YUNAN MİTOLOJİSİ OKUMA SERÜVENİ
Miraba arkadaşlar kanalıma hojgeldiniz sjsjsjsj. Şaka şaka benim bir kanalım yok, sadece bu cümleyi kurmayı seviyorum o kadar. Yine de merhaba, serüvenimize hojjjgeldiniz.
Biz; 
scheherazade ve ben aşağı yukarı bir buçuk senedir mitoloji, dokuz aydır da Yunan Mitolojisi okuyoruz. Geçen pazar günkü buluşmamızla birlikte, alnımızın akıyla Yunan Mitolojisi serüveninden çıkıyoruz. Şunu da çok iyi biliyoruz ki Yunan Mitolojisi öyle ardımızda bırakabileceğimiz, unutabileceğimiz bir şey değil. Sadece temel kaynak okumalarını bitirdik diyelim. Yolumuz uzun, gençliğimiz var, dünya mitolojisi kımıl kımıl :) Bu dokuz ay içerisinde üç kez kitap buluşması yaptık, tanrıları çekiştirdik. Hayretlerimizi dile getirdik. Bazen de sövdük. :)
İlyada'dan hemen sonra İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde aldık soluğu. Troya Salonu'nda kalbimiz ağzımızda gezindik. Sergilenen mirasları "işte tanrılara şarap sunarken kullandıkları kulplu kaplar, işte o çok kıymetli üç ayaklar" diye diye, Homeros'un kulaklarını çınlatarak gezindik. Leyla gibi, divane gibi..
2022'de Çanakkale'de düzenlenen Troya Kültür Yolu Festivali'ne gitmeyi çok istesek de gidemedik ama Beyoğlu Kültüryolu Festivali kapsamında, Anadolu Ateşi'nin Troya gösterisini yine kalbimiz ağzımızda güm güm atarak seyrettik. Çok beğendik. Sarhoş gibiydik çıktığımızda..
En temelde okumak ve paylaşmak, sonra beraber aynı eserleri okumak, mitoloji gibi hem köklü hem karmaşık bir alanda okumak bizi çok mutlu etti, hala ediyor. Bugün artık son tragedyalarla birlikte Yunan defterini bir süreliğine kapattık. Bir süreliğine diyorum çünkü buluşmanın hemen akabinde Kadıköy'de yürürken yol kenarında kitap satan seyyar bir satıcıda daha önce hiçbir yerde rastlamadığımız iki tragedya daha gördük, hehehe. Yunan Mitolojisi biten, bitebilecek olan bir şey değilmiş onu anladık. Yine de şimdilik biraz soluklanmak, biraz başka kültürlere yol almak adına Yunan Mitolojisine ara veriyoruz diyelim :)
Bu sürecin sonunda tamamen okuma deneyimlerimizden yola çıkarak, kendimizce bir liste yaptık. Mitoloji okurken almış olduğumuz tek karar, birincil kaynak okumaktı. Bu yüzden okuma listemizde hikayenin hikayesini anlatan kaynaklara yer vermedik.
İşte beş dakikadır lafını ettiğim Yunan Mitolojisi Okuma Listesi/Rehberi şu şekildedir;
Başlamadan önce not: Okuma listesini, genel olarak 4 bölüme ayırdık. Tamamen keyfiii :) Yazının içerisinde bölüm başlıklarını belirtiyorum. Ek olarak bir de görsel şeklinde yazının en altına ekliyorum. Gazanız mübarek olsun :)
Başlamadan önce önemli olan son bir not: Önsöz okuyun! :)
Özellikle tragedyalarda önsöz çok daha önemliymiş, onu anladık. Nacizane bir tavsiyedir, nihai karar elbette sizindir. Bye!
BÖLÜM 1
1. 
Azra Erhat 
Mitoloji Sözlüğü
Okumaya başlamadan önce bu sözlüğü edinmeniz hayrınıza olacaktır. Temel kaynaklarda iki kelime ile anılan olayların ve kişilerin öykülerini uzun uzun ve diğer her şeyle bağlantılı bir şekilde anlatan, yer yer analiz yapan EFF-SAA-NEE bir eser. Azra Erhat olmasaydı ne yapardık bilmiyorum, kendisine minnettarız.
2. 
