Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sağım ama iyi değilim:(
6 Şubat 2023, gece 4.17, şiddetli bir sarsıntıyla yataktan fırladım. İlk aklıma gelen çocuklardı. Odalarına gidip yataklarından onları nasıl alıp yere attım, üstlerine kapandım bilmiyorum. Bekledim, bekledim, bitsin diye bekledim. Ama boşuna beklemişim. Eşyalar hiç durmadan devrilmeye başlayınca bitti, dedim, buraya kadarmış her şey. 12 kat
Bir trombosit anısı
Üniversiteye ilk geldiğim sene, derslerim çok kötü idi. Avarelik çağımdı. Nereden buldum bilmiyorum, Ege Üniversitesi Hastanesindeki lösemili çocuklar için yardım kampanyasına dahil oldum. Bir zaman sonra o çocukların "trombosit" denen bir maddeye ihtiyaçları olduğunu ve bunun kandan sağlandığını öğrendim. Ben de bağış için gittim.
Reklam
"İSİMSİZ KADINLAR 2."
NOT: lütfen kopyalamayınız telif hakkı içerir! Size yıllar önce tanıdığım ama hikâyesini henüz yeni öğrendiğim bir kadından bahsedeceğim. Bu kadınla bir mezarlıkta tanışmıştım. Ağlıyordu. Bir yakınını kaybetmişti sanırım. Yanına gittim ve baş sağlığı diledim. Yüzüme baktı, gülümsedi. Çok ama çok güzel gözleri vardı. İnsan gözlerine bakınca
Yobaz bir muhalifsen mutlaka oku
Öncelikle hiçbir zaman bir paylaşımımın yayılmasını istemedim ama bu ileti inşallah yayılır ve çok fazla insan görür. Çünkü bugün hayatımın başa çıkması en zor günlerinden birini yaşadım ve bunları paylaşmak ve birkaç kişinin bile olsa farkındalığını artırmak istiyorum. Ben bazı şeyler geride kaldı zannediyordum ama kalmamış. Siyasal görüş
Ders Verme Sırası
Hayatımın en mutsuz anıymış, bilmiyordum. Bilseydim bu mutsuzluğa bir şekilde engel olabilir, hatta onların şu an yaşıyor olmaları için kendi mutluluğumdan tamamıyla vazgeçebilirdim. Çocuk Esirgeme Kurumu’nda geçirdiğim 16. yıldı. 2 yıl sonra 18’ime basacaktım ve hemen hemen bütün çocukluğumu geçirdiğim bu yere veda etmek zorunda kalacaktım.
Çok tuhaf zamanlar geçiriyorum.
Mutsuz değilim, fakat mutlu hiç değilim. Sanki evime misafir gelmiş de, bana iyilik olsun diye bulaşık makinasını boşaltmış, fakat her şeyi yanlış yere koymuş gibi. Ben ondan boşaltmasını istemedim üstelik. Hiç ellemese daha çok yardımcı olacaktı. Niye elledi ki? Şimdi onun gitmesini bekliyorum sessizce. O gidince hepsinin yerini değiştireceğim. Çünkü olmadı, yapamadı. İşte böyle bir anlamsızlık içindeyim. Biri bana istemediğim bir iyilik yapmış ve hayatımı daha da karıştırmış gibi.
Reklam
ANKARA NUMUNE HASTANESİ 2009 Yorgunluktan gözlerimi kapatıp dinlenirken, servisin çalan telefonuyla kalktım gecenin üçünde. Yoğun bakıma yeni yatırılan genç bir hasta için çağrılıyordum. Gitmeden hastayla ilgili bilgileri bilgisayardan not edip, beş saat önce yoğun bakıma kabul edilen 21 yaşındaki bayan hastayı enfektif şoka sokabilecek
ben dünyada kimseyi kırmayı istemedim - hiç kırdın mı peki? - gırla! şu günah denen çukur evim oldu bir yerde
Telefon çaldı, başın sağ olsun dediler.Önce ne olduğunu anlamadım.Belki de anlamak istemedim.Zihnim reddetti bu haberi, kabullenemedi.Önce annem sandım.Çünkü başka bir ihtimal yoktu."Baban ölmüş," dediler; "Hayır dedim olamaz, yalan söylüyorsunuz, salak salak konuşmayın, daha akşam beraberdik, kapatın telefonu!" dedim.Sonra
1k ne değildir?
