Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Selamlaaaar °_°
Spoilerle geldiim
9 yaşından itibaren peşinde gölge olan bir kızımız, ablaları tarafından eziklenen ve çevresinde kim varsa gölge tarafından uzaklaştırılan.
18 yaşına gelince bir sevgili bulursa ve bu gölgenin hoşuna gitmezse ne olur?
Gölge ortaya çıkıyor, şey aslında gölge değilmiş asırlar geçirmiş, 29 yaşında görünümlü, bir ölümsüz erkek °_°
Şaşırdınız dimi? :)
Bende çok şaşırdım.
Kızımız alıp götürüyor bu gölge kardeş kimsenin bulamayacağı bir yere.
Ama kız çok çabuk ısınıyor adama. Bu benim aklıma bir psikolojik sorunu getirdi.
Stockholm Sendromunu duydunuz mu hiç?
Hemen anlatıyorum vikipedi açıklamasıyla;
İnsanın kendisini zora sokan ve üzen koşulları kabullenmesi, savunması, sıkıntıya sokan koşulların nedenlerini görmemesi, ezilmesine rağmen ezenin yanında yer alması, hatta ezen kişiye karşı minnet duyması olarak da tanımlanabilen Stockholm Sendromu; rehinelerin, kendilerini esir alanların duygularını anlama durumuna gelmeleri ve daha sonrasında suçlulara yardımcı olmaya çalışmaları ve sonunda özdeşim kurmaları hali olarak tanımlanır. Stockholm sendromu, tam olarak, rehinenin kendisini rehin alan kişiyle olası diyalog sürecinde oluşan, duygusal anlamda sempati ve empati oluşması olarak özetlenebilecek psikolojik durumu anlatan bir terimdir.
Eveeet işte böyle...
Kızımız 40 küsür yaşına kadar ölümsüzgölgenin yanında yaşıyor, e arada geçen olayları tabi ki anlatmayacağım, lütfen yani :)
Merak ettiniz mi? O zaman hadi birlikte okuyalım, ben serinin devamına geçiyorum. Siz de yetişin bana. :)
İyi okumalar efenim.
Merhabalar:) Bugün hece ölçüsünün ustası canım Cemal Safi’nin tanışma kitabım olan ‘Ya Evde Yoksan’ ile geldiim:) 307 sayfalık bu kitabı ben bir günde bitirdim. Kitabı çok merak ederek ve heyecanla okumaya başlamıştım ki Türkçenin bu kadar güzel kullanımı, kelimeler arasındaki uyum, şiirlerin derinliği daha da çok sevmemi sağladı. Şairin çoğu şiiri Orhan Gencebay ve birçok sanatçı tarafından bestelenmiş. Hem okurken hem de dinlerken keyif alacaksınız
Cemal Safi’yi tanımakta geç kaldığım için bir miktar üzülmüş de olsam geç de olsa tanıdığım için mutluyum. Hala tanışmadıysanız siz geç kalmayın derim:)
“Gözlerim uykuyla barıştı sanma!
Sen gittin gideli dargın sayılır.
Ben de bir zamanlar sevildim amma,
Senin ki düpedüz vurgun sayılır”
Bir dünya daha biter...
Merhabaa; sizlere maalesef ki aslında çok güzel olan ama benim fazla uzun bir ara verdiğim çizgi roman serisi olan Death Note ile geldiim.
Bir kitabı okumaya ara verince tekrar o kitaba dönmek uzun bir zaman alabiliyor bazen. Ben de bunu yaşadım ama sonunda bitti.
L ve Kira’nın savaşı devam ediyor tabii ki serinin üçüncü kitabında da. Ama burada Light Yagami artık üniversite öğrencisi ve L bir anda karşısına çıkıyor, onunla Kira hakkında konuşup, onu yakalamaları için yardımını istiyor. Garip olaylar silsilesi sizleri bekliyor. Beni en çok şaşırtan Light Yagami’nin gerçekten bu kadar soğukkanlı ve zeki olması, davranışları. Siz kesin bu sefer yakalandı dedikçe sanki sizin düşüncelerinizi okur gibi bambaşka şekillerde karşınıza çıkmaya devam ediyor, bu da çizgi romanı bir hayli heyecanlı hâle getiriyor.
Çizgi romanımızın sonunda sizi bir sürpriz karşılayacak, burada açıklayıp sürprizi bozmak istemem ama bu kadar ara verdiğime hem üzüldüm hem de bir an önce dördüncü kitaba geçmek istedim.
Saygıdeğer kitap severler; kesinlikle çizgi romanlara şans verin, gerçekten hem bambaşka hikâyeler hem de çok güzeller. L ve Kira’nın maceraları çizgi romandan büyük bir zevk almanızı sağlayacak.
Hepinize sevgiler, bol kitaplı günler diliyorum.
Yepyeni dünyalarda görüşünceye dek sağlıcakla kalın ve Allah’a emanet olun…
Herkese yeniden merhabaaa! Bugün Centilmen Piç serisinin ilk kitabı olan Locke Lamora'nın Yalanları'nın incelemesiyle geldiim.
