Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beyza Inanc

bir kadını öpemeyeceğimi, sanki bir erkeğin sevişmesi doğadışıymış gibi... Uçaktaki hostesi gözümün önüne getirmek için uğraştım, derinlerde bir yerde kokusunu alabilmek uğruna, birkaç cinsel arzu kırıntısının. Ama en baştan çıkarıcı fotoğraflar bile yetmedi bana seksi hatırlatmaya. Mutlu mu oluyordum kaybolan yeteneklerimi gördükçe? Hayır. Çünkü tanımlayamadım şimdiye kadar mutluluğu. Ama huzurun, dalın kıpırdamadığı bir havada hissedilen o eşsiz durgunluğun ne olduğunu biliyordum. V e aradığım, koridorun sonunda ister istemez bulacağım da buydu. Her şeyin durduğu an. O kadar duracaktı ki dünya, varlığını fark edemeyecektim. Denizin kumuna karışıp hareketsiz kalan balıklar gibi. Kendimi durduracaktım. İnsanların, hiç yaşamamış olduğumu farz etmeleri için. O kadar duracaktım ki, ölecektim...
Reklam
Yaşadığımız hayatı bir başkası yaşasa mutlu olurdu. Dünyayla bir sorunu olmazdı. Ama benim tek düşündüğüm tonlarca C-4’ü dünyanın merkezine koyup bir karpuz gibi parçalanmasını seyretmekti.
Eskiden Rimbaud okurdum. Şiirleri nefes almamı kolaylaştırırdı. Şimdiyse sınav kâğıdını doldurmuş ve zilin çalmasını bekleyen bir öğrenci gibiyim. Ve o öğrenci gereksiz, nedensiz ne kadar hareket yapıyorsa dakikaların üstünden atlayabilmek için, ben de en az o kadar nedensiz davranıyor ve bekliyorum. Zilin çalmasını. Gömülmeyi. Parçalanmayı...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aslında ne, kim, nasıl, neden sorularından artakalan, dünyanın dibindeki pisliğin içinden gelip yeryüzüne çıkmış, kendine satıcı arayan bağımlı gibi dolanan o soru var aklında: “Ne fark eder?” “Hiçbir şey!” diyorsun. Yeniden uyumak için gözlerini kapatırken.
Sözlerimin sonunu duymadığın zaman. Cümlelerimin sonunu duymadığın zaman. Değiştiriyorum son kelimelerimi. Değiştiriyorum sonumu.
Reklam
As we will see, contrary thinking is one of the hidden habits of genius.
Oh, I bite, I bite on life like a sharp apple. Playing it like a fish, I am happy. And what is happy?
Bir roman yüzünden intihar eden insanlar, sevgilisinin hayaliyle yanıp tutuşan gençler, bestelenen serenadlar. Bugünün dünyasında böyle şeyler mümkün değil. Ahmet’in, Tarık’ın, hatta büyüyünce Kerem’in böyle şeyler yapacağını düşünmek komik bile geliyor. Belki romantizm de bulaşıcı bir şey. Bu iş sadece dönemle açıklanabilir. Zamanın ruhu dedikleri şey doğru galiba.
Kırılma riski olan nesneleri tutmaya alışsanız iyi olur. Bundan çok daha değerli olanları da tabii.”
Uzun süredir ilerlediğiniz bir yolda yanınıza bir arabanın yanaşması yalnızca zamanı açıklar. Nedeni değil.”
Reklam
“Gerçekleştirmeyeceğin arzuları beslemektense bebeği beşiğinde öldür
Shakespeare’in oyununda da böyle başlamıştı. Yasaklarla.” Gözlerini yere çevirdi. “Ama tabii onun Miranda’sı çok daha masumdu.”
Yalancıydı tamam; ama hiç de öyle adı çıkmış bir deliye benzemiyordu.
Seni seviyorum, ama sen bunun ne demek olduğunu bilemezsin çünkü kendinden başka birini hiç sevmemişsin. Şu son hafta hep bunu göstermeye çalıştım sana. Tüm söylemek istediğim, bir gün, gerçekten âşık olduğunda, bugünü hatırla. Seni öpüşümü ve odadan çıkışımı hatırla. Onca yolu yürüyüp de arkama dönüp bir kez olsun bakmadığımı hatırla. Beni izlediğini biliyordum. Tüm bu yaptıklarımı ve seni sevdiğimi hatırla. Benle ilgili her şeyi unutsan dahi, lütfen bunu hatırla. Yoldan aşağı yürüdüm ve hiç dönüp bakmadım sana, oysa seni seviyorum. Seni seviyorum. Seni öyle çok seviyorum ki bugün yüzünden senden sonsuza dek nefret edeceğim.
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.