Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Merak etmeyin Hanımlar ve Beyler, eğer Dahi değilseniz uçuk ap.allıklarınız olmayacak demektir. Bilin diye söylüyorum, dahilik ve delilik ince çizgidedir sözü gerçekten doğru. Aksi halde insanlığa faydası olmuş bu insanların komik ya da sapkın çılgınlıkları tımarhaneye kapatılmalarına ya da idam edilmelerine neden olurdu. Özellikle de günümüzde. Çok akıllı olmak da iyi bir şey değil ha her şeyi acayip gözle görüyorsunuz.
Ama bence Pisagor haklıydı. Ben de fen dersinden sonra fasulye tanesini fetüse benzetmiştim bir süre yiyememiştim. Ama o zamanlar çok akıllı olmadığımdan ve bakkala giderken siparişi 10 kere tekrar ettiği halde unutan tayfadan olduğumdan, Ben de bakla fobisi oluşmadı. Bu kitabı okumadan haftalar önce o koca Bir tarlaya fasulye diktikten sonra ölüm tarlası diye sızlanmıştım. Bu kitaptan sonra Pisagor Bizim tarlayı görse bir kere daha kendini ölümün kollarına atardı dedim.
Güvercine aşık olan mı ararsınız, gözüne bir şeyleri sokup kendini bilime feda eden mi -kesin afyonu fazla kaçırmıştı- koka.n bağımlısı ne istersiniz yoksa iflah olmaz kadın düşkünü dahiler mi?
Ee Da Vinci'nin bile vardı bir şeyleri. Bir türlü iş bitiremeyen, maymun iştahlı ama çok zeki şahsiyet. Hiçbir eserini tam olarak bitirmediğini biliyor muydunuz? Vatikan'ı bile parmağında azıcık oynatmış.
Freudcular bir koka.in bağımlısı olduğunu ve sayıların onu öldürmeye çalıştığını sandığını biliyor muydunuz? Herhalde beyine o kadar genişlik iyi değil. baksanıza, hepsi ya kafayı bulmuş ya da bulmak için bir şeyler bulmuş
Her neyse gerçekten sevinin millet, İyi ki Dahi değilsiniz!
Dehşet ve ibretle tavsiye edilir!
Kal Bizimle Daphne
"Yaşanan acılar insanları olgunlaştırır,geliştirir ve değiştirir."
Yazardan daha önce 'Kalenin Havvası' kitabını okumuştum ve çok sevmiştim.
Şimdide onun kadar güzel Kal bizimle Daphne kitabını okudum ..
99 depreminde tüm hayatı değişen Defne nin hikaye sini okuyacaksınız .
Tüm ailesini kaybetmiştir .Amcası ona sahip çıkmıştır ama onun ailesi defne yi istememiştir ve 11 yaşında iken Londraya yatılı okula gönderilir.
Orada tanıştığı öğretmeni Eva ve kızı Susan artık onun ailesi olmuştur .
Çocukluk arkadaşı Nergis ve abisi Ömer'de defne'yi aramaktadır .
Her ne kadar Defne Türkiye dönmek istemesede geçmiş peşini bırakmaz.
Hiç bilmediği bir ülkede, hiç bilmediği bir dil.Zorlu geçen zamanlar ama harika insanlar ile karşılaşması sayesinde çok farklı bir hayat onu bekler.
İçerisinde bolca tarihi bilginin olduğu etkileyici bir kitap. Amasya ya her sene gittiğim için okuması benim için çok daha keyifli oldu.
Ben severek okudum.Tavsiyemdir
-
"İnsan olmanın gereği bir diğerine yardım etmek."
-
" Her şey zamanını bekler.
-
"Çiçek sevgiyi anlatan en güzel hediyedir;siz o,o da sizsiniz
_
Yaşamımı güzelleştirmek için affetmeyi ve affedilmeyi öğrenmem gerekiyor.
Kitap günümüz İstanbul'un da geçiyor. Eğitimini yarım bırakmış genç bir kızın kaybolan kız kardeşini bulmaya çalışırken yaşadıkları sizi çok fazla etkileyecek. Hatta özenle kurulmuş bir dostluğun kanla kurulmuş bir kardeşlik bağından çok daha güçlü olabileceğini gösteren bir kitap. Keşke kitabın sonunu okumasaydim ve sonunu kendi hayal dünyama bırakmış olsaydım. Aynı zaman ben bu kitapta kadın olmanın ve her türlü zorluklara rağmen ayakta durmanın büyüklüğünüde yaşadım. Özelikle son sahneler Allah'ım nasda gözümde canlandı. Fazlasıyla dolu bir kitap.ve zaman zaman gerçekten çok komik olabilen bir kitaptı.
