Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Haklı bir yerde.
Tanrı hikmetinin bize uygun gördüğü bilgisizlikten kurtulmak için sarf ettiğimiz boş gayretlerin cezası her zaman böyle lükse, ahlâksızlığa ve köleliğe düşmek olmuştur. O hikmet, bütün yaptığı işlerin üzerine kalın bir örtü çekmekle bizi boş araştırmalara dalmaktan korumak istemişti. Ama biz onun hangi dersinden istifade etmesini bildik? Yahut, hangi dersini ihmal ettik de başımıza belâ gelmedi? Milletler, şunu bilmiş olun ki, tabiat, çocuğunun elinden tehlikeli bir silâhı çekip alan bir ana gibi sizi ilimden korumak istemiştir. Bize açmadığı her sır, başımıza dert getirecek bir şeydir; bilgi edinmekte zahmet çekmemiz, onun en hayırlı tedbirlerinden biridir. Böyle iken insanlar bozulmuş; ya bir de bilgili doğmak felâketine uğramış olsalardı o zaman ne ka- dar daha kötü olurlardı.
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Son zamanlarda hikaye, roman tarzı kitaplardan kaçış yapmak düşünceler ve fikirler üzerine etki eden kitaplar okumak istiyordum o yüzden
Jean-Jacques Rousseau
Jean-Jacques Rousseau
bu söylevini okumak istedim. Sizler de bu düşünceye kapılırsanız farklı yorumlar eleştiriler görmek istiyorsanız kesinlikle bu eseri okumalı kendi felsefenizden geçirmelisiniz. Sizde
Jean-Jacques Rousseau
Jean-Jacques Rousseau
gibi: Bilimlerin ve sanatların gelişmesi ahlakın düzelmesine yardım etmiş midir?" sorusunu kendinize sormayı denemeli, kendinizde yeni ufuklara düşüncelere de yer açmalısınız, şimdiden iyi okumalar.
Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylev
Bilimler ve Sanatlar Üstüne SöylevJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,606 okunma
Reklam
Ahlâk üzerinde düşünürken, ilk çağların sadeliğini anmamak mümkün değildir. O çağlar yalnız doğanın eliyle süslenmiş güzel bir kıyıdır: Her an biraz daha uzaklaştığımız bu kıyıya dönüp dönüp üzüntüyle bakarız. Her işlerini tanrıların gözü önünde yapmaktan zevk alan insanlar, o zaman kulübelerinde, tanrılarla birlikte yaşarlardı. Kötülük başlayınca insanlar, bu rahat kaçıran seyircilerden usandılar ve onları heybetli tapınaklara koyup kendilerinden uzaklaştırdılar. En sonunda tanrıları bu tapınaklardan da attılar ve içlerine kendileri yerleştiler. Daha doğrusu, tanrıların tapınakları vatandaşların evlerinden ayırt edilmez oldu. İşte o zaman ahlâk bozukluğu son haddine vardı. Kötülüklerin en ileri gittiği zaman, onların, büyüklerin sarayları önünde mermer sütunlar üzerine dikildiği, Korinthos başlıklarına kazıldığı zaman olmuştur.
İşte Tanrı hikmetinin bize uygun gördüğü bilgisizlikten kurtulmak için harcadığımız boş çabaların cezası her zaman böyle lükse, ahlâksızlığa ve köleliğe düşmek olmuştur. O hikmet, bütün yaptığı işlerin üzerine kalın bir örtü çekmekle bizi boş araştırmalara dalmaktan korunmak istemişti. Ama biz onun hangi dersinden yararlanmasını bildik? Yahut, hangi dersini ihmal ettik de başımıza belâ gelmedi?
80 syf.
5/10 puan verdi
İlimlerin ve sanatların ihyası ahlâkın düzelmesine yardım etmiş midir? Bir yarışma ilanında gördüğü bu soruyla sarsılan Rousseau yarışmada birinci olarak kariyerinin ilk basamağını tırmanmış. Bu sorunun cevabına hayır diyen Rousseau, yazdığı tüm eserlerle ve yaşam tarzıyla da görüşünü devam ettirmiştir. Bilim ve sanatların uygarlığın ahlâkını bozduğunu savunan yazarın tamamen aksi yönünde düşüncelere sahip olsam da farklı bir görüşü okumanın düşünmenin ve sorgulamanın en iyi yolunu olduğunu düşünüyorum. Rousseau’nun yaşadığı çağı ve toplumu düşününce de bilim ve sanatları burjuvazi ve burjuva ahlakıyla eş tutmuş olabileceğini düşündüm ve okurken yer yer bu fikrimi güçlendiren ibareler buldum. Günümüzde hâlâ tartışılmakta olan ve bilim felsefesinin de alanına giren bir soru üzerinde duran eseri kısa bir molada okuyup üzerine uzun süre düşünebilirsiniz.
Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylev
Bilimler ve Sanatlar Üstüne SöylevJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,606 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Çoook çok haklı yerlere değindi “oh be” dedirtti kuvvetle muhtemel kitabı diri tutan şeylerden biri bu, Fakat çok fazla katılmadığım ve aşırı bulduğum noktalar oldu. Bu eleştirel yaklaşım dönemi için acayip iddialı bir hareket. Okurken içten içe Rousseau 21. Yüzyılda yaşasa, dijital dünya, sosyal medya, kendini bi şey sanan “entellektüeller” ve siyaset üzerine nasıl bi delirmekistan yaşardı diye düşünmeden edemedim. :)
Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylev
Bilimler ve Sanatlar Üstüne SöylevJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,606 okunma
Reklam
Sonuç olarak kendimi bir tanrının yerine koyup şunu sordum: Ben ne olmak isterdim? Kendim olarak kalmak mı? Yoksa onların yerinde olmak mı? Bildiklerimi bilmek mi? Yahut hiçbir şey bilmediğimi bilmek mi? Sonra kendime ve tanrıya cevap verdim: “olduğum gibi kalmak isterdim.”
Ahlak üzerine düşünürken, ilk çağların sadeliğini anlamamak mümkün değildir. O çağlar yalnız doğanın eliyle süslenmiş güzel bir kıyıdır: Her an biraz daha uzaklaştığımız bu kıyıya dönüp dönüp üzüntüyle bakarız. Her işlerini tanrıların gözü önünde yapmaktan zevk alan insanlar, o zaman kulübelerinde, tanrılarla birlikte yaşarlardı. Kötülük başlayınca insanlar, bu rahat kaçıran seyircilerden usandılar ve onları heybetli tapınaklara koyup kendilerinden uzaklaştırdılar. En sonunda tanrıları bu tapınaklardan da attılar ve içlerine kendileri yerleştiler.
Sanata yeteneği olanları sevin ve ona katkı sağlayanları koruyun.
752 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.