Hesiodos 
Theogonia - İşler ve Günler
Yunan Mitolojisi'ne giriş için biçilmiş kaftan. Kitabın özellikle Thegonia kısmı önemli, tanrıları sayıyor tek tek. Yine de hikayelerine bakmak için Azra Erhat'a ihtiyacınız var.
3. 
Aiskhylos 
Zincire Vurulmuş Prometheus
Biz bu kitabı Thegonia'dan hemen sonra okuduk ve serüvenin sonunda da "aferin bize iyi yapmışız" dedik. Çünkü Hesiodos, Prometheus'tan bahsediyor biraz. Sıcağı sıcağına bunu okumak pekiştirici olmuştu.
4. 
Rodoslu Apollonios 
Argonautika
Ah bu nasıl keyifli, nasıl dolu dolu bir eserdi! Üstelik dili de çok güzeldi. Mitolojiye dair bir çok ismi, bir çok hikayeyi bu kitapla öğrendik diyebiliriz. Şunu açıkça söyleyeyim ki Mitoloji Sözlüğü olmadan bu kitabı okumak birçok şeyin havada kalmasına, bağlantıların kurulamamasına sebep olabilir. Bu arada internet diye bir şey de var tabi, merak edilen her şey orada da bulunabilir. Sözlüğün avantajı derli toplu ve kaynakçalı bir eser olması.
Argonautika'dan sonra okuma listesi çatallanıyor. İsterseniz Herakles'in yolundan gidip onun hikayelerini okuyabilirsiniz(Herakles, Argonautika'nın başından ortasına kadar var olan sonra kendi yolunu seçip ortadan kaybolan bi karakter), isterseniz Medea'nın yolundan gidip onun hikayesini okuyabilirsiniz (Medea ise Argonautika'nın ortalarından sonra sahneye giren ve sonuna dek hikayeyi şekillendiren, hikaye ile şekillenen bir karakter). Birini diğerine öncelemeniz size hiçbir şey kaybettirmez. Bu hikayeler birbirinden bağımsız, her biri başka bir karakteri anlatıyor. Seçim sizin.
Herakles Yolu:
Genel bir uyarı yapmıştım ancak yeniden hatırlatmakta fayda var, önsöz okumak önemli. Bazen metinde hiç karşılaşmadığımız, karşılaşsak bile anlam veremeyip, bir bağlama oturtamadığımız olayları çevirmen önsözde bize açıklıyor. Herakles konusunda birbirinden farklı çok fazla söylem var. Kafanız karışabilir, normaldir. Önsöz okuyun :)
Ayrıca okuduklarımızdan anladığımız kadarıyla Herakles’in de diğer tanrılar ve kahramanlar gibi birden fazla eşi ve çocuğu var. Okuyacağınız tragedyalarda eşinin ve çocuklarının adını farklı görürseniz kafanız karışmasın. Bu tragedyalar, Herakles’ten bahsediyor olmasına rağmen birbirinin devamı hikayeler değildir. Onun farklı zamanda, farklı eş ve çocuklarla ilgili olan birbirinden bağımsız hikayeleridir.
Uyarılarımızı yaptığımıza göre Herakles Yoluna başlayabiliriz. Buyurunuz..
5. 
Euripides 
Herakles
Şu çok meşhur oniki büyük zorlu görevinden bahsediyor Euripides Herakles'in. Bu arada genel olarak Herakles ile ilgili söylenen şeyler birbirini pek tutmuyor, onu baştan söyleyeyim. Özellikle çocuklarının ölümü hakkında farklı hikayeler var. Şimdi derseniz ki “bize ne çocuklarının ölümünden” demeyin, Herakles işin içinde, demeyin öyle. Bu tragedyada bu hikayelerden birini okuyoruz.
6. Euripides 
Heraklesoğulları
Miraba arkadaşlar, bu hikayede Herakles yok sjsjsj. Zaten tüm bunlara sebep olan şey onun yokluğu. Burada da çocukları ve silah arkadaşının bulundukları kentte tehdit edilmeleri, kent kralının onları koruması, savaş, kurban töreni falanlar filanlar. :)) Herakles yine bir hayalett.
7. 
Sophokles -
Trakhisli Kadınlar
İşte sonunda Herakles sahneye girer ve de çıkar. Farklı bir hikaye ile son bulur hayatı. Demiştim, söylenenler birbirini tutmuyor diye. Bazen olur böyle, çok takılmamak gerek.
