İnsanları Kendine Bağımlı Kılmak
Fransa'nın meşhur Örümcek Kralı XI. Louis'nin(15.yy.) astrolojiye karşı zaafı vardı.Hayran olduğu bir astroloğu sarayda barındırıyordu, ta ki adam sarayın hanımefendisinin 8 gün içinde öleceğini söyleyene dek. Bu kehanet gerçekleşince Louis dehşete kapılmıştı, adamın ya haklılığını kanıtlamak için kadını öldürdüğünü veya biliminde son derece usta olup kralı bile tehdit ettiğini düşünüyordu. İki durumda da astroloğun öldürülmesi gerekiyordu. Bir akşam Louis, astroloğu kalenin yüksek yerindeki odasına çağırdı. Adam gelmeden önce kral muhafızlarına işaret verdiğinde gelip astroloğu pencereye götürmelerini ve onlarca metrelik boşluğa bırakmalarını söyledi. Astrolog gelince Kral sordu; ''Astrolojiyi anlıyor ve diğerlerinin kaderini biliyor gibisin, peki bana kendi kaderini ve ne kadar yaşayacağını söyle bakalım.'' ''Sizden tam üç gün önce öleceğim sayın majesteleri'' diye yanıtladı astrolog. Kralın 'ölüm' işareti hiç verilmedi. Adamın hayatı kurtulmuştu. Örümcek Kral, astroloğunu yalnızca kendi yaşadığı sürece korumakla kalmadı, onu hediyelere boğup sarayın en iyi doktorları tarafından bakılmasını sağladı.
Nasihatname / Alev Alatlı - Ey Oğul!
Ey, Oğul! Gençsin. Uslanmış ömrün 21.yüzyılın ilk çeyreğine denk geldi. Aklını formatlayan, zamanın hakim doğruları. Sen sen ol, alâkalı delillerin bütününe vakıf olmadığında, aklının çıkarımlarına güvenme. Her daim gerekli, velâkin yeterli değildir akıl. Ey, Oğul! Herşeyi anlamaya kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır derler. Bilesin ki, akılla
Reklam
Bize ne yaptınız?
Bir ülke vardı; hemşireler kapı kapı gezip mamanın faydalarını, çocukları daha zeki yaptığını anlattılar, anne sütünün ise zararlarını. Ve anneler durumu olmasa dahi o pahalı mamaları alıp çocuklarına yedirdiler ne de olsa devletin kapısına gönderdiği “okumuş” insandan daha iyi bilecek degillerdi ya “cahil” halleriyle. Bir ülke vardı;
Alev Alatlı der ki
"Güneş her gün daha mütekâmil bir dünyaya doğmaz. Tarih ezelden ebede dümdüz uzanan doğrusal bir hat değil, devirli bir oluşumdur. Gün olur, en gerideki en öndekinden ileride olur. Aristarkus, Kopernik'e "zıpçıktı astrolog" diyen devrimci Martin Luter'den daha ilericidir. Ahmet Yesevi, Kadizade Mehmet'in çok ötesinde. Siz istihkâmlarınızı güçlendirin, zor zamanları fırsata çevirin. Benim yaşıma geldiğiniz- de, benim hiç olamadığım kadar hakîm, fehîm, müstakîm, emîn, mekîn ve metîn olun. Aziz ülkemize gelince, ille de bir şeye benzetecekseniz, her budağından sürgün atan salkım saçak bir böğürtlen çalısına benzeteceksiniz Türkiye'yi. Bir sürgünü çiçeğe dururken, diğerinin kurumakta, ötekinin meyve vermekte olduğunu görün. Tek bir sürgüne takılıp kalmayın, bütüne bakmayı adet edinin. Unutmayın ki düz akılla anlaşılmaz, pergele, cetvele gelmez, kendisine has bir kimliği vardır, Türkiye'nin. Batmaz. Batarsa, okyanuslar taşar. Mademki son temsilcileriyiz Gezegen'in iyiliği için yaşatılması elzem bir medeniyetin, bizi durduracak tek "gerçek", soğuyan Güneş'in dünyamızı yarı yolda bırakması ihtimali olmalı."
Nicolaus Copernicus (Mikolaj Kopernik)
Polonyalı bir astronomi alimidir. Kopernik, bilim tarihine Kopernik Prensibi veya Kopernik Teorisi olarak geçen ve Dünya ile diğer gezegenlerin Güneş etrafında döndükleri esası kabul eden heliosentrik (Güneş merkezli) esası açıkladı. Nicolaus Copernicus (Mikolaj Kopernik), 19 Şubat 1473 yılında Torun'da (Polonya) doğdu. Kopernik hiç
FELSEFİ VE BİLİMSEL YANILGILAR
Celal Çelik Doğuştan sonsuzluk duygu ve düşüncesine sahip olan insanoğlu “Ben nereden geldim, görevim nedir, sonum ne olacaktır?” diye sormuştur. Akıl yoluyla gerçeği ve mutluluğu bulmaya çalıştığını iddia eden filozoflar da, tarih boyunca ortaya koydukları sistemleriyle bu sorulara cevap vermeye çalışmışlar, ancak tatminkar, açık, tutarlı ve
Reklam
40 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.