Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Senin gelmeyişine,benim gidişime!
sen bu şiiri okurken ben belki başka bir şehirde olurum kötü geçen bir güzü ve umutsuz bir aşkı anlatan rüzgarla savrulan kağıt parçalarına
her ne kadar kitap karakteri olsalar da şeker portakalı'nın zeze'si, uçurtma avcısı'nın hasan'ı ve beyaz gemi'nin çocuğu'nun aynı cennette buluşacağına inanıyorum.
Reklam
Ölü Adamın Sandığı
Dip. 23.18.32.15 Bazı şeyler bir ilkti anlatmak için Canavarıma yenildim Tutku ve aşk Bir deri bir kemik Dalgalar geçiyor
Yalanmı Söylesene????
Hepimiz hoşçakal ülkesin de, Göğe bakma durağında , Kanadı kırık kuşlar gibiyiz. Kimimiz limanda gemi bekler... Kimimiz beyaz atlı prens ... Bazımız kara tren dumanı seyreder.... Hepimiz yağmur yüklü bulutlarız değil mi?
Düşlerin parlayıp söndüğü yerde Buluşmak seninle bir akşam üstü Umarsız şarkılar, dudağımda bir yarım ezgi Sığınmak gözlerine, sığınmak bir akşamüstü Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi Bir orman, bir gece kar altındayken Çocuksu, uçarı koşmak seninle Elini avcumda bulup yitirmek, yitirmek Sığınmak ellerine, sığınmak bir gece vakti Ellerin bir martı, telaşlı ve ürkek Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken Bir kenti böylece bırakıp gitmek İçinde bin kaygı, binbir soruyla Bitmemiş bir şarkı, dudağında bir yarım ezgi Sığınmak şarkılara, sığınmak bir ömür boyu Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi Ellerin bir martı, telaşlı ve ürkek Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken
Hiç küçük yaşta anne babası tarafından terk edilmiş bir çocuğun duygularını, düşüncelerini, özlemlerini ve hayallerini merak ettiniz mi? Böyle bir çocuğun yalnızlığı, insanlara güvensizliği, ürkekliği ve çaresizliği aklınıza düştü mü? Tutunacak bir dal, yaslanacak bir omuz, şefkatine hasret kaldığı bir yuva arayışına şahit oldunuz mu? “İnsandaki çocuk vicdanı, tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadan tohum filizlenmez, gelişmez” .*** Beyaz Gemi Cengiz Aytmatov
Reklam
Çünkü beyaz bir gemidir ölüm. Siyah denizlerin hep çağırdığı, Batık bir gemi. Sönmüş yıldızlar gibidir. Yitik bir adrese benzer yanık otlar gibi Sen bu şiiri okurken ben belki başka bir şehir de ölürüm..
İnsan yalnız olunca neler neler düşünür? Gerçekleşmemiş hayallerini, uçup giden yıllarını, ilk aşk maceralarını… O pek gerilerde kalan yılları, erişilemeyen ve erişilemeyecek olan bir isteği hatırlamak, düşünmek de hoş bir şeydi. Niye böyle olur? Bunu da bilmez insan. Ama zaman zaman bunları düşünmekten, o günleri yeniden yaşıyor gibi olmaktan hoşlanır… 📚 Beyaz Gemi ✍️ Cengiz Aytmatov
Beyaz Gemi
Beyaz Gemi
nin filmi var tv'de. İsmini değisik yapmışlar ama, görür görmez tanıdım. Ne büyülü bi kitap. İçime işlemiş anlattığı o ortam ve çaresizlik. Biraz da filmine bakayim da, içim yine dağlansın dedim..!
İnsan yalnız olunca neler neler düşünür? Gerçekleşmemiş hayallerini, uçup giden yıllarını, ilk aşk maceralarını… O pek gerilerde kalan yılları, erişilemeyen ve erişilemeyecek olan bir isteği hatırlamak, düşünmek de hoş bir şeydi. Niye böyle olur? Bunu da bilmez insan. Ama zaman zaman bunları düşünmekten, o günleri yeniden yaşıyor gibi olmaktan hoşlanır… 📚 Beyaz Gemi ✍️ Cengiz Aytmatov
Reklam
youtu.be/K_A_YNxs5Ys?si=... Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi Ellerin bir martı, telaşlı ve ürkek Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken...
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
çünkü beyaz bir gemidir ölüm, siyah denizlerin çağırdığı batık bir gemi… sönmüş yıldızlar gibidir… yitik adreslere benzer ölüm yanık otlar gibi… "sen bu şiiri okurken ben belki başka bir şehirde ölürüm.."
oğlumcum
önceden anlamazdım, kadınlar neden çocuklarıyla iç içe geçer, neden tüm hayatlarının göbeğine çocuklarını alırlar ve hatta tüm hayatlarını onların etrafından şekillendirirler ki buna çocukların akademik başarısının takipçisi olmak da dahil! zerre anlam veremezdim, ben asla böyle bir anne olmam derdim... şu an yine de, ortalama bir Türk annesinden geride olsam da, kendi hayalimin çok çok ötesindeyim... düşündüm, neden böyle, neden böyle oluyor? işinde, eşinde, ilişkisinde, sosyal çevresinde tam olamayan kadın "o kadın", annelikten besleniyor..iyi-kötü besleniyor, bazen boğazına dursa da besleniyor...çünkü başka yerlerde/ilişkilerde ve hatta sporda (beyaz yaka ata sporumuz pilates başta olmak üzere), sanatta, mutfakta, temizlikte ve enerji çalışmalarında (her türlü şifacılık, tata bi şey bi şey, aile dizimi, regresyon...) şansını denese de...dönüp dolaşıyor... ...... oğlum bir resim yapıyor mesela, ilk yağlı boya resim, yıl 2022...asıyorum, bana verdikleri odanın bir köşesine, altına fotoğrafını iliştiriyorum, kafamı kaldırıp hatırlıyorum, sen varsın Ege diyorum ..devam ediyorum.. aynı çocuk bir tık büyüyor, ofis ziyaretime geliyor 1,5 yıl sonra...ne şanslısın anne diyor, iş yerinde buzdolabı var ve istediğin zaman zeytin yiyebilirsin, sınırsız kola da cabası!...gülümsüyorum... o gün, beni gülümsettiği aynı gün, bana küçücük bir gemi yapıyor...Ben bugün, o gemiyle resmini birleştiriyorum; sonra dayanamayıp yazıyla bunların hepsini kişisel ana-oğul tarihimize ekliyorum... şimdi soruyorum, o gemideki minik kalpten daha kıymetli ne olabilir şu hayatta! iyi ki, iyi ki, iyi ki!!!
1.074 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.