Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1K İZMİT 5. BULUŞMASI GERÇEKLEŞTİ
13 Mayıs'ta gerçekleştirdiğimiz beşinci kitap buluşmamızda Oktay Sinanoğlu'nun
Hedef Türkiye
Hedef Türkiye
'si üzerine konuştuk. Zaman zaman fikir ayrılıklarına düşsek de birbirimize karşı saygıyı hiçbir zaman elden bırakmadık. Birtakım tartışma konularımız işe şu şekildeydi: -Küreselleşme -Küresel Kraliyetçiler -Yeni Dünya Düzeni -Beyin Göçü -IMF -Tarım Ürünleri İthalatı -11 Eylül Olayı -JP Morgan Bankası -Akıl-Gönül İlişkisi -Dil-Kültür -Milli(!) Eğitim -Yabancı Dil ile Eğitim ... Tüm katılan arkadaşlarım ve şahsım adına söyleyecek olursam ufkumuzu açan harika bir buluşmayı geride bıraktık. Ve tabii ki bu sefer fotoğraf çekilmeyi de ihmal etmedik. resimyukle.xyz/resim/OKePzC
Bartleby Sendromu'na tutulan yazarlar
Kitap satan bir sitenin kampanyasında gördüğüm Bartleby Sendromu'na (Yazmayı Bırakma Sendromu) tutulan yazarlardan, tanınmış olanlarını burda listelemek istiyorum; Yazının tamamını edebiyathaber.net/yazmayi-birakan... sitesinde inceleyebilirsiniz. "Hermann Melville, Bartleby adını taşıyan öykü kişisiyle
Reklam
mesut bir tesadüfe beşinci mektup
Hatırla, bütün cümlelerim sanaydı. Bir ruhum da sende, hayatımın bir sureti, sabırla çıkarılmış bir örneğim. Beni de sevmek demek olur seni sevmenin bir adı. Yoksan imlâsı bozuk şehrin teninde, en iyisi gitmek olur fiillerin. Boş bir fotoğraf çerçevesi düşün, o kadar yalın. Sanki seni kopmaya ikna eden benim. Ama beni de ikna etmek demek olur seni ikna etmenin bir adı.
Selîm Temo
Selîm Temo
Kadına şiddet evrensel bir "suç"
Evrensel Gazetesinin bir köşe yazısını paylaşmadan önce August Bebel Kadın ve Sosyalizm kitabında ezilen iki sınıfın varlığından bahseder: İşçi sınıfı ve Kadınlar. İşçi sınıfının içindeki kadınlar ise en çok ezilen sınıf. Ve Kadına bakışın tarihçesini üç büyük dine dayanan uygulamalara ulaştırarak anlatıyor. Değişmemiş hiçbir şey değişmemiş
Mehmet Ali Ergöz Hatıraları ...
Yıl 1971... Fırat adlı gemiyle, Amerika’nın Phıladelphia limanına 10 bin ton tütün götürmüştük. Şehri dolaşmış gemiye dönüyorduk. Yanımıza bir araba yaklaştı ve nereye gittiğimizi sordu. Limana deyince bizi götürebileceğini söyledi. 3 arkadaş bindik ve geminin bordasına kadar getirdi. Bu kibar Amerikalıyı ‘Türk kahvesi’ ikram etmek için gemiye
RİSALE-İ NUR SERENCÂMIM - 7
İlahiyata başladığım zaman hayalimde İslâm dinine Nurlar vesilesi ile hizmet için neler yapabilirim düşüncesi vardı. O yıllarda hem okumaya ve yazmaya da ziyade iștiyakım ile yazılar yazıp çeşitli sitelerin editörlerine atarak yayınlamaya başladım. Ve yazıları yazmak için de oturup "Acaba ne yazsam?" diyerek düşünüp kaleme aldıklarım
Reklam
Mesut Bir Tesadüfe Beşinci Mektup 18 ekim 1996 “Hatırla elini tuttuğum ilk anı. Hiç görmediğim bir okyanus susmuştu saçlarında. Yanaklarında dingin bir uğultu, dalgın bir akşam vardı bakışlarında.. Zamanın ipi koptu. İnsan hep aynı yerde yanlış yapar. Durup bir sabaha bakarsın, avuçlarında bir elin anısı. Unutmanın bile bir adı
Ödünç Zaman
youtube.com/watch?v=qYEooPe... Caddeyi koşar adım geçiyorum, zaten arabalar da bir türlü yol vermek bilmedi, üstelik de yaya geçidinde beklediğim halde geçiş önceliği tanımadılar. Önceliğin benim olması gerekiyor, yaya geçidi orası... Sinirleniyorum. Her gün defalarca aynı krizi yaşayıp yine de söyleniyorum, boş veremiyorum. Küstah
  Sorularla Risale DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 4. BÖLÜM
Zamansız hatırladığım bir anı.
Sağlık meslek lisesindeyken Hami isminde bir meslek hocamız vardı. Öyle herkesi de çok sevmez, takılıp bir laf söylemezdi. Dümdüz dersini anlatırdı çoğu zaman. Ben sevmezdim hiç anlatış şeklini de. Örneğin birinci sayfadan bir bakmışsın bir anda on beşinci sayfaya geçmiş oluyordu ve sanki her sayfadan birer cümle alıntılayarak bir ünite
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.