Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gerçeklik bizimle dalga geçer.
Reklam
Ekranlara dokunmak
"...ekranlara dokunmaya sevdiĝimiz insanlardan daha fazla zaman harcamaya teşvik ediliyoruz...."
İnsanlar kendini paranoyak okumaya kaptırdıklarında, kendilerini ve diğerlerini eksik bulmayı öğrenir. "Eğitilmiş" olmak, birini kendisinin pedagoğu haline getirir, İmparatorluk hakkında, tahakküm hakkında, şiddet hakkında tespitler saçarız ve diğerlerini zamanla naif ve cahil olarak görme eğilimi içinde oluruz. Paranoyak okuma ve onun
İletişim Yayınları
Genel olarak sekter radikalizm çok incinmek ve berbat bir durumda olmaktan kaynaklanan tepki. Gerçek düşman egemen düzen ama o, dev çorba kazanına karışıp izini kaybettirince, bizler de birbirimizi düşman olarak görmeye başlıyoruz. Kendimizi de düşman olarak görüyoruz. Bu aslında kusur arayışı... neredeyse her yerde, her şeyde kusur arayışı. E tabii bu kusur bulunduğunda da bir şeyler yapmak gerekir: birine anlatmak, kişiyi zorlamak, baskı altına almak ya da eksikliği gidererek onu bir bütünlüğe kavuşturmaya çalışmak. O yüzden, biraz garip olacak ama, sekter radikalizmi sürdüren şeyin iyileşme arzusu olduğunu öne süreceğim. Öte yandan ortaya çıkan sonuç tam tersi olur. Sekter radikalizmin etkisiyle kişi kendini paramparça eder. topluluklar daha da parçalanır ve bu böyle gider. Sürekli sıkıntı içinde olanlarımız için bu çelişki tanıdık gelecektir. Dışarıdan belirlenmiş olan ve aralıksız olarak dayatılan standartlarla her şey bir yönüyle eksik hale gelir, her türlü zorlayıcı tepki haklı görünebilir. Ve sonsuz bir döngü başlar: Hiç kimse ve hiçbir şey yeterince iyi değildir ve bu paranoyak tutum; keşfetme, iyileştirme ve olumlama becerilerimize zarar verir.
İletişim Yayınları
Herkes güzel olmak istiyor, her şeyi yemek istiyor, en iyi yerlerde yaşamak, bir çok şeyi tatmak istiyor. Bu durumda da kaçınılmaz olan kaos gittikçe yaklaşıyor. Belki de bize çok büyük bir utanç duygusu gerekiyor ki bu utanç duygusunu, büyük bir felaket olmadan çıkarma becerisini göstermemiz lazım. Bergman'ın dediği gibi: "Bizi ancak utanç kurtaracaktır."
Sayfa 30 - Kafka dergisiKitabı okudu
Reklam
Bergman'ın da dediği gibi: "Bizi ancak utanç kurtaracaktır."
Sayfa 30 - Kafka dergisiKitabı okudu
Bana kalırsa kilise yöneticisi Strömberg yanılıyor. Tanrı sizi böyle bir günahtan ötürü -eğer bu günah sayılırsa- cezalandırmıyor. Tanrı dar kafalı değildir. Bence Tanrı'nın bu ahmak kilise görevlilerinin bu kadar budala ve dar kafalı olmalarına izin vermesi yalnızca bir talihsizliktir.
Sayfa 106
Tarihin değişik çeşitleri vardır. Savaşların, kralların ve bütün halkların tarihi, esas tarihtir. Ailenin tarihi ise ikincil bir tarihtir.
Sayfa 103
Sadece varolduğum için benden nefret eden bir insanı bağışlamam mümkün değil.
Sayfa 69
Reklam
Tanrı'nın hizmetkârlarının bu kadar büyük bir nefret besleyerek dolaşmalarına izin verilmediğini sanıyordum.
Sayfa 68
„Ein guter Tod für einen kleinen, mutigen Mann, der vor dem barmherzige Tod viel mehr Angst hatte als vor dem bestialischen Leben.“
Sayfa 323Kitabı okudu
Büyük sinemacı İngmar Bergman "Yaşlanmak dağa tırmanmaya benzer." demişti; "Tırmandıkça soluğunuz kesilir ama bakış açınız genişler."
Sayfa 199Kitabı okudu
Bergman'ın "Yedinci Mühür"ünde Azrail ile oynanan satranç oyunu, bana yaşamın sert ışıklarının sorumsuzca aydınlattığı esrarlı bölgelere girmenin dehşet korkusunu anımsattı her dâim.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.