Kimseyi mutlu etmeye çalışma, benden tavsiye. İnsanlar mutlu oldukça bana zarar verdiler çünkü. Bilfiil canımı yakmaya çalıştılar yani.
Ne kadar iyilik yaparsan yap o kadar kötülük bulursun.
Kaybetmeye alışman gerek. Kimsesiz kalmaya, sessiz kalmaya, bazen durmaya, bazen de çığlık atmaya hazır ol. Ama en çok ağlamaya hazır ol. Çünkü ne kadar tutsan da kendini, gözlerin ağlamasa da için ağlayacak. Neden mi? Çünkü insanları mutlu etmeye çalışmak o kadar zor ki anlatamam sana. Sen seversin, sen çok seversin, o gider. Onlar gitmeye programlanmıştır.
Sen, hep üstünde başkasının parmak izleri olan kişileri seversin.
Seveceksin. Mecbursun.
"Bir gün saçlarına beyazlar , ipek tenine çizgiler düşecek. Bundan asla korkmamalısın. Bil ki, bu çizgiler senin yaşadığın yılların ve anıların şahitleri olacaktır. Dolu dolu, içinden geldiği gibi yaşa. Dilerim hep mutlu olursun ama acıların da olacaktır. Acılarını yaşamaktan korkma. Anılarına küsme. İşte o zaman yıllar sonra gözlerinin altında, ellerinin üstünde oluşan çizgilerden de korkmazsın. Hiçbir şeyi olduğu gibi içine gömüp üzerini örtme. Bilesin ki, içimize attığımız herşey , yıllar sonra bile uygun ortamı bulduklarında tıpkı çim tohumları gibi yeniden yeşerirler. Halbuki her şeyi zamanında bırakmak lazım."