Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Size ilkimi anlatmak istiyorum:) daha önce hic ciddi iliskim olmamisti biliyo musunuz ama o gelene kadar hersey degisti hayatımdaki herseyim degismisti arkadas ortamım bile normalde böyle seylere müsade etmem ama o bile beni degistirmisti herseyimiz cok guzel gidiyordu biliyo musunuz herseyimiz cok guzel ama yavas yavas guvenim ölüyodu ona karsi
Yaptığın her iş duygularına benziyor. Hayatını zorlaştırıyorsa bil ki gerçekten duygusal olarak bir şeyler çıkmazda. Kolayını seçip çerçeveletmeyi seçebilirdim. Ama ben istemedim. Çünkü beni çok zorluyordun. Sabrımı, sınırlarımı... istedim ki anla. Benim kadar sen de emek ver. Oturduğun yerden çok seviyorum demekle olmuyor. Emeksiz olmuyor, olmayacak.
Reklam
En çok kendime yalan söyledim!!
Ben en çok anneme yalan söyledim.. -Nasılsın? dedi.. -iyiyim' dedim... -Beni üzdüler anne ,paramparçayım diyemedim -Yorgun gibisin dedi -Bugün işler yoğundu dedim. -Anne düşündüklerim ağır geliyor onların başkasıyla mutlu olması fikri bana ağır geliyor' diyemedim.. -Yüzün kızarmış ağladın mı? Sen dedi -Yok anne hava soğuk ondan kızarmıs dedim Ağladım anne yol boyunca ağladım sanki ağlamasam ölecektim öyle bir dolmuştum ki, diyemedim.. -Neden yemek yemiyorsun? dedi -Yediğim kazıklar doyurdu beni anne' diyemedim.. -Mutsuz gibisin dedi -Hayır anne çok mutluyum dedim.. -Mutsuzum anne çok mutsuzum paramparçayım birazda eksik ruhum acıyor Eğer deseydim diyebilseydim annem benimle üzülür hatta ağlar ,belkide kızardı bana hiç değmeyecek insanlara ruhum değdiği için. Annem üzülsün istemedim.. Bu yüzden anneme çok yalan söyledim hemde bir hiç yüzünden!.. 😔
Rehber - Sorgu
Birkaç yıl önce bir şarkıya denk geldim orada gördüm bu yazıyı gerçekten okurken garip duygular hissettim. Bu şarkıyı çok aramıştım tekrar dinlemek için ama bulamamıştım unutmuştum bile şimdi tekrar birkaç yıl aradan sonra tesadüfen önüme çıktı ve sizlerle paylaşmak istedim. ‘’ kocaeli de bir kız vardı dershaneden sınıf arkadaşım 4 -5 sene önce
Bir gün doktorların odasındaydım ve doktorlardan biri bana dedi ki: "Haluk Bey, bu kızı gözden çıkartın." Yanımda da müzisyen arkadaşım Emrah Aydoğdu var. Emrah, "Gözden çıkarılan kadın anlamı Osmanlıca'da Elfida." dedi. Belki tam birebir anlamı olmuyordu ama bir kavram olarak çok uyuyordu. Tabi biz birbirimize sarılıp ağladık.
Uyuyordum. Daha doğrusu uyumaya çalışıyordum. Artık uyuyamadığımı fark ettim ve kendimi uyumaya zorlamak istemedim. Bunu tercih etmedim. Çıkmadım ama yataktan ama aldım elime telefonu. Şimdi bu yazdıklarımı yazmaya başladım. Ben niçin uyuyamıyorum. Niçin uyuyamıyorum? Aslında uyuyamamamın sebebi öyle entelektüel varoluş sancılarından falan kaynaklanmıyor. Sadece kac gündür gündüz geç vakte kadar uyumam sebebiyle geceleri uyuyamıyorum. Fakat bu işin biyolojik tarafı. Bu etkeni göz ardı edemeyeceğimi bildiğim için bunu belirtmeden geçemedim. Ama işte bu sebebin yanı sıra zihnimi rahatsız eden, ruhumu huzursuz eden, varlığımı meşgul eden, beni benden eden, kendime en çok yakınlaştırıp ama bununla birlikte gerçeklikten uzaklaştıran düşler var. Bunlara varoluş sancıları diyebilirim. Ama artık başka bir şey demek istemiyorum. Çünki yoruldum. Çünkü hitamı olmayan bir derde düşmüşüm ve bu beni dehşete düşürüyor. Dehşet aklı aşan, varlığın varlığına ağır gelen ve onu aşan bir şeydir. Tezatlar iç âlemimi esir etmiş durumda. Ve şu ana kadar yalnızca iki tezatı barıştırabildim. Ve daha nicesi üzerine derin mütalaalar yapmam icap ediyor. Ediyor ki bu dehşet verici durumdan kurtulabileyim. Geceden notlar...
diyojen
diyojen
Reklam
ADAM Şöyle arkanıza yaslanın, elinize o an ki koşulunuza uygun nasıl bir ortamda iseniz onu içecek olarak alın (benim tavsiyem Canada dolaylarında yetişmiş üzümlerden özel olarak fermente edilen  Cabernet Sauvignon marka bir kadeh kırmızı...🤔yok yok tamam ince belli, belki bir Amasya bardağında hiçbir tavşana zarar vermeden elde edilerek
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.