Bilinç’in gelişimi
İndirgemeci yaklaşım (yargılama, muhakeme, tespit vs.), insanlığın en ilkel ve kadim refleksidir. Dinin tek hakikatçi olması, ilk dönem filozoflarının arkhe arayışları içerisine girmesi hep aynı refleksin ürünüdür. Çünkü bir sorunun yahut bir problemin, tek bir cevabının olması yahut tek bir çözümünün olması, insanı en meşakkatsiz ve emeksiz olarak neticeye ulaştırır. Bu insanı rahatlatan bir şeydir. Zira bir soruya verilmiş birden fazla cevap, hem problemi daha karmaşık hale sokar hem de çözümden şüphe duyulmasını sağlar. Bu da insan için fevkalede rahatsız edicidir. Bu yüzden insanlık, zihinsel gelişiminin başında, daha kesin ve tek cevaplı usulleri (din/felsefe) tercih etmiştir. (Hatta bugün, gelişmemiş zihinlerde bu refleks hâlâ yaşar. Zihin ancak geliştikçe çokluğu algılar.) İnsan zihinsel olarak geliştikçe kendisini birden fazla hakikat olduğuna, bir probleme birden fazla çözüm sunulabileceğine, bir sorunun birden fazla cevabı olabileceğine ikna etmeyi başarmıştır. Üstelik bunu da gerçeklemiştir. Böylece en güçlü hakikatleri olan teorilerinde dahi ufak da olsa yanılma payı olduğunu kabul eden bilimi (modern bilimsel paradigmayı), yaratabilmiştir.
Yardım etmek isteyen varsa...
Benim için bunları deftere geçirmek isteyen varsa eğer dönüşünüzü bekliyorum 😂😂😂😂😭 A HARFİ İLE BAŞLAYAN TIBBİ TERİMLER ABDOMEN: Karın,batın. ABORTUS: Çocuk düşürme, düşük. ABSANS: Kısa süreli şuur kaybı. ABSE: Çevre dokulardan kese tarzında doku ile sınırlı içerisi cerahat ile dolu oluşum. ABSORBSİYON: Emilme, örn.sindirim,
Reklam
İdeoloji ve İnanç üzerine kendimle bir hasbıhal
​ İnsan, henüz hiç bir ideolojinin etkisi altında olmadan önce, yani yabanıllık aşamasında, kendine ait bir varlıktı. Dolayısıyla tek ve yeterli mülkiyeti: Kendi hayatı ve kuracağı her türlü ilişkileri üzerinde ki iradesiydi. İnsanlığın, dünya hayatı ile imtihanını tarihsel materyalist bakış açısı ile ele alacak olursak, bu süreci üç ana eksen
Zihin(sel)
"İlk gözümüze çarpan şey, psiko Genetik açıklama yolları aramak, düşüncenin insanı şaşkına çeviren karmaşıklıklarını, yalın sinirsel işlemlere indirmek, en sonunda da maddenin hareketine varmak sözkonusudur. Bu çabanın işe yaramadığı doğrudur. Ancak, bu teşebbüste başarı kazanan var mıdır? Spencer, bilinci geliştiren süreçlerin üstündeki
Din ve Akıl: Dücane Cündioğlu’nun Teklifi Üzerine Bazı Yorumlar | Özgür Koca Dücane Cündioğlu belirli bir takipçi kitlesine sahip önemli bir düşünür. Bu yazıda son konuşmalarında din ve akıl ilişkisi üzerine söylediklerini kısaca özetleyip bazı itirazlarımı dile getirmek istiyorum. Cündioğlu “kırk yıllık bir arayışın muhasebesi” olarak
Rasyonel bilincin ontolojik gelişimi devam ederken çayı şekersiz içenlerle arama varoluşsal bir mesafe koymam gerektiğini düşünüyor ve derse odaklanamama sebebim olarak Plütonun gezegen olmayıp akrep burcuna teğet geçememesini görüyordum. Artık gezegen değil ya,büyük harf olmamalı mı ilk harfi acep? İşte böyle geri planda olup sadece kendime ait hissettiğim şeylere bayılıyorum. Misal Kürk Mantolu Madonna kitabı da bu kadar revaşta/revaçta olmamalıydı.Ben gizli kapaklı bir yerlere saklayacaktım onu da. Neresi bencillik bunun be? Haddini bil sayın okur! Tişikkirlir
Reklam