Pratikte ise toplumun ihtiyaçları daima azımsanır ve neticede hayatın gerekliliklerinin yarısında kronik bir kıtlık yaşanır; ama buna da bir avantaj gözüyle bakılır
Kitaba büyük bir beklentiyle başlamamıştım. Karaketerlerin çoğu aynı karakter için katil olduğunu düşünmesi benim düşüncelerimi etkilemişti ama kitabın sonunda fena halde ters köşe oldum, hayretler içinde bitirdim... Hercule Poriot bu kitapların yıldızı resmen...
Dış dünyaya durmaksızın gülümseyen yüzümü gösterirken, iç dünyam ölüydü. İşte bu, bin derdi tek bir saç teliyle taşımak gibi, yağa ter karıştırmak gibi bir çabaydı.
Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir?