Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.6
beyza
beyza
@beysbook
21 okur puanı
Haziran 2021 tarihinde katıldı
Platon-Devlet
Sokrates aslında yazılı bir eser bırakmayı düşünmemiştir. Devlet ise öğrencisi Platon tarafından not edilmiş bilgilerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bir eserdir. Felsefeyi içine alan en derin kavramlardan biri olan “doğruluk” üzerine konuşulduğu kadar açık ve kolay değil elbette.
Genel olarak kitapta da eğitimli ve okuyan birinin her durumda kendi çıkarını önde tutmadığını ve bunun doğrulukla nitelendirildiği aktarılıyor. Sokrates şöyle diyor: “Doğruluk, en iyi şeyle en kötü şeyin ortasında, yani haksızlık edip ceza görmemekle, haksızlığa uğrayıp öç alamamanın arasındadır.” Bu iki durum bir arada gerçekleşirse salt iyi bir insanın doğruluğuyla karşılaşmış oluruz. Keza adaletin sağlanması da bir doğruluk örneği değil midir?
L. N. Tolstoy- Anna Karenina
Anna Karenina evliliğinde mutsuzdur, sevgiye açtır ve bunlara dayanılmaz bir ihtiyaç duyduğunu Voronskiy'i tanıyınca anlar. İçinde var olan tüm tutkuyu Voronskiy'e verir ve onun için oğlundan şöhretinden sosyete hayatından onurundan yani her şeyinden vazgeçer. Anna, Voronskiy'le beraber yeni hayatına başlamış, oğlundan vazgeçmiştir.
Voronskiy’e olan aşkı ve sevgisi için vazgeçtiği her şey onu öyle buhranlara sürüklemiştir ki, Voronskiy'nin aşkının bir gün biteceği, azalacağı veya bu aşkın başka birine verileceği düşüncesi ona dayanılmaz gelmektedir. Anna buhranlarından çıkamaz, intihara sürüklenir. Voronskiy'i cezalandırmak düşüncesi onu intihara itmiştir.Kitapta hiç bir karakter ve durum iyi veya kötü olarak yargılanmamıştır. Tolstoy kendi yarattığı karakter Anna Karenina ölünce günlerce ağlamıştır.
Ramis Çınar- Sensizliğimin Şarkısı
Eser, sizleri hem Kemal’in geçmişine götürmesi hem de günlük hayatından kesitler sunmasıyla kitabın sürükleyiciliğine bırakmaktadır.
Kitabın konusuna gelecek olursak, Kemal’in üniversite sınavına hazırlanırken lisede aşık olduğu kızın (Beyza) sebebini bile söylemeden ondan ayrılmasını ele almaktadır. Geçmişi kenara bırakıp evlenerek yoluna bakan Kemal, yıllar sonra Beyza’yı görmesiyle duygularının aklını yönetmesine engel olamamıştır. Ancak bu durum hayatının akışını ve tercihlerini de etkilemektedir. Sevim ve Beyza arasında gel gitler yaşayan Kemal’in kendini bir çukurda hissetmesi üzerine Beyza ile yüzleşmenin fırsatını aramaya başlamıştır. Ancak bu fırsat hiç de beklediği gibi geçmemiştir. Kısacası şunu söyleyebiliriz ki yaptığımız tercihler geleceğimizi şekillendirmektedir.
#ramiscinar #sensizligiminsarkisi #muptelayayinlari
Okur Takip Önerileri
Chimamanda Ngozi Adichie- Feminist Manifesto
İnsanların diline pelesenk olan ancak yanlış bilinen feminist kavramı, bu kitapta çok güzel anlatılmış. Kanaatime göre, dokuz yaşında sınıf başkanlığını hak ettiği halde kadın olduğu için başkan olamaması onu hayatı sorgulamaya itmiştir. Bir anne hatta “kadın” olarak kültürüne karşı toplumdaki eşitliği sonuna kadar savunan Chimamanda, ”Hepimiz Feminist Olmalıyız” başlıklı TEDx konuşmasının kitaba dönüştüğü bu eserinde yalnız kadınlar için değil, kız ve erkek çocuklarını önyargılardan, toplumsal cinsiyet tuzaklarından arındırılmış bir dünyada büyütmek isteyen ebeveynlere öncü olmak istemiştir. Unutmayalım ki toplum ya da kültür değil insanın kendisi belirler herkese karşı eşitliğini.
Dünyaya ilk gelişinde annesinin idam edilmesiyle hayata bir adım geriden başlayan, kendi benliğinin kokusunu bulma peşinde olan ve hep daha iyisine ulaşmaya çalışan aynı zamanda kokulara karşı görülmedik derecede duyarlı, istediği kokuları üretebilmek için cinayet işlemekten hiç çekinmeyen bir katilin, Grenouille’in hikayesi. Koku dediğimizde aklımıza yemek kokusu, parfüm kokusu gelse de canlıların da kendine has bir kokusu vardır. Süskind hikâyeyi üç bölümde ele almış. İlk bölümde, Grenouille’in çocukluk dönemlerinden bahsetmektedir. Paris’in sefalet ve pislik içerisinde yaşayan halkı ele almıştır. İkinci bölümde ise, ergenlik dönemlerine değinmektedir. Kendi kokusunun olmadığını keşfetmesi ve asıl olay burada başlamaktadır. Son bölümde ise en merak uyandıran ve heyecanlı kısım, peş peşe işlenen cinayetler ele alınmıştır. Yazar karakterin iç dünyasını sentezlemede usta diyebilirim. Kitabın aynı zamanda filmi de var ancak ilk başta kitabı okuyup daha sonrasında filmi izlemenizi tavsiye ederim.
Okuduğum kitaplar arasında derin bir etki bırakan nadir eserlerden birisi diyebilirim. II. Dünya Savaşı’nı konu edinen bu eserde yahudi bir ailenin çocuğunun Alman askerinin çocuğu ile sıkı bir bağ kurmasını ve sıra dışı arkadaşlığını anlatmaktadır. Şunu söyleyebiliriz ki çocuklar için arkadaşlık din, dil ve ırkla değil tamamen kalpten gelen sevgiyle mümkündür. Bu kitap aslında empati duygusunu geliştirme de rol oynamaktadır.
Charlie Chaplin'in hayatından
Kitabı okurken bu kadar çabuk biteceğini tahmin etmemiştim, gerçek hayat hikayeleriyle yazılmış olan kitaplar ben de ayrı bir etki yaratıyor. Keza bu okumuş olduğum kitap da öyle. Charlie Chaplin'in yüzündeki gülümseyişinin altında yatan o acı dolu hayat hikayesine şahit oldum diyebilirim. İnsanlar dış dünyada kimliklerini pek fazla belli etmezler. Charlie Chaplin de onlardan birisi. Çoğumuzun bildiği ''Modern Times'' adlı komedi filmini izlediğimde Charlie Chaplin'i hiç böyle hayal etmemiştim. Çocukluktan başlayıp evlilik hayatında dahi yaşamış olduğu üzüntü verici hayat hikayesi onu büyük bir kahraman olmaya itmiş diyebilirim. Maden işçisinden çocuklara kadar tüm dünyayı ele aldığı filmleri bu kitap sayesinde öğrendim. Rahatlıkla şu yorumu yapabilirim; insanlar sandığımızın çok daha fazlası olabilir :)
