Amaç tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı.
Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına, ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak. Kimi insanın yüreği karanlık, kimininki aydınlıktır. Geceyle gündüz gibi! Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklıklarına uğrama!
-Aramızdaki temel fark ne, biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun.
-Peki, sen ne görüyorsun bakalım?
-İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan.
Vıcık vıcık yüzeysellik yayan şu 'kişisel gelişim' kitaplarının bağırıp durduğu 'İstersen yaparsın!' sözü tam bir kandırmacaydı. İnsan ancak yapabileceğini isterdi. 'İstemek' kavramı dilemekten ve hayallere dalmaktan farklı bir şeydi. Bedelini göze almakla, gereğini yapmakla ilgili bir şeydi.
Bir gün dediklerimi değil, demek istediklerimi anlayacak bir erkek çıkmayacak mı karşıma? Hava kötü dediğimde havadan bahsetmediğimi anlamak bu kadar mı zor? İlla ben bu hayattan bıktım türünden sözler mi etmeliyim? Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz?
Geçmişin hesapları, çekilmiş acılar, insan vahşetinin izleri gömülmeli.....Hepimiz içimizde, gizli, nazik davranışlarla üstü örtülen ama bir tehdit algıladığımız zaman o keskin dişleriyle ortaya çıkan bir timsah taşıyoruz.