ben seni seviyorum.
gizlice.
el pençe duruyorum
yüzüne bakıyorum
söylemeden tek hece.
sen bana bakma,
ben senin baktığın yönde olurum.
seni saklayacağım inan
Sevdiğim.. Nasıl gidersin o yollarda bensiz? Bilmem. Deyip başladım yazmaya. Yalnız değilsin. Tabii ki, hiç yalnız bırakır mıyım seni oralarda? Bak bir sağına soluna. Yeşillenmiş yapraklarda görürsün beni. Kucak açtım sana, orman gibi. Yüreğimden düşen damlaları emanet ettim, ahmet arif' aldım
Sana eşlik etsin diye, bu güzel kitabın içindeki
Bir Kasım akşamı duydum seni
Ankara'nın sokaklarındaydım
Hava soğuktu, içim daha soğuk
İki ayrı hayat sürüyordum evrende
Biri siyahtı diğeri daha siyah
Bütün hayatlar cehennemdi bana
Senden önce..
“Ben” kattım sana biraz, Öyle sevdim seni.. Çünkü sen de bensiz; O kadar güzel değilsin hani..
Özdemir Asaf
Tam da böyle olmalı sevgi severken kendimizden vazgeçmek değil, benliğimizi katarak sevmek.
Ey sevgili, Ay ve Güneş aynı anda gökyüzünde sen nerdesin.
Ruhum ruhuna o kadar yakın ki, ahiret misafirliğine gittim teheccüt vakti duada.
Duyguların değişince duada güçlük çözülür.
Düşündüğün her şey aklımdan geçiyor.
Aşk bedende değil ruhta yaşanmalı.
Ve aşk, geçici değil sonsuz olmalı, tüm benliğiyle.
Vaktin sahibidir aşk, en uzun ömürü o
Seni görevden alıyorum. Bundan sonra operasyonu ben yöneteceğim. Çık, defol buradan.”
İnanmaz gözlerle bakan Mustafa Bey hiçbir şey demeden, diyemeden odayı terk etti. Ayaktaki adama bakar bakmaz onun kim olduğunu anlamıştım. Sizler de anlamışsınızdır. Demek bu yüzdendi. Kariyerinde çok hızlı ilerlediği, genç yaşında çok iyi yerlere geldiği için
insanlar geçmişlerine en büyük ihaneti unutarak yapar.
benim geçmeyen geçmişim hep şimdimde duruyor.
anılar, unutmayı zorlaştırmak için verilmiş cezalardır sevgilim.
ben bu cezaya gülümsüyorum.
senin bıraktığın hiçbir şey ardımda kalmadı benim.
insana en uzak düşen şey, bilerek geride bıraktıklarıdır çünkü...
kalbimdeki yerine hiç ihanet