Bana hitap eden bir kitap olduğunu söyleyemem. Frekans, rezonans, herşeyin aslında enerji olduğu vs. inandığım şeyler ama ben daha düşünce gücüyle yeri yerinden oynatacak zihinsel güçte olduğumu düşünmüyorum sanırım.
Kitapta çoğu araştırmalar için kaynak da verilmiş. Eğer kişisel gelişim, olumlama gibi konular ilginizi çekiyorsa bu kitap da ilginizi çekecektir.
Kitapla ve sevgiyle...
Herkese merhaba.
Romantik, aşk kitapları sever misiniz ? Ben bayılırım. Bir de asker hikayesi eklenince tadına doyum olmadı. Kitabımızda Baytar hanım İnci ile Yüzbaşı Cihangir aşkını okuyoruz. Sadece aşk mı ? Dostluk, aile bağları , doğuda yaşam da anlatılmış. Ana karakterler dışında yan karakterleride çok sevdim. Güçlü kadın karakterleri sevdiğimi biliyorsunuzdur artık değil mi ? Burçak tam benlik Cihangir 'in İnci ile uğraşmasını da ayrı sevdim. Bilinen bir kurgu gibi olsada anlatımı, olay örgüsü çok güzeldi. Nasıl başladı , nasıl bitti anlamadım bile.
İnci baskıcı ailesinin zorla evlendirmek istediği nişanlısı Tuna ve ailesinden kurtulmak için , doğuda doktorluk yapan bir arkadaşının yanına kaçıp , kendine yeni bir hayat kurmak ister. Havaalanında uçağa binmeye hazırlanırken nişanlısını görüp saklanmaya çalışırken bir anda Cihangir'e tosluyor. Cihangir saklanmasına yardım ediyor. Sonra tesadüfen ikisi aynı uçakta yolculuğa başlıyor. Ama bu tesadüfler sadece uçakta kalmıyor gittikleri şehirde de bir çok kez ratlaşıyorlar . Cihangir İnci'yi bir şekilde koruyor,kolluyor. Bir yanlış anlaşılma sonucu sahte nişanlılık oyununa başlıyorlar. Ama sonra bu sahte nişanlılık çok güzel bir aşka dönüşüyor. Son sayfalarlarda ki heyecanlanmalardan sonra İnci öyle bir şey buluyor ki. Devamı için hemeeen ikinci kitaba başlıyorum.
Bir Sarışın Küçük Kız / Zerrin Özer
Merhaba arkadaşlar,
Sesini çok beğendiğim Zerrin Özer’in kaleme aldığı Tolga Meriç’in editörlüğünü yaptığı otobiyografisiyle geldim bu sefer.
Ne kadar zor bir hayatı varmış meğer! Annesinden ve ablalarından gördüğü şiddet okurken beni çok etkiledi (Özellikle ablası Tülay’ın davranışları…). İnandığı insanlar tarafından kandırılmış. Defalarca maddi acıdan zor duruma düşürülmüş olması… Yakın bir aile dostu tarafından tecavüze uğramış olması beni derinden etkiledi. Kerim Tekin ve Tarkan ile olan yakın dostluğu. Yanında olup samimi davranan ama arkasından işler çeviren bir dolu insan.
Yaşamı boyunca Zerrin olarak silik bir karakter olduğunu söylese de Zerrin Özer olarak ne kadar güçlü olduğunun farkında.
Ben tesadüfen denk gelip alıp okudum kitabı ve beni etkileyen çokça anıların altını çizdim..
Eğer sizlerde bu tarz kitapları okumayı seviyorsanız akıcı bir kitap olduğunu aynı zamanda rahatlıkla okuyabileceğinizi söyleyebilir ve okumanızı tavsiye ederim.
“Çoğu zaman beynimde bir ip gerili olduğunu düşündüm. Akılla delilik arasındaki bir sınır çizgisi gibi.
O ipin kopacağını ve delireceğimi sanıyordum.”
“Bir evlat isteme hissini yaşayamadım hiç. Çok tuhaf bir şey var bende.. Sanki benim çocuğum olamaz. Ben sanki üçüncü bir cinsim ve çocuk sahibi olma hakkına sahip değilim.”
“Sevilen bir kişi eninde sonunda düzeliyor.”