Herakles yolu burada bitiyor, önce bunları okumaya karar verdiyseniz şimdi Medea’nın yoluna geçebilirsiniz. Onu çoktan okuyup sonra bunu okuduysanız o zaman sıkı tutunun, savaşa gidiyoruz!
Medea'nın Yolu
8. 
Seneca 
Medea
Medea ile Argonautika’da tanıştık. Kendisi tanrıların kurbanı bir karakter. Gerçi “kurban” ifadesi tartışmaya sonuna kadar açıktır. İhtiraslı, aşık, gözü pek bir büyücü. Hele Seneca öyle bir anlatıyor ki Medea’yı, Medea zihninizin içinden tüm benliğinize yayılıyor. İyi okumalar!^^
9. Euripides 
Medea
Bu da aynı Medea'nın hikayesi, sadece başka bir yazarın, başka bir dille anlatmayı tercih ettiği bir versiyonu. Amacınız hikayeyi öğrenmekse bir Medea kitabını okuyup bir diğerini okumazsanız da olur tabi, kimse size bir şey demez. Eğer öyle yapacaksanız Seneca'nın Medea'sını tercih etmenizi öneririz. Dili çok daha etkileyci. Medea'yı iliklerinizde hissediyorsunuz!
Herakles ve Medea hikayeleri bittiyse sıkı tutunun, savaşmaya gidiyoruz! İllion’a, Troya’ya, Anadolu’ya...
Ama önce bir hikayeyi daha bilmenizde fayda var, çünkü pek kıymetli Homeros savaşın ortasından başlıyor, hatta sonundan. Savaştan önce gerçekleşen ve tüyler ürperten bir olay var. Önce ona bakmalı.
Karşınızda İphigenia...
BÖLÜM 2
10. Euripides 
İphigenia Aulis’te
Biz bu tragedyayı İlyada’dan sonra okuduk. Pişman mıyız? Yioo.
Ama bilseymişiz de öncesinde okusaymışız pek daha keyif alırdık. Sonrasında okuyunca şöööyle bir geçmişe uzanıp, eskiye bakmak gibi oldu bizim için. İsterseniz siz de öyle okuyabilirsiniz, tercih sizin. Bu kitapta geçen hikaye Troya savaşından önce yaşanıyor. Kral Agamemnon’un gemilerini alıp Troya’ya doğru sefere çıktığı vakitlerde. Daha fazla anlatmayayım, zaten kısacık bir hikaye.
11. 
Homeros 
İlyada
Ta ta ta tammmm. İşte savaş başlıyor. Cağğnımız Homeros savaşın onuncu yılından başlıyor anlatmaya. Ordular yorgun, insanlar yorgun, güzel Troya kuşatılmış. Achillieus ergen bir çocuk gibi küs, tripli. Agamemnon kibirli, küstah ve zavallı sjsjjsj. Aynen bunlar benim yorumlarım. Bir de canım ciğerim yiğit Hektor var. Ahh! Evet arkadaşlar gerçekten efsane bir kitap okuyacaksınız, enfess. Rüyalarınıza girecek, benim girdi. Günlerce savaş alanında dolandım rüyalarımda, Homerosla yan yana yürüdüm, bana destanı o okudu. Binlerce gemiyi, onbinlerce yiğit savaşçıyı “birer sayı” olmaktan çıkarıp, her birinin hikayesini en ince ayrıntısına varana dek anlatıyor. Bellek oluşturuyor, gelenek oluşturuyor. Okuyalım, hisedelim, düşünelim.
12. Sophokles 
Philoktetes
Philoktetes ile İlyada’da tanışıyorsunuz önce. Bir adada ölüme terk edilen ama ölmeyen, sonrasında gelip savaşın seyrini değiştiren! İşte o.
Bu hikayeyi bir de Sofokles’ten dinlemek isterseniz, İlyada’nın akabinde sıcağı sıcağına bu kitaba bakabilirsiniz.
13. Sophokles 
Aias
Aias ile de İlyada’da tanıştınız. Yer yer savaş boyu ama özellikle de savaşın son günlerinde adı anılıyor. Adaletsiz bir şekilde dağıtılan savaş ganimetleri onu bir parça :) delirtir. İşte bu hikaye onun hikayesi. Daha derin, daha detaylı. Kocaman kayaları kaldırıp düşman üzerine atan, kendinden başka kimselerin kaldıramadığı bir kalkanı olan, dev gibi, kale gibi bir savaşçı olan Aias aklını nasıl oynatıyor; oynat bakalım.
