Öğrencilerinize yüksek okulların diploma basan imalathaneler değil canlı mumlar üreten fabrikalar, ülkenin zihinsel ve manevi aydınlanmasının merkez istasyonu olduklarını söyleyin.
Şunu sormama izin verin sevgili ebeveynler: Verdiğiniz terbiyeyle çocuklarınıza kartal kanatları mı kazandırdınız? Yoksa o kanatları kökünden kopardınız mı?
Sayfa 41Kitabı okuyor
"Çocuk yetiştirmek sadece aile içindeki bir mesele değildir. Bu bir toplum ve devlet meselesidir."
Çocuğun zihnini, gençliğin ruhunu işlemeden bırakırsanız üzerinde ısırganlar, dikenler, yabani otlar bitmiş, işlenmemiş tarlalara benzerler.
Çocuklar ve gençler bencil, küçük ve zavallı ruhlara sahip insanlar olarak yetişir. Tembel, açgözlü, şehvetli, dağınık bir yaşam sürerler.
"Çocuklar büyüdüğünde gençlerin gelecekteki yaşamı ve çalışmaları hakkında konuşmalar başlar. Nereye, hangi işe nasıl gireceğini tasarlarlar. Mühendis mi, memur mu, tüccar mu, doktor mu, avukat mı olmalıdırlar? Kazancı iyi bir iş ararlar. Kızlar için hemen daha iyi bir gelire sahip koca adayı ararlar."
Çocuklu her aile yaşayan bir yanan çalıdır.
Ebeveynler çocuklarının daha küçük olmalarına rağmen dikbaşlılığından, yozlaşmalarından, laf dinlememelerinden sürekli şikayet ederler. İyi ama çocuklarını ilk bozan kimdi? Kim söz dinlememelerini tavsiye etti?
Yasa olarak gördükleri ebeveyn davranışlarını, "kötü, kirli, çirkin olarak tanımladıkları her şeyi kendilerinin yapmasına akıl erdiremezler.