Öncelikle bu iletiyi okumaya başladıysanız sizi tebrik ederim, birisinin içinden gelen hisleri okumak üzeresiniz ama iletiyi okuyup bitirdiğiniz zaman bu sizi hiç ama hiç bilgi katmayacaktır. Sadece kişisel hislerimdir :D Küçüklüğümden beri kitap okurum ama her gün kitap okumazdım. Mesela derdim "canım kitap okumak istiyor." diye
Reklam
Bu kitapla alakalı bir bilgiyi inceleme ve alıntıları okuma yöntemi ile hatırlamaya çalışıyordum. Filtremi "takip ettiklerim" yaptım ve Mert'in incelemesine denk gelince gayriihtiyari epeydir anasayfamda görmedim için profiline tıkladım. Profilindeki Hatay konumunu görünce duraksadım. Yaklaşık bir yıldır da paylaşım yapmamış. Araştırdığımda fark ettim ki depremde ailesi ile birlikte vefat etmiş Mert. Öğrendiğimde çok üzüldüm. Sohbetimiz vesaire yoktu. Bu nedenle bunu buradan yazıp yazmamak konusunda 2 gün düşündüm. Şimdi yazmaya karar verdim çünkü anmadan geçmek istemedim. Ben ölsem, birisi bunu bu vesile ile keşfetse beni yeniden ansın isterdim. Seni hiç tanımayan birinin seni andığını oralardan görüyor musun bilemem Mert. Ama görüyorsan, inceleme için teşekkür ederim. Umarım huzurlusundur.
Mert Yüksel

Mert Yüksel

@mrtyxl
·
14 Kasım 2020 10:44
Friedrich Nietzsche'yi anlamak anlaşılması en zor yazarı anlamaya çalışmaktır. Karmaşık bir yapısı, zor bir üslubu var. Bununla birlikte sıradan bir düşüncesi yok. Beyninden çıkan her şey aforizma. Yazarımız bu kitapta tarihte yer alan gerçek kişi Profesör Breuer ile F.Nietzsche'yi bir kurguda buluşturuyor. Nietszche'yi tedavi etmeye çalışan profesör kendi hastalığını tanıyor bu süreçte. Ardından roller değişiyor ana kahramanımız Friedrich doktor hüviyetine bürünüyor. Kendine has tarzıyla daha bir hasta ediyor karşıdakini. İnsanın hayattaki sürecini tedavi olması gereken değil, tüm hastalıklarla yüzleşmesi gereken bir yolculuk olarak görüyor. Güzel çıkarımlar ortaya konuyor bu süreçte ve Nietszche'nin kendi kitaplarını aşırı felsefik bulanlar için yarı roman yarı felsefe tadında hoş bir eser ortaya çıkıyor.
Rüzgar Gibi Geçecek Bir Kitap Etkinliği (15 Temmuz - 20 Eylül)
İyi geceler site sakinleri. Her birimiz, bizde iz bırakan nice kitaplar okumuş, nice şairleri sadakatle göğsümüzde bir nişan gibi taşımızdır. En sevdiğim kitap değil en sevdiğim kitaplar var benim de. Hangisini seçecek olsam, diğerinde hatrım kalır. Bunlardan en etkinlendiklerimden ve okunmasını istediğim bir kitap var ki okurken yaşadıklarımı
YUNAN MİTOLOJİSİ OKUMA SERÜVENİ
Miraba arkadaşlar kanalıma hojgeldiniz sjsjsjsj. Şaka şaka benim bir kanalım yok, sadece bu cümleyi kurmayı seviyorum o kadar. Yine de merhaba, serüvenimize hojjjgeldiniz. Biz;
scheherazade
scheherazade
ve ben aşağı yukarı bir buçuk senedir mitoloji, dokuz aydır da Yunan Mitolojisi okuyoruz. Geçen pazar günkü buluşmamızla birlikte, alnımızın akıyla Yunan
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.