin aydın tiplemesi ve sosyeteyle dalga geçişi güzeldi, aynı şekilde aşırı bilimsel gözlerle bakan nihilist düşünceye dair eleştirileri de yerindeydi.
Ben Bazarovu sevemedim. Bir insan bir kelebeğin kanat çırpışından, bir bulutun geçişinden, güneşin batışından nasıl etkilenmez? Romantizm nasıl güzel bulunmaz. Ya da güzel bir şiir nasıl ruha dokunmaz. Gerçi ruhu bu kadar önemsemeyip her şeyi maddeye indirgeyen çağımızda garipseyemiyorum.
Neyse kitabın sonunda Bazarov da sözüme geldi. Nihilist olmakta başarısız oldu. çünkü dalga geçtiği değerlerde birine yakalandı: aşk. En çok eleştirdiği değere yani. Oh dedim içimden. Bekara karı boşamak kolay. Neyse çirkinleşmiyim. güzel kitap