... Duvarların içeriden çürümüşse, bunun tek bir çaresi vardır...
... Yık, diye düşündüm. Hepsini yık ve yeniden inşa et.
Sayfa 197Kitabı okudu
Kaç kere öğrenmem gerekecekti? Huzurumun her ânı yalandı, çünkü sadece tanrıların keyfine kalmış bir huzurdu bu. Ne yaparsam yapayım, ne kadar uzun seneler yaşarsam yaşayayım canları istediğinde aşağı uzanıp bana canlarının istediğini yapabileceklerdi.
Sayfa 235Kitabı okudu
Bana yara izlerini göstermiş, karşılığında da benim hiç yaram yokmuş gibi yapmama izin vermişti.
Sayfa 242Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
"dux femina facti" ve "sine qua non"
Yazarın teşekkür kısmını yazarken kullandığı bu iki ifade, çevirmen tarafından da Türkçe karşılığı olarak değil, bu şekilde bırakılması tercih edilmiş.
dux femina facti: "A woman was leader of the deed": işinin lideri kadın, olarak çevrilmiş. yazar annesine böyle hitap etmiş teşekkür kısmında.
sine qua non: "olmazsa olmaz"ı tariflemek için kullanılan bir ifade. Özellikle hukuk alanında kullanılıyormuş.
Sayfa 403Kitabı okudu
...
Kirke, diyor, her şey yolunda gidecek.
Bir kâhinin ya da tanrılardan haber getiren birinin sözleri değil bunlar. Çocuklara söyleyeceğiniz türden sözler. Bir kâbusun ardından yeniden uyusunlar diye sallarken , küçük kesiklerine pansuman yapar, sokan şeyin acısını yatıştırırken kızlarımıza söylediğini duyduğum sözler.
...
Canımızın yanmayacağını söylemiyor. Korkmadığımızı kast etmiyor. söylediği şey sadece şu: Buradayız. Gelgitte yüzmek, yeryüzünde yürümek ve ayaklarına değdiğini hissetmek böyle bir şey. Yaşamak böyle bir şey.
Sayfa 392Kitabı okudu
Geçmiş, hiçbir zaman unutulmuş değildir. Geçmiş, geçmiş bile değildir.
-William Faulkner
Sayfa 23Kitabı okudu
Bilincinize getirmediğiniz her şey, karşınıza kader olarak çıkar.
-Carl Jung
Sayfa 109Kitabı okudu
Bağımsızlık görüntüsünün arkasında gizlenen şey yakınlaşma ve incinme arasındaki riskli ilişkiydi. Bu etki yetişkinlik hayatının büyük bölümü üzerinde bir şablon hâlini aldı. Reddedilmekten ve kaybetmekten duyduğu korku, gizlice arzuladığı ilişkilerden kaçınma gibi aşırı derecelere ulaştı. Yanlış yapma riski "Her şeyi kaybetmek." anlamına gelebilirdi.
Sayfa 245Kitabı okudu
Bunlardan biri, kuşkusuz, çocuğun okula gitmesi gerektiği, okulun çocuk için iyi olacağı düşüncesi ve bu düşünceyi çocuğun kendisinden önde tutmak. Toplumun bize "Başka türlü olmaz." diye öğrettiği şeylere inandığımız oranda çocuklarımızı sakatlıyoruz, onları göremiyoruz, anlayamıyoruz, tanıyamıyoruz.
Sayfa 144Kitabı okudu
Vaktimiz, hayatımızdır. Vaktimizin geçmesi hayatımızın da geçmesidir ve o vakti nasıl doldurduğumuz hayatımızla ne yaptığımızın bizzat kendisidir. Bir anne-babanın, çocuğundan bütün gününü kendi istedikleri, kendi belirledikleri işlerle doldurmasını istemek, zaten o çocuğu anne-baba için öldürmekle eş anlamlı değil mi? Bir çocuğun anne-babasının istediği işleri yaptıkça mutlu olması, yani anne-baba mutlu oldukça mutlu olması, kendisine ait hisleri, iradesi, tercihleri, hayatı olmaması, o çocuğu zaten baştan öldürmekle eş anlamlı değil mi?
Sayfa 142Kitabı okudu
Animus
"Animus", Jung psikolojisinde, kadının içinde taşıdığı erkek tarafı anlamına geliyor.
Sayfa 139Kitabı okudu
Alice Miller
Alice Miller bütün yapıtlarında, geleneksel anne-babalığın, çocuğun gerçek benliğini (true self) derine gömdüğünü, çocukta ne şekilde sevilecekse o şekilde davranmayı tetikleyen bir sahte benlik (false self) inşa ettiğini anlatıyor. ....
... Miller, edebiyatçıların, ailelerine ve dünyaya uyum sağlamak yoluyla kaybettikleri gerçek benliklerinin yapıtlarında nasıl açığa çıktığını, sanatın kişi için neden ve nasıl bir içsel kurtuluş olduğunu analiz ediyor. ....
... Miller'ın da değindiği gibi, yaratıcılığın kaynağı, nevroz değildir -nevroz sadece sonuçtur-, yaratıcılığın kaynağı, insanın acı çekme kapasitesidir.
Sayfa 132Kitabı okudu
Bir insanın söylediklerinin aşırı bulunması, bulanın karşıt aşırılığından kaynaklanıyor olabilir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Gelinin ailesinin aldığı şeyin yatak ve yatak odası takımı olması, tabii ki tesadüf değil.
Sayfa 36Kitabı okudu
Kızlarının düğünsüz evlenmesine razı olmayacağını söyleyen ailenin aslında razı olmadığı şey, aile bunun farkında olmasa da, kızın bedenini karşılığında bir bedel ödenmeksizin teslim etmektir.
Sayfa 36Kitabı okudu