YARIDA KALAN EDEBİYAT TARİHİ
Atsız'ın dil, tarih ve edebiyat çalışmaları iç içe geçmiştir. Daha 1933-1934 yıllarında Orhun dergisinde yayımlamaya başladığı Köktürk ve Uygur dönemlerine ait metinlerin aktarmaları, aynı zamanda edebiyat tarihini de ilgilendirmektedir. Bitirme tezine dayanan ve yine Orhun dergisinde yayımlanan Edirneli
Bu dünya içi bir tarılag turur Negü ekse munda yarın ol önür. Bu dünya bir tarladır, burada bu gün ne ekilirse, yarın o biçilir.
Kalı edgü bolmak tilese özüng. Yorı edgülük kıl kesildi sözüng Eğer kendin iyilik bulmak istiyorsan, yürü, iyilik et; başka söze ne hacet.
Ne munglug turur körse yalnguk özi. Sevinç az ol borça kadgu tözi. İnsanoğlu, dikkat edersen ne kadar zayıf bir mahkluktur; sevinci az ve herşey onun için bir kaygı kaynağıdır.
(Bilgisiz kimseyi kendine fazla yakın tutmamalısın yakın tutarsan, şüphesiz münasebetsiz bir harekette bulunur.)
5607
atım edgü bolsun özüm ölsüni
tirig ölgü ahır atım kalsunı
(Kendim öleyim, adım iyi olsun; her diri nihayet ölecektir, dünyada adım kalsın.)
Bir ara açtığım ama kullanmadığım blog sayfamdan
Çoğunu okumadım sağdan soldan derledim:
Aşkın Şehidi - Ahmet TURGUT (Bozkırın Sırrı Türk Peygamber romanını öneririm)
Aşkın Elçisi - Ahmet TURGUT
Aşkın Secdesi - Ahmet TURGUT
Ölüyü gören hiçkimse diri kalmaz;
ölüme hazırlan, haşin olma.
Ölüyorum, pişmanlıktan iki gözüm iki çeşme oldu;
bu ölüm tatlıları tatsızlaştırıyor.
Özellikle bugünlerde unutmayalım.
“Ey îman edenler, size fasık (yoldan çıkmış) biri bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeyerek bir topluluğa karşı kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.”
Hucurat Suresi,6
İnsanoğlu bu dünyadan ölümle ayrılır. Ölümün pençesinden bugüne kadar kurtulan olmamış ve bugünden sonra da olmayacaktır. Çünkü bütün canlılar ölümü tadacaktır.