Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şimdi çağırırız gelir deniz, ya da ben giderim nehirler boyu. İçimde fersah fersah uzak bir liman, ıssızlığın dalgaları yalar zihnimi. Belki benim her güzel şeyi berbat eden.... Güneşli bulutsuz bir günde, yukarıya kaldırsam, yıldız yağar yüzüme, sanki biraz daha baksam....gökyüzü çatlayacak Ne zaman bir adım atsam, şehir halı gibi kayar ayağımın altından. sanki biraz daha koşsam.... aynı yere varacak . ellerimin üzeri sancı ,büyük hüneri : kendi kendine yarınlar devşirmek. sanki bin yıl daha yaşasam.... her gün ,bugün olacak
işte böyle
İnsan kendini kendine aklamak için dünyayı şahit tutar mı? Tutar ama yalnız kaldığında; günün sonunda iç ses hep haklı çıkar, iç ses, rüya görürken bile haklı çıkar. İsyanların en tehlikelisi kişinin kendisine ettiğidir. Kimi zaman zamanla, kimi zaman ölümden sıyırmakla telafi edilir, bu konuda cesur olmak insanın kendisine ihanetidir ve belki de bedeli en ağır olanı...
Reklam
Geceye ilham
Gecelerim de ay karanlık artık, Önünde perdelenmiş bulutlar. Gözlerim de siyaha aşina.. Doğar mı sabah güneşim.. Belki bu geceme, Belki de yarınıma..
"Belki bugün değil, fakat bir gün iyi olacaksın.. Üzülme..” (Spirited Away)
"(...)Tam da söz 'mutluluk'tan açılmışken, lütfen söyler misiniz bana, niçin bir müzikle tam olarak bütünleştikten sonra güzel geçmiş bir akşamdan, sevimli insanlarla konuştuktan sonra, bütün bunlardan başka bir yerdeki bir mutluluğun çağrışımı gibi geliyor da, gerçek bizim sahip olduğumuz bir mutluluk olmuyor? Neden böyle? Fakat belki siz bu tür duyguları bilmezsiniz?"
Dokunmak istiyorum mısralarım ile; maziye, Bilmem belki o güzelim günlere, Usul usul elimden kayan her bir vakte, Belki de gözlerini araya bildiğim her bir saniyeye, Sağ elimdeki kuş tüylerini yolmuş, Özünü ararken, özünden yoksun. Sol elimdeki gülün yaprakları yutmuş zamanın tozunu. Sevmiş birini garibim; Onu, gözlerini, ararken kimselere kendini sormuş.
Reklam
Kuru Otlar Üstüne
sonra sevim’i düşündüm. onda aradığımı… bu yaşama kapanmış kıpırtısız coğrafyada onda aradığımı… kendimde bulamadığım bir şeydi belki, bir enerji aşkınlığın küçük bir belirtisi. onu değil, onun ötesini düşlemiştim ben. onun ötesinde kurduğum bir hayal dünyasının sadece aracı kılmak istemiştim aslında onu. ama biliyordum. aramızda yine çığlıklarımın birbirine ulaşamayacağı kadar derin ve geniş bir uçurum, bilinçlerimizin yakınlaşamayacağı kadar acımasız bir uzaklık vardı. imkansızlığı düşlemiştim. şimdi yine onunla konuşuyorum kafamda. sevim. son konuşmamızda yalan söyledim sana. tüm kendimi inandırma çabalarıma rağmen pişman değilim seni tanıdığıma. senin gözünden kendimi görmek isterdim. ilerde bana benzemeyeceğin kesin. ve hayatla daha sıkı, doğrudan bir bağ kurabilen, hırçın, yırtıcı ve mutlu olan olacağın da. ki böyle olacağı için bi yandan acırken, bir yandan da seviniyorum senin adına. hayat böyle. bizi birbirimizle buluşturan bu rastlantı bile ne akıl almaz bir bilmece.
246 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Yenə mükəmməl bir əsərin sonunda gəldim. ...Akıntıya karşı yüzen balıkları bilir misin? Belki duymuşsundur böyle balıkları, diger balıkların tam aksi yönünde yüzerler. Neden akıntıya karşı yüzdükleri konusunda birçok düşüncə var tabii... Sebep ne olursa olsun parçalanmak uğruna da olsa kendi istediklerini yapmalariyla ilgileniyorum ben. Bizim İlişkimiz gibi işte... Canımı yakacağını bile bile seni yanimda istiyorum. Parçalanacağımi bile bile sana doğru yüzüyorum. Neden seviyorsun deme. Seviyorum çünkü seviyorum...
Beni İçinden Sev
Beni İçinden SevAhmet Batman · Destek Yayınları · 20184,440 okunma
Bir dövüş olsaydı sonunda belki gevşerdi hırsım belki saçlar taranırdı bir sevişmeden sonra ama ben hınca hınç bekçisi kalacağım burçlarımın sonunda yükü bıraktığıma yanacağım...
"Binlerce belki geçiyordu geceden..."
Reklam
durmadan aynı hataya düşmesi toyluğundan belki. varlığı da yokluğu gibi çok taze,
“beni güzel hatırla! bunlar son satırlar... farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından ya da bir yağmur sel oldum sokağında sonra toprak çekti suyu... kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için. uyandın ve ben bittim...”
Herkes hâlden anlarım diyor, sabahın altısında gidip 3 ton sebze ve meyve kasasını indirip komisyoncu ile tartışmadan işi sonlandırmak belki de sadece hâlden anlayanların işidir.
Elimi uzatsam tutabilirdim seni, öyle yakındın. Zamana kokun sinmişti. Belki de uzaktın, günlerce koşsam yetişemezdim sana. Zamana kokun sinmişti. Tuttum resmini indirdim duvardan. Duvar ağlamaya başladı.
Sayfa 116
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.