14. Euripides 
Resos
Gel gelelim Resos’a. Resos bizim neredeyse en son okuduğumuz kitaplardan. Dolayısıyla Troya savaşından aylar sonra sahnede Hektor’u görünce kalbimin nasıl attığını anlatamam! Heyecanla okudum. Fakat neticede bu bir tragedya, ana teması acı. Troya savaşında Troyalılara yardıma gelen Kral Resos’un hikayesi, ölümü, hain ölümü anlatılıyor. Konuyu ele alış tarzı bakımından bayağı etkileyici ve diğerlerinden farklı bir tragedyaydı.
15. Seneca 
Troialı Kadınlar
Savaşın hemen sonrası. Troya kül duman... Hain kostoklar şehri yağmalıyor, çocukları ve askerleri öldürüp kadınları esir alıyor. Olanı biteni ben değil Troialı Kadınlar anlatsın size, buyurun..
(Dilerseniz İlyada’dan hemen sonra da okuyabilirsiniz, hiiiç sırıtmaz, hatta belki çok da güzel olur. Peki madem öyle biz neden hemen onun akabine koymadık. Açıkçası ilk hazırladığımız listede hemen onun akabine koyduk. Ama sonra şöyle düşündük; İlyada bitti. Büyülenmiş durumdasınız. Eliniz ayağınız tutmuyor, beyniniz transta. Henüz savaş sürerken gerçekleşen olayların ve kişilerin anlatıldığı o diğer tragedyaları okuyup, sonrasında Troialı Kadınlar ile birlikte şehirden ayrılabilirsiniz. Düz bir zaman çizgisinde ilerlemek isterseniz bu şekilde okuyabilirsiniz. İstemezseniz, yok ben dönüp dönüp geçmişe bakıcam, kurcalıycam derseniz İlyada’nın hemen akabine yapıştırın gitsin Troialı Kadınları!
16. Euripides 
Andromakhe
Ahh Andromakhe! Esir alındı ve götürüldü. Hem de kocasının katilinin oğlu tarafından. Bırakayım da o anlatsın size derdini.
Buradan sonra okuma sırası yine çatallanıyor. Şöyle ki savaş sona erdi. Şehir yağmalandı, kadınlar esir alındı. Kahramanlar öldü. Bundan sonra okuyacaklarınızın bir kısmı Kral Agamemnon (Akha ordusunun komutanı, Menelaos’un abisi, Helen’in kayın biraderi sjsjsj) ve ailesiyle ilgili hikayeler. Diğer bir kısmı ise heyecanla beklediğiniz, hani Odysseus nerde diye söylendiğiniz bölüm; Odysseus ile ilgili.
Her iki taraf da zaman olarak savaşın akabinde gerçekleşiyor. Agamemnon kentine dönüyor ve tee İlyada’dan hemen önce okuduğunuz İphigenia Aulis’te hikayesinde gerçekleşen olaya bağlantılı başka olaylar yaşanıyor. Madem başladık önce Agamemnon Yolu’nu anlatayım.
Agamemnon Yolu
17. Sophokles 
Elektra
Bu tragedyalar ile ilgili çok fazla bilgi vermek istemiyorum açıkçası. Zaten tragedyaların tamamı çok kısa ve neredeyse tek bir olay etrafında şekillenen hikayelerden oluşuyor. Agamemnon Yolu diyerek sıraladığım tüm tragedyaların heyecanı hep yüksek! Yani kolayca fıtı fıtı okuyacaksınız zaten. Fakat tragedyaları anlattığı olaylardan ziyade karakterlerin ruhsal dünyaları, ahlak anlayışları, kişilikleri, dünya görüşleri çerçevelerinde okursak bir şeyler yakalayabiliriz. Özellikle de ölümlülerin tanrılar ile olan ilişkileri bizlere ucu bucağı olmayan tartışma alanları sunmaktadır.
Devam edelim;
18. Euripides 
Orestes
Vicdan azabı, arınma, hayatta kalma mücadelesi, onur, şeref... Ve kötü bir adam. Safii kötü.
Hatta çevirmenin aktardığı şekilde: “Menelaos, Aristotales’in vurguladığı gibi ‘hiçbir nedene dayandırılamayacak derecede kötü biri’.” Kötü ile savaş..
