Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sessiz sedasiz yasayin. Her seye boyun egip kopek gibi kabullenin. Aşağılık insanlar. Tecavuze ugrasaniz butun omrunuz boyunca ses cikarmazsiniz. Sizin nereniz insan. Sizin nerenizde akil ve duygu. Ne bicimsiz mahluklarsiniz siz. Tek bildiginiz boyanip suslenmek. Hangi düşünce ile varoldunuz. Hangi ruhla. Ruhsuzlar. Köle toplumu. Mide bulandiricisiniz. Her siyasi partiniz, her ideolojiniz ayri rezil. Ayri aşağılık. Gulmekten catliyorum izlerken sizi ama ne icin sizi kullandiklarini gördüğümde kan beynime sicriyor. Cunku bunu yasadim. Yeryüzünde olmamam gerekirdi. Ve temiz bir yokolus gerekirdi. Bunca zevzeklik ve igrenclik ne ile karsilanmali.? Bu mu evrenin kodu. Buna neden antitez dogmadi. Seytanlar kazandi mi. Bu insanlar hep şeytan. Kötülüğün hizmetkarlari. Efendilerinin kesime hazir esekleri. Sessiz sedasiz yasayin. Akillica. Aferin. Cok mutlu olucaksiniz ama lanetleneceksiniz. Ne dedigimi ben de bilmiyorum. Alti ustu bir deli iste. Sonu timarhane. Ciddiye almayin. Ama sizin sonunuz lanetlenmek olucak. Yazıklar olsun by nasıl hakikat.
Doğaya ve Bitkilere Duyarlılık
Papatyanın yapraklarını koparırız. Biçimsiz uzamış ağaç dallarını keseriz. Peki ya bitkiler onlara dokunduğumuzun farkındaysa? Bitkilerin kendilerine dokunulduğunun farkında olduğunu keşfetmek biraz şaşırtıcı, hatta biraz da huzursuz edicidir.
Bitkilerin Bildikleri
Bitkilerin Bildikleri
Reklam
Beyaz Saray Lokantası Sabahın erken saatlerinde yola çıkmış yağmurda sırılsıklam olmuştum. Yolculuk düşleri kurarken biraz ıslanmayı ve biraz ağlamayı da hesaba katmış mıydım bilmiyorum. Karnım açtı, bulduğum ilk restoran cafe karışımı bir yere girdim. - Abla ne istersin sana bir tane mevlana tost yapayım mı? - Olur, yanına çay da olsun. - Lokanta, sabahın ilk saatleri olmasından dolayı tenhaydı, benden başka birkaç masa da daha simit dişleyen insanlar vardı. Lokantanın geçmişten kalma havasını daha da bir kasvetli yapan biçimsiz, künt, çivit rengi masalar tüm lokantayı doldurmuştu. - Abla tostun hazır sesi ile gözlerimi lokantanın üstünden çekerek tostumu ve çayımı alarak masama döndüm. Bir zamanların yeniliğini ve ihtişamını şimdi yorgunluğa bırakmıştı tabeladaki adıyla “Beyaz Saray Lokantası”.
Kiraz mevsimi, kiraz Küfelerle dolu pazar. Zambaklar geçiriyor bir kadın. Bir kadın bir bakraç yoğurt götürüyor Sallıyor boyacı çocuğu fırçasını Belediye kahvesinde hakla o eski, o yalancı O biçimsiz bizans şarkısı. Sana nasıl bulsam, nasıl bilsem Nasıl etsem, nasıl yapsam da Meydanlarda bağırsam Sokak başlarında sazımı çalsam Anlatsam şu kiraz mevsiminin Para kazanmak mevsimi değil Sevişme vakti olduğunu...
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık
Biçimsiz bir bedenle toprağa sabitlenmiş gibi duran insanlar yerde pineklemekten başka bir şey yapmıyorlar. Pierre Boulle
Rahim Haçı ve Hayat Ağacı Hayat ağacı olarak da bilinen haç, eski bir rahim simgesiydi. Bu sembol, bir üst dünya, orta dünya ve alt dünya fikrini, tezahür eden dünyanın dört köşesi veya yaratılışın dört unsuru ve merkezi bir rahim girdabına yeniden doğuşun sarmal veya labirent yolculuğunun ruhsal inisiyasyonları ile bir araya getirdi. Eskiler
Reklam
'Yüreği soğuyanın savaşı biter' denilir ya...
Birinden soğuyunca o artık bir yabancıdan bile uzak gelir kalbine. Ne tanıdık gözlerle bakabilirsin ona ne de bir yabancı gibi. Ona dair merakların biter ve ona dair bütün bildiklerin anlamsızlaşır. Kalp soğuyunca aradaki bağ biçimsiz, zavallı ve şekilsiz bir şey olur.
KÖYDE ÇÖP OLMAZ Köyde yemek artmaz. Artarsa köpeğindir. Meyve sebze kabuklarını küçük ve büyükbaş hayvanlarla tavuklar yer. Kıyafetler aileden aileye dolaşır. İyice kötü durumdaki tekstil ürünleri bir araya getirilip minder, örtü yapılır. Sert kabuklar, kâğıt ve mukavva ambalajlar ocakta yakılır. Gazete ve dergiler bir süre dolap ve raf altına serilir, sonra ocakta odunu tutuşturmak için çıra yerine gider. Parlak ve eğlenceli olanlarıyla defter kaplanır, oyun oynanır. Plastik ambalajların geniş olanları saksı olur. Dar olanları çeşitli sıvılar için taşıma ve saklama kabına dönüşür. Metal ambalaj ve kutular kesilip plakalar halinde çatılara kaplama, bağlara oluk yapılır. Bu sınıfların hiçbirine uymayan tuhaf biçimsiz atıklardan bağda şahane korkuluk olur. Evet, köyde yemek artmaz. Köyde hiç bir şey artmaz, artırılmaz. Köyde çöp olmaz.
En şiddetli arzular bana en biçimsiz ânlarda ve en münasebetsiz tahriklerle gelir.
784 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.