Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Evlenmek, bir aile kurmak, doğmak isteyen bütün çocukları kabullenmek, bu güvenilmez dünyada onları var etmek ve hatta biraz da yol göstermek benim inancıma göre bir insanın ulaşabileceği en yüksek noktadır.
Sayfa 45 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kendimi değerlendirmem başka her şeyden - örneğin dışarıda yaşanacak bir başarıdan - çok sana bağlıydı.
Sayfa 41 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bu eğitimin bir diğer görünür sonucu, uzaktan bile seni anımsatan her şeyden kaçmamdı.
Sayfa 23 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ancak bunlar bir yana, bu yaşımda yüreklendirilmeye artık neredeyse hiç açık değilim; öncelikle benim söz konusu olmadığım durumlarda devreye giren bir yüreklendirmenin bana ne yararı olabilir ki?
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Benim ihtiyacım biraz yüreklendirilme, biraz güleryüz, biraz da yolumun açılmasıydı; ama sen bunun yerine yolumu kapattın, tabii bunu kendime başka bir yol seçmem için iyi niyetle yaptın. Ne var ki ben bunu becerecek biri değildim.
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir çocuğa kendi mizacın doğrultusunda, yani güç, gürültü ve öfkeyle yaklaşabiliyorsun yalnızca; bu durumda bütün bunlar ayrıca çok işine geldi çünkü beni güçlü ve yürekli bir çocuk olarak yetiştirmek istiyordun.
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ürkek bir çocuktum, buna karşın bütün çocuklar gibi biraz da inatçıydım mutlaka, annem de şımartmıştı beni kuşkusuz, ancak çok güç idare edilebilen bir çocuk olduğuma inanmıyorum; sıcak bir sözcüğün usulca elimden tutulmasının, tatlı bir bakışın istenilen her şeyi sağlayamayacağına inanmıyorum.
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Aile ile yaşamak kesinlikle çok kötü ama oradaki sadece yaşamak değil -yaşamak işte bu kibarlık ve sevgi çemberine düşmek-, babama yazdığım mektubu bilmiyorsun; kirece bulanmış bir dalın üzerinde vızıldayan sinek gibi.
Sayfa 227Kitabı okudu
Hiçbir şeyimiz yoktu, yoksulduk, yoksul ama mutsuzduk. “Geçmişin çocukluk, geleceğin ise sadece bir bilinmezlik olduğu o boşlukta, ne çocuk ne de yetişkin olunan o on dört yaşın başıboşluğunda tek başıma ve her defasında daha büyük daireler çizerek evden okula, okuldan eve gidip geliyordum. Dinî inançlarım o yaş için fazla kuvvetli değildi ama
165 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.