Betül Çam
@betul_cam
Ege Üniversitesi / Türk Dili ve Edebiyatı
İzmir
30 Ocak 1998
357 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
"Rıhtımın kırık taşına oturmuştuk. Bulutlar yıldızlara bir şeyler götürürdü. Beklerdik. Masalımıza aydan çocuklar gelecekti."
Bambaşka bir zaman dilimine, başka bir boyuta götürüyor sanki...
"Çürümeden çok önce, galiba kokuşmadan da evvel, ölümle dirim arasında geçen kavganın sonundaki boşlukta; bir takım ecza şişelerinin küçüklü büyüklü, sıra sıra dizildikleri, ağızlarını açıp bekleştikleri zamanı; ötekisi ile; sıcacık bir oda ve bir sepet içinde kokmaya, bir kurt yüzünden bozulmaya, delirmeye, canlanmaya hazırlandıkları zaman parçası ile karıştırıyorum. "
"Yalnız başına olan insan kadar büyük adam yoktur ama insanlarla beraber olan insan hakiki kıymetini ölçer, biçer. O zaman büyük adamsa büyük adamdır. Bir şeye yaramaz adamsa bir halta yaramaz olduğunu anlayan adam da bir şeydir."
Okur Takip Önerileri
"Ben size bir mısra bulup söylemek istiyorum. Yağmurlu havalardan, dağ yollarından, katırlardan, çıngıraklardan bahseden mısralar yok mu yeryüzünde?"
"Elli yaşında adam, ellisine yakın kadın, fıskiyeler, toplar... Onlar benden de çocuk..."
"Tramvaydaki adam bir tanıdık mıydı acaba? Ne diye öyle dönüp dönüp baktı? Yoksa kimseciklerin oturmadığı kanepelerde bu saatte yalnız pek başıboşlar mı oturur? Kimseler aşık değil mi bu şehirde? Kimseler, bir meydanın kanepesinde kimseyi beklemeyecek mi yüzünü bir dakika görmek için kimsenin?"
"İyilik, parayla pulla satın alınmaz."
"Bunca yıl ağalara kulluk ettik de ne geçti elimize? Bir dikili ağacımız mı var? N'ola bir kez de kendimiz için alın teri döksek. Bakalım hüda ne gösterir? "
"Sevgiden tıkandı soluğumuz. Oysa saçındaki çıngırdakların türküsü heç kesilmedi."
"Törenin adı batsın. Mal yabana gitmesin deyi anası gibi sevdiği, saydığı kadını; bıyığı yeni terlemiş ere avrat eden töreye töre mi derim ben? Dedesi yaşında, sakalı göbeğinde bir ere, on sekizinde kızı avrat eden töre yere batsın."
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez...
