Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İstanbul Yolu Neden Önemli?
Rafi Bey’le, meyve pazarında oturuyorduk. Yakındaki camiden çıkan çocuklara uzun uzun bakınca gayriihtiyari bu durumu sordum. Tanıdık birini aradığını zannetmiştim. Birkaç günlük beraberliğin ve yarenliğin verdiği samimiyetle sebebini sordum. Konunun biraz uzun olduğunu, başka zaman anlatmak istediğini söyledi. Hava sıcak, yer dinlenmek için
Hakim Bey, kitap düşmanı idi. Düşünceyi insan için lü­zumsuz, hatta zararlı bulurdu. Kafasının bozulmamasını isti­yordu. Gençliğinde okuduğu şeyleri de bir cemiyetin kefaleti ve vesayeti altında okuması, öğrenmesi lazım olduğu için okumuştu. O, ortalama Müslüman Şark'ın, dinlenmek için aramıza gelip bizi metheden, methede methede anlatan
Reklam
Belki Yarın Güzeldir
youtu.be/GgtU2L1KUrM Herkes her şeyi yarınlara atar. İşlerini,tekliflerini,aşklarını,arkadaşlıklarını, buluşmaları... Ama bir yerde ayrılırlar;kimileri yarın olacak derken kimileri' bugünle yarının arasında ne fark var?' der. Ben ise tüm bunlara rağmen belki yarın daha güzel olur derim. Kim bilir bugün elde edemediğimiz başarıları yarın elde ederiz. Hem belki bize lazım olan biraz enerjidir ve bu enerjiyi elde etmek için birazcık dinlenmek,fazla düşünmemek ve güzel planlar yapmak. Belki yarın güzeldir ve yine belki yarın daha güzeldir öyle değil mi?
gözlerimi kapatır isem hemen yatabilirim aslında. gözlerimi neden kapatmıyorum. hangi sebeb beni bu sâde fiilden alıkoyuyor acep. gerçi sebeplere odaklanmamayı da öğrenmiştim. öğrendiklerim her zaman işe yaramıyor demek ki. öğrendiklerim her zaman işe yaramıyorsa da çoğu zaman istifâdeli olabiliyor. bu iyi bir şey. içerimdeki bazı isteklerin
"demek ki insanlar birbirlerine ancak muayyen bir hadde kadar yaklaşabiliyorlar ve ondan sonra , daha fazla sokulmak için atılan her adım daha çok uzaklaştırıyor. seninle aramızdaki yakınlaşmanın bir hududu , bir sonu olmamasını ne kadar isterdim. beni asıl, bu ümidin boşa çıkması üzüyor... bundan sonra kendimizi aldatmaya lüzum yok..artık eskisi gibi apaçık konuşamayız... bunları ne diye, neyin uğruna feda ettik? hiç!.. mevcut olmayan bir şeye malik olalım derken mevcut olanları kaybettik... her şey bitti mi? zannetmem. ikimizin de çocuk olmadığımızı biliyorum. yalnız bir müddet dinlenmek ve birbirimizden uzak kalmak lazım. ta birbirimizi tekrar görmek ihtiyacını şiddetle duyuncaya kadar...haydi artık. bu an gelince ben seni ararım; belki tekrar dost olur ve bu sefer daha akıllı davranırız. birbirimizden , verebileceğimizden fazla şeyler beklemeyiz ve istemeyiz... haydi artık git...
Kürk Mantolu Madonna
Sign up My Books Browse ▾ Community ▾ Join Goodreads and meet your next favorite book! Sign Up Now Demek ki insanlar birbirine ancak muayyen bir hadde kadar yaklaşabiliyorlar ve ondan sonra, daha fazla sokulmak için atılan her adım daha çok uzaklaştırıyor. Seninle aramızdaki yakınlaşmanın bir hududu, bir sonu olmamasını ne kadar isterdim. Beni asıl, bu ümidin boşa çıkması üzüyor... Bundan sonra kendimizi aldatmaya lüzum yok... Artık eskisi gibi apaçık konuşamayız... Bunları ne diye, neyin uğrunda feda ettik? Hiç!.. Mevcut olmayan bir şeye malik olalım derken mevcut olanları kaybettik... Her şey bitti mi? Zannetmem. İkimizin de çocuk olmadığımızı biliyorum. Yalnız bir müddet dinlenmek ve birbirimizden uzak kalmak lazım. Ta birbirimizi tekrar görmek ihtiyacını şiddetle duyuncaya kadar... Haydi artık Raif. Bu an gelince ben seni ararım; belki tekrar dost olur ve bu sefer daha akıllı davranırız. Birbirimizden, verebileceğimizden fazla şeyler beklemeyiz ve istemeyiz...
Reklam
10.bölüm 17 Yolcu İlk Veda
Buldukları düz yamaçta hızlı adımlarla ilerlemeye devam ediyorlardı bu avantajı iyi değerlendirmek papurayla aralarında olan mesafeyi daha fazla  açmak için aşşağıya baktıklarında artık yeri göremiyolardı sis bulutları görüşlerini kapamıştı ne kadar yüksekte olduklarını tahmin edemiyorlardı bir birlerine yakın yürümeyi tercih ediyorlardı ve hiç
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.