Nereden, nasıl başlayacağımı inanın ki bilmiyorum. Ben böyle titiz bir kurguyla yazılmış bir kitap okumadım sanırım. Çok akıcı, çok akıllıca yazılmış bir kitap. Kurgu muazzam. Kitabı bitirdiğimde tek bir soru işareti bile
~YERE YAKIN YILDIZLARA UZAK~
Uzuun zamandır merak ettiğim bir kitabı sonunda okumanın mutluluğuyla geldiim
Allah'ım niye bu kadar geç kalmışımm ..
o kadar güzeldi kiii. Bayıldımm Ben bu ara okumaları salmış durumdayım o yüzden 3 günde bitirdim ama Max 1 gününüzü alır. Aşırı sürükleyici, hep bi sonraki olayı merak ettiren cinstendii hee çokça hüzün barındırıyor onu da söyleyeyimm
Kitapta metronun çökmesi sonucu mahsur kalan 13 kişinin enkaz altında kalıp teker teker ölmesini anlatıyor. Olaylar tabiki bu kadardan ibaret değill .. dahası vaarr Kitaptaki o heyecanıı, üzüntüyü siz kendiniz okuyun tadın taraftarıyım yüzeysel bu kadar söyleyebiliyorumm
Ben çook beğenerek okudum. Sizlere de tavsiye ederimm. Kitapla kalıınn
Merhabalaaaar, sizlere tatlı mı tatlııı güzel mi güzelll olan kitapla geldiim. Satır aralarında buluşalım kesinlikle uzun zamandır okuduğum eğlenceli güzel ve asla sıkmayan kitaplardan bitanesiydiii. Özellikle konusu bence her okurun hayali olan yazarlık ve editörlük aynı zamanda da slowburn bir aşkı içeriyorduuu. Açıkçası ben de hep bi
Murat Menteş ~ Ruhi Mücerret
Bugün Murat Menteş'in okuduğum ikinci kitabıyla geldiim, ilk olarak "Korkma Ben Varım" kitabını okumuştum. Genel olarak kendine özgü bir mizah anlayışı ve üslubu olduğunu okuyanlar olarak biliriz. Bu üslubun ve mizah anlayışının her kesime hitap etmeyeceğini de söylemeden geçemeyeceğim. Kitaba adını veren Ruhi Mücerret, 100 yaşına gelmiş son İstiklal gazisi. Kitap da Ruhi Mücerret'in hayat şartlarına, yaşamında onu ne gibi olayların beklediğine tanıklık ediyoruz. Murat Menteş, savaş, aşk, aksiyon, polisiye, gizem ve daha birçok konuyu harmanlayıp, hem güldüren, hem de yer yer üzülmemizi sağlayan kurgusuyla biz okurlara sunuyor Ruhi Mücerret'i. Ben okurken keyif aldım, dediğim üzere bu kitapla birlikte Murat Menteş'in sadece iki kitabını okumuş oldum, ama bana kalırsa tavsiye konusunda önceliğim "Korkma Ben Varım" kitabı olur, tabii bu da tamamen şahsi bir durum. Keyifli okumalar diliyorum.
"En sevdiğim renk sıralamasında en sonda hep yeşil vardı." Bana bakarak kahverengi gözlerini kıstı. "Fakat seni gördükten sonra tüm renklere kör olup sadece senin yeşilliklerinde boğulmayı göze alacağımı fark ettim."
SELAM! Yeşili Sevmek kitabının yorumuyla geldiim
Konusundan bahsetmesem olmaz
Berika Gül Özdemir annesinin
Serüvenin devamı olan İnce Memed 2 kitabının yorumuyla geldiim, heyecan dorukta, olaylar git gide büyüyor ve ben yine son derece heyecanla oturdum kitabının yorumunu yazıyorum
Ağalık sistemi Memedin düşündüğü gibi Abdi Ağa'yı öldürdükten sonra bitmeyecek. Şimdi de karşımıza Abdi Ağa'nın kardeşi Hamza çıkacak, tüm köye ağa olacak, köylülere Abdi Ağa'nın ettiği işkencelerin daha fazlasını edecek, zulüm, acı, adaletsizlik Kel Hamza'nın gelişiyle son bulamayacak.
Abdi Ağa gitti, Hamza geldi, Hamza gidecek, yerine bir başkası gelecek. Köylünün aç bırakılması, sefaleti, türlü türlü işkenceler, yapılan adaletsizlikler Memed'in içini adeta bir kurt gibi kemirecek. Yaşadıkları topraklarından onları ayırmaya çalışan Ağaların zulümlerine karşı onları nasıl kurtaracağını düşünecek.
Heyecanla okuduğum bir seri, canım İnce Memed'im kitabı okurken hep "hadi kalk birşeyler yap artık tek umudumuz sensin" diyorum bazen.
Köylülerin umutlarını yeşerten, cesaret veren karakterimiz okurların da umut ışığı gibi sanki.
Okumayı düşünenler ertelemeyin, okumayı hiç düşünmemiş olanlara da tavsiyemdir. 3. kitabın yorumunda görüşmek üzere, kitapla kalın
Sellamlaarrr!!! Bugün Yeşilin Kızı AnnE serisinin ilk kitabı ile geldiim. Neredeyse herkes okumuş ve beğenmişti en sonunda bende dayanamayıp başladım. İyi ki de başladım diyorum çok çok güzel bir kitap.
Matthew ve Marilla Cuthbert kardeşler kendilerine yardım edecek bir oğlan çocuğu evlat edinmeye karar verir. Ama bir yanlış anlaşılma sonucu küçük bir kız Anne Shirley gelir. Anne hayal etmeyi, doğayı, çiçekleri, böcekleri çok seven bir kız. Hayal gücü o kadar geniş ki hayran kaldım. İlk başta Anne'i geri yollamayı düşünselerde vazgeçiyorlar. Anne ne kadar çok konuşsada zekası ve hayal dünyası ile etrafındakileri kendisine hayran bırakıyor. Ayrıca Anne bu kitapta 11-16 yaş aralığında oluyor ve resmen gözünüzün önünde büyüyüveriyor. Kısaca konusu bu şekildeydi. Ben kitaba tek kelimeyle bayıldım. Bence herkes bu kitaba bir şans vermeli. Bu arada dizisini izlemedim ama izlemeyi düşünüyorum.
