işte kader hep böyle davranır bizlere, hemen arkamızdadır, omzumuza dokunmak için elini çoktan ileri doğru uzatmıştır, bizlerse hala, Geçti gitti, gösteri bitti, yine aynı hikâye, diye homurdanıp dururuz.
Bize hiç bir şey yapılmadı, yalnızca tam bir hiçliğin İçine koyulduk, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhunu hiçlik kadar baskı altına alamaz.
Kısacası doğru olduğunu bildiğim şeyi yapmaya cesaret bulamıyordum; nasıl ki daha önce de yanlış olduğunu bildiğim şeyden kaçınacak cesareti gösteremeyişim gibi.
Gözümde tüten ne sehirler, ne insanlar, ne de kırlar ve ormanlardı. Açık denizleri, etrafında duvar olmayan, uçsuz bucaksız yerleri arıyordum. Ama ruhumuz böyle gökyüzlerinde uçup dururken birdenbire yere inip insan küçüklüğü ile karşılaşmak ne tuhaf oluyor.