Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
YAZIMI KIŞA ÇEVİRDİN Neşet Ertaş'ın aşık olduğu Leyla, Muharrem Ertaş'ın sahne aldığı gazinoda çalışıyordu.Babasını dinlemeye giden Neşet Ertaş,bir gün gazino kapısında Leyla'ya denk gelir ve o gece ustayı uyku tutmaz.Gönlüne bir yıldırım gibi düşen Leyla’yı görmek için her gün gazinoya gitmeye başlar. Leyla’yı her gördüğünde
Kendi sesimden dinlersem kendimi, anlatamadığımda şiire vurursam işi belki geçer dedim.. Ben Sidelya.. Nahif, kırılgan, hayalci.. Cennette açan o çiçek olabilir miyim bilmiyorum. Saate bakmayı hiç sevmiyorum. Zaman giderken ben gitmiyorum çünkü. “Bu son” dediğimde kimse inanmasın, hiçbir şeyin sonunu getiremiyorum. Filmlerin bitiş jeneriğine takılıp kalışımdır ispatı. Çok deneyip olduramadığım şeyler var, olmadı diye vazgeçmiyorum. Hiç susmuyorum, devamlı yazıyorum. Sanırım bu yüzden çok susanların yoluna ölüyorum. Bana kimseye benzememe ayrıcalığı veren kusurlarımı seviyorum. Milattan önce doğsaydım kesin filozof olurdum diyorum. Zamanın içindeyim ama büsbütün de dışında. Bu paradoksa her defasında yeniliyorum. Derin konular hakkında konuşamamak yalnızlığından muzdaribim. Derin gözlere inanıyorum, derin sözlere, Kafdağı’nın ardındaki ihtimallere, kendimi anlatmak isteğim tekil kişiye. Dünyada taştan yığınlarım yok, evimi bir ben biliyorum ve emanet rüyaların sahibini. Yaşım hurdaya çıksa bile gönlümün taze bir çiçek olarak kalacağından eminim, bu yüzden ölümden sonrasına iman ettim. Yanmak mı? Bilmem. Uzak bir kahkahadır kulağımda cennet. Yanmaktan duyamıyorum.
Esra Yıldırım
Esra Yıldırım
Reklam
~~~~~~~~~~KİTÂB-I AŞK~~~~~~~~~~ Türk ve Dünyâ Edebiyatı’ndan aşka, sevdâya, muhabbete dâir alıntılar... Katkıda bulunmak arzu eden sevgili okurlar davetlidir; lütfen buyrunuz!.. 1 Sevgiliye sadakatin özü ve özeti, aşkını sır gibi saklamak, iyilik gördüğünde de, kötülük gördüğünde de bu tavrı değiştirmemektir... Kitab-ı Aşk, İskender Pala
Gelelim sana, hiç bu kadar susmak istememiştim... Bizim mevzular belliydi de, kafamız karışıktı işte biraz. “Kendi düşmanına kıyamadığında, dostuna hainlik üzerine konuşmaktan da caymalı insan.” demişti Sara hatun. Yani insan ki; omuz omuza yürür, uzun uzadıya böyle yollarda yan yana akar, süzülür ve gider ya hani. Demem o ki, oğlum Mehmet, “Aynı
Demek Gidiyorsun
Demek gidiyorsun Bir bahar mevsiminde Bütün çiçekleri toplayıp eteğinde Taze umutları savurup rüzgarlara Tutunup taze bir aşkın dallarına Düşünmüyor musun geride kalanları Bir zemheri soğuğunda bıraktıklarını Çorak topraklara savurduklarını
Sen Pahasına
Yitik bir aşkı savunuyorum bu gece Yeniden yeşeren bir gül filizi Biliyorum, batacak dikenleri tenime Ateşi bilmeyen bir bebek gibi Uzatıyorum resmine ellerimi bu gece Oysa çoktan öğrenmiştim yanmayı Çoktan vazgeçmiştim sobanın sıcağından Ama yokluğun zemheri ayaz Sen pahasına iken bile yanmak Uzanıyor hayallerim ateşine bu gece @konusanbiri
Reklam
Benim Hikayelerim III
Valla nereden bulaştık bu işe bilmiyorum.Böyle aşk dediğin şey yanmak ise ben kül olmuşum yani.Böyle bütün rüzgarları sırtıma almışım; o güzelim yüzlerinize, gülüşlerinize, ellerinize, böyle kadehlerinize dökülüyorum tek tek yani. Bazen en başından bellidir filmin sonu da lakin görmek anlamak istemez işte insanoğlu. Böyle sonunu bildiğin halde
⭐ bir şeyler söylemem lazım ama nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum, o yüzden elimden ne kadar gelirse o kadarını yapacağım. bu yazıyı şimdi atmamın sebebi ise, ben o gün bu yazıyı atacak kadar cesaretli biri değilim ya da uygulamaya girecek kadar. uzun olucak gibi, neyse çok önemli değil. çok zor, gerçekten çok zor geride bırakmak istemek. seni
" Zirâ Bil Ki Yanmadan Önce Yakılmaz "
Sinemde ateş, yansa da dumanın göstermez Ben demem, o dinlemez, yar bilse de söylemez -Emir Fuad- İçimde bir ateş, yanar, yakar ama görünmez kimseye. Ses etmez içimde bir an susmayan feryatlar, gözlerimde yaş, dudaklarımda cümle, yanaklarımda gamze tutuşur. Elimde artık kalem yok, kâğıtlar eskisi kadar masum değil. Zira yanmıyorlar. Yakamıyor
İstanbul'u Sevmek
İstanbul'u sevmek ölmek gibi bir şey Bir ömür boyunca durmadan yanmak Erimek her gecesinde biraz daha Her sabah bir alev hâlinde uyanmak 🍂 Anlaşılmaz, vazgeçilmez bir tutku bu şehir En hüzünlü şarkıdır söylediği dalgaların Bulamazsın çoğu gün bir dost yüzü arar da Dalıp gidersin köpüklü izine mavnaların 🍂 İnsanlar bir seldir caddelerinde
370 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.