19. Euripides 
İphigenia Tauris’te
Hellöövv bakın kimler geldi. Hehehe. :’)
Tanrıların işine akıl sır ermez arkadaşlar, çok da ş’apmamak lazım. Yeterince iyi bir insan olup, inandığınız tanrının gönlünü hoş tutar, ona ibadet eder, sunaklar sunarsanız belki siz de bir gün ...
Hayır söylemeyeceğim, lütfen tragedyayı okuyunuz^^
20.Euripides Andromakhe
Şimdi siz “Ama bunu yazmıştın” demeden açıklayayım; bu hikaye burada okunursa da pek keyifli olur. Orada da olur, burada da olur çünkü her iki zaman ve olayla bağlantılı. İstediğiniz yerde okuyun, hatta bence her iki yerde de okuyun. Zaten kısacık bir şey.
Savaş akabinde Andromakhe’nin hikayesini anlattığı için yukarıda, içinde yer alan karakter Hermione’nin Orestes’le alakası olduğu için de burada okunabilir. Seçim sizin.
Böylece Agamemnon Yolu biter. Sıra geldi o çok meşhur Odysseus’un hikayesine.
21. Homeros 
Odysseia
Sevgili Homeros savaşın son birkaç gününü tuğla kadar kalın bir kitap şeklinde anlatmış ama Odysseus’un yirmi yıllık öyküsünü bunca kısa anlatmış, hayret edersin! Gerçi hiç bu tartışmalara girmek istemiyorum, işte size Odysseia. Bambaşka bir hikaye, bambaşka bir anlatım tarzı! Akıyor..
Yepyeni karakterler, cadılar, büyücüler. Tanrılarla çekişmesi bitmeyen, çilesi dolmayan bir adam. Bu kitabı okurken de sevgili Azra Erhat’ın Mitoloji Sözlüğü ‘ne epey ihtiyaç duyacaksınız. Gerçi google da işinizi görür, söylemiştim. Ama açıp bakmayı, karakter ve hikayeler arası bağ kurmayı, soy ağaçlarını yoklamayı ihmal etmeyin Troyalılar!
22. Euripides 
Kyklops
Odysseus’un içinde geçen, kısa bir bölüm olan Kyklop hikayesini yine kısa bir tragedya olarak yazmış Euripides.
Şimdi bizim üçüncü bölüm olarak adlandırdığımız yere geldik. Oidipus grubu. Bu tragedyaların diğer herhangi bir tragedya veya destan ile bir alakası yok. Sadece mitolojik karakterlere yer veren, Freud’u bile etkileyecek bir hikayesi olan, tanrıların insanlara neler çektirdiğini güzelce anlatan kitaplar.
Bu yola girmişken okumak gerek.
BÖLÜM 3
23. Sophokles 
Kral Oidipus
Hepinizin en azından adını duyduğu, bazılarınızın hikayesini bildiği adam; Odipus. Zavallı Oidipus.
Hemen öğreniyor başına gelenleri, hemen başlıyor yüreğimizin sıkışması. Sıkı tutunun! Sürgüne gideceğiz.
24. Sophokles 
Oidipus Kolonos’ta
Sürgündeyiz, Oidipusla birlikte. Oidipus ve onun cefakar, vefakar kızı Antigone ile birlikte. Bakalım başlarına neler gelecek, insanlar ona nasıl davranacak. Peki ya tanrılar? Onu bu duruma düşüren kim? Tanrılar değil mi? Ben miyim? Yioo değilim. Siz de değilsiniz. Öyleyse tek bir sorumlu var burada...
25. Sophokles 
Antigone
Olanlar oldu.
Ve ne olursa olsun olan her şey çok insaniydi. Yine öyle. Burada da yine sonuna dek insani duygular işleniyor. İçimize içimize hem de..
Antigone’a kulak verinn, el verin, gönül verin. Onunla bir kez tanışırsanız onu bir daha unutmazsınız. Ona öyle bakın.
26. Euripides 
Yakarıcılar
Eveeettt, geldik mi bu yolun da sonuna. Haydi geçmiş olsun hepimize. İyi okuduk hee.
Bu son kitap yine Oidipusgillerle alakalı. Son bir ses, son bir dokunuş. İşte bitti.
Bundan sonra listeleyeceğim kitaplar kendi başlarına bağımsız, her biri bambaşka bir karakteri ve hikayeyi aktaran ama yine de temelde Yunan Mitolojisi ile alakalı kitaplardır.
