Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Betty Cutie
Betty Cutie
@bettycutiess
Yükseköğretim
15 okur puanı
Mart 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Ne kadar geç kalınmış bir okuma :)
Böyledir hep meşhur çok beğenilmiş kitapları insan okumak istemez. Öncelikle şunu belirtiyim mutlu olduğunuz zaman okunmayacak bir kitap kendisi. Sen aslında şusun, şuna inanıyorsun, şöyle düşünüyorsun ve böyle yapacaksın denilen bir sistemde yaşadığınızı düşünün. Kavram geliştirmenin önemine rağmen düşünceleriniz de olan kelimelerin değiştirildiğini azaltıldığını, hayal dünyanızın gelişmesine olanak sağlanmayan bir sistem. Üstelik bu sisteme karşı çıktığınız, isyan ettiğiniz zaman sistemi çok seven insanlar olmaya başladığınızı düşünün. Yazarın o zamanlarda yaşadığı ruhsal bunalımı sizinde hissedebileceğiniz iç karartıcı bir kitap. O şartlar için baskıcı yönetim hayatınız için bir RİSK olabilir. Covid-19 ile mücadele ettiğimiz şu günlerde ise devletimizden hizmet bekleyen bizler için güçlü devlet anlayışı ile yönetim toplumumuz için bir tehdit değildir. Okurken cevap aradığım sorular ise şu şekilde "Devlet insanı yaşatmak için mi var yoksa her şey devlet için mi? İnsanın yaşatılmadığı bir düzene devlet denir mi? " Hala okumadıysanız okuyun derim. Distopya severler için biçilmiş kaftan.
Michael Ende, Momo'da dikkatimizi "zaman" kavramına çekmiş ve sorgulamadan harcadığımız, her anımızı özensiz ve önemsiz geçirdiğimiz bu kavramı fantastik bir bakış açısı ile bir çocuğun gözüyle anlatmış. Zaman hırsızları ile mücadele eden kahramanımız çok basit gibi görünen bir özelliğe sahip:İyi bir dinleyici kendisi.İnsanlar birbirlerini Momo gibi dinlerse tartışmalar, kavgalar en aza indirilebilir belki de. Güzel kurgusu ve akıcı anlatımıyla vermek istediği sayısız değerli mesajı tadı damağımda kalacak şekilde anladım. Çocuğuma hangi kitapları almalıyım ya da gece uyurken hangi masalları okusam diye düşünenler hemen hayalgücüyle kendisine hayran bıraktıran Michael Ende'nin kitaplarını almalılar.
Körlük romanını kafamda hep soru işaretleriyle okudum. En büyük soru işareti ise doktorun karısı neden kör olmadı ne zaman olacak vs. Benim tahminim doktorun karısı kimseden çıkar elde etmediği oldu. Tüm bunlara katlanmasının en önemli sebebi kocasına duyduğu sevgiydi ki biliyoruz sevgi, almak değil vermektir. Bu yüzden karşılığında bir çıkar beklemez. Tıpkı annelerimizin bizlere olan o karşılıksız sevgileri gibi. Doktorun karısı ilerleyen bölümlerde sadece kocasına değil diğer insanlara da sessizce yardım etmeyi seçti. Bir çıplak ya da sevişen bir çift gördüğünde bakmadı, çünkü onlar görülmediklerini sanıyorlardı, bunun gibi Ben kilit noktanın çıkar olduğunu düşünmeye başladım. Zaten yazarın bu çıkarlar sistemini bir körlük olarak düşündüğünü söylemek hiç yanlış olmaz. Kitabın finalinde doktorun da dediği gibi, biz kör olmadık zaten kördük.
Okur Takip Önerileri
”İyi bir öykü, iyi bir yemek kadar değerlidir bu dünyada…” İçinde yer alan hikayeler kendime dersler çıkardığım, hayatımda yer alacak insanların aslında nasıl olması gerektiğini gördüğüm, iyi bir siyasetin ve iyi bir liderin özelliklerini görüp karşılaştırma yaptığım, dilin önemini anladığım.... çok değerli bir kitaptı. Kelile ve dimne başucu kitaplarımdan biri oldu. Çünkü ileride çocuklarıma (13 bölümden oluşan masallardan yararlanarak) doğruyu yanlışı sevgiyi, merhameti, dostu düşmanı bilgeliği ve cahilliği... öğretmede yol gösteren en iyi pusulam olacak. Bu masalları birine okuyor veya anlatıyorsanız çok daha zevkli olduğunu göreceksiniz.
Virginia Woolf, yazdıkları bana her daim rehberlik etmiştir. Tüm hemcinslerimin okumasını düşündüğüm bu kitabı kendime ait bir oda da okudum.Çünkü Virginia sizden bunu ister yalnız olmanızı ve yazdıklarını sindirmenizi.8 Mart Dünya Kadınlar Günü olduğu için incelemesini şimdi yazmak istedim.Her yeni çağda,yılda,günde,saatte biz KADINLAR yeni bir meşgaleyle kendimizi değersiz hissettiren, küçük düşüren hakaretlerle uğraşmak zorunda mıyız? 1929 da kızlar okutulmuyor, çalıştırılmıyor... 2019 !! şuan bu durumda hala olan kızlarımız kadınlarımız var. Giydiklerimiz, kahkahalarımız... hepsine bir anlam yüklenip bir kategoriye giriyoruz.Bu kitabı okuduğunuzda Neden en iyi aşçı erkek? Neden en iyi kitaplar, şiirler erkeklere ait? Neden????? Bunlara cevap niteliğinde bir şiir yazmış kitabında
"Yazmak,okumak,düşünmek ve sormak
Güzelliğimizi gölgeliyor,zamanımızı tüketiyormuş.
Bir yuvanın sıkıcı işleri en yüce sanatımız ve faydamız sanır birileri."Bizim görevlerimiz bile çok önceden belirlenmiş gibi adeta
Son olarak; Kitapta geçen şu cümleyle uyarılıyoruz: Çocuklar büsbütün istenmez olunca kadınlar büsbütün gereksiz olacaktır. Umarım başka yüzyıllarda KADINLIK korunan bir meşgale olmaktan çıkar.
