"“Çıt, çıt işte,” dedim. “Yani elbise çıt çıt’ı değil. Her şey iyi giderken konunun bir yerde boka sarması, kopması yani.”
“Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?” dedi. “Herif rüzgârı kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra telleri takılır gibi kadına geliyor gece yarısı.”
“Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku,” dedim."