BÖLÜM 4 VE SON
27. Euripides 
Bakkhalar
En en en sevdiğim tanrı ve onun hikayesi. Canımız ciğerimiz yüce tanrımız Dionysos’u anlatıyor. Ama yalnızca onu değil, aynı zamanda onun dinini, ritüellerini ve olaylarını. Dip notları ve önsözü atlamadan, özenle okumanızı tavsiye ederim. Azra hocanın sözlüğü de elinizde olsun mutlaka :)
28. Seneca 
Phaedra
Bizimkisii bir aşkk hikayesiii..
Ama yasak olanından. Hep tanrılar mı karıştıracak ortalığı, hep onların mı hakkı istedikleri her insana aşık olmak. Yioo. Acımasızca eleştirmeden önce, önyargılarınızı bir kenara bırakın ve öyle okuyun sjsjsjs. Sanki böyle zavallı Phaedra’yı ve aşkını destekliyormuşum gibi oldu ama alakası yok. Karşınıza çıkan Herakles’e yeniden selam verin.
29. 
Melih Cevdet Anday 
Kolları Bağlı Odysseus
Bu kitabın baskısı yok. Ama bu şiiri internette bulabilirsiniz. Hatta işte size link;
buyuksiirbelediyesi.com/melih-cevdet-an...
Link dediğin nedir ki yarın bir gün ölür derseniz işte size dosya hali;
docs.google.com/document/d/1vVN...
Bu link de ölürse bana ulaşın artık ne diyeyim :)
30. 
Edip Cansever 
Tragedyalar
Buncaa okuduğunuz hikayeleri, efsaneleri, tragedyaları bir de Edip Cansever’den şiir olarak okumak isterseniz buyurun burdan devam edin. Literatürümüzde böyle bir eser olduğu için çok şanslıyız bence.
31. 
Barbara Cassin 
Nostalji: İnsan Ne Zaman Evindedir?
Ben bu kitabı mitolojiye başlamadan önce okumuştum. Dili, yöntemi ve bakış açısı beni çok etkilemişti. Fakat gelin görün ki daha mitoloji okumamışım ve 3 bölümlük kitabın 2 bölümü mitoloji ile el ele. Dolayısıyla mitoloji okumaları yaptıktan sonra çok daha keyifli bir okuma deneyimi sunacaktır. Mitoloji ile olan bağı karakterler ve olaylar üzerinden kurulmuş ama temelde enfes bir felsefe kitabı.
32. 
Claude Levi-Strauss 
Mit ve Anlam
Bu kitap birden fazla şeye hizmet ediyor. Mesela Strauss okumak istiyorsunuz, buradan başlayabilirsiniz. Mitoloji, mitler, bunların yansımaları hakkında genel bir bilgi edinmek istiyorsunuz, buradan başlayabilirsiniz. Mitolojiye başladıktan sonra da başlamadan önce de okuyabilirsiniz, bir sırası ve yeri yok.
33. 
Friedrich Nietzsche 
Tragedyanın Doğuşu
Eleştiriye, kıyasa ve dürüstlüğe hazır olun. Adı Tragedyanın Doğuşu fakat temelde Güneş Tanrısı Apollon ile Şarap ve Doğa Tanrısı Dionysos’u; varoluşlarından, temsil ettikleri değerlere ve eyleme biçimlerine kadar karşılaştırır, eleştirir, yerer, över. Canımız Nietzsche.
34. Azra Erhat 
Homeros
Ben bu kitabı mitoloji okumaya başladıktan çoook sonra keşfettim. Hakkında okuduklarım beni epey heyecanlandırdı fakat yine de mitoloji okuma serüvenimi bölüp de bu kitabı araya almak istemedim. İstemedik ikimiz de. Serüven de yeni bittiğine göre, anlayacağınız üzere biz bu kitabı henüz okumuş değiliz ama okuyacağız. Bir gün. Azra Erhat’ın kaleminden çıkmış olması ayrıca heyecan veriyor. Şöööyle biraz biraz içine baktım, neymiş ne anlatmış diye. Uzun uzun Homeros anlatmış, özellikle de Homeros’un Anadolu ile olan bağından bahsetmiş. Kitap bir sohbet havasında dolayısıyla akıyor.
Kitabı iki farklı zamanda okumayı tercih edebilirsiniz; birincisi, destanlara yani Homeros’a başlamaktan çekiniyor olabilirsiniz. İşte onun hemen öncesinde okuyabilirsiniz, güzel bir geçiş kitabı olabilir. İkincisi her şeyi okudunuz bitti (mitololoji bitmez) sonrasında dönüp bakmak, hatırlamak, farklı bir sesten okumak istediniz, işte o zaman bunu okuyabilirsiniz. Biz, scheherazade ve ben ikinciyi tercih ettik.
İşte böyle arkadaşlar. Buraya kadar okuduysanız tebrik ederim. Elimizden geldiğince kapsamlı ve tecrübelerimiz doğrultusunda, kendimizce uygun olduğunu düşündüğümüz bir rehber hazırlamaya çalıştık. Bu işin bir kuralı yok, canınız nasıl istiyorsa öyle okuyun. Neticede biz öyle yaptık. Sadece kafası karışık olanlara, başlamaya çekinenlere rehber olması açısından yazalım istedik. Çünkü ben scheherazade ile Mitoloji okumaya başlamadan çook önce iki kez mitoloji okumaya başlayıp bıraktım. Çok karmaşık, çok katmanlı, çok kalabalık ve anlaşılmaz gelmişti. Bu rehber biraz da kafası karışan, korkan, bırakan Çaça içindi.
Endişeye mahal yok, kendi listenizi hazırlayın ve mümkünse kendinize bir okuma arkadaşı bulun ve Mitoloji okumaya başlayın! Okuma arkadaşı çok önemli. Tecrübe ile sabit. Çok önemli.
Biz şimdi Roma mitolojisine başladık. Yunan’ın devamı için isabetli olacağını düşündük. Aenias’ın peşine düşüp Roma’yı kuracağız.
Bir yerlerde karşılaşmak dileğiyle sevgili Troialılar! Hoşçakalın.
··
1 artı 1'leme
·3.519 görüntüleme
Ben de nereden başlayabilirim diyordum , kaynak önerisi için teşekkür ederim 🙂
Gazanız mübarek olsun 🥂 Azra Erhat’ı yanınıza aldınız mı gerisi kolay✌🏻
İyi okumalar olsun.
harikasınız gerçekten<3 çok işime yarayacak, teşekkürler emekleriniz için. ♡
Müthiş görünüyor, elinize sağlık :)))
Grubumuza beni de alın
Kitapların sonundaki sözlüklerden nasıl faydalandınız? Örneğin işler günler kitabının sonundaki sözlükten... Oturup sözlük okumak istemiyorum (ki bu kitapta Azra Erhat iyi bir açıklama getirmiş metine) , yeri geldiğinde elbet bakıyorum ancak birçok terimi atlıyor olmak sanki kaliteli bir okuma sağlamıyormuşum hissiyati veriyor. Sizde nasıl işledi bu durum?
Merhaba, öncelikle geç dönüşüm için kusura bakmayın. Ben Yunan mitolojisi okurken, ne okursam okuyayım, Azra hocanın sözlüğüyle birlikte okudum. Kitapların ardındaki sözlüklere çok bakmadım, direkt Azra hocanın sözlüğüne baktım hep. İşler ve Günler’i de Azra hoca çevirmiş olmasına rağmen, Mitoloji Sözlüğü’nde çok daha dolu, çok daha kapsamlı bir eser ortaya çıkarmış. Mesela İşler ve Günler’in sözlüğünde birkaç cümleyle açıklanan yahut direkt atıf verilen bir kişi, olay vs. Mitoloji Sözlüğü’nde uzun uzun anlatılmış, başka olay ve kişilerle bağlantısı aktarılmış. Bir şeyleri kaçırmamak, çok daha kapsamlı bir okuma yapmak için okuduğunuz her şeyi Mitoloji Sözlüğü ile birlikte okuyabilirsiniz.
İyi okumalar dilerim 🍀💫
Yunan mitoloji okumalarını ikonografi ile desteklemek çok keyifli oluyor. Anlatılan öykülerin, olayların bir nebze de olsa bazı sanatçıların gözünden görebilmek okunulan şeylerin etkisini inanılmaz arttırıyor. Bilmiyorum baktınız mı ama naçizane tavsiye olarak bakmanızı söylemek istedim. :)
Teşekkür ederim 🍀 Hikayeler hakkında araştırırken denk geldiklerim olmuştu. Evet, görsellik ile desteklemek çok daha kalıcı olmasını sağlıyor haklısınız💫
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.