Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Venedik topraklarında eğitim veren, Pisalı bir matematikçiydi. İsmi Galileo Galilei'ydi. Galileo, fikrini spekülatörlerin teleskopu icat ettiği Flandre'den gelen fakir bir Hollandalıdan çalışmıştı, adam İtalya'ya zengin olma rüyalarıyla gelmişti. Ama Galileo mercek üzerinde ayarlamalar yaptı ve aleti oldukça geliştirdi. Teleskopu
Tabiatın sükuneti içinde,
Sessizce ağlayan bir nehir gibiyim.
Rüzgarın şarkısında kaybolmuş,
Bir yaprak gibi savrulup duruyorum.
Gökyüzü mavi, umut dolu,
Bulutlar dans ediyor yükseklerde.
Gözlerimde yansıyan bir dünya,
l Wells, Nutuk'ta adı geçen tek yabancı yazar olduğu için kitaplarını fırsat buldukça okumak istediğim bir yazar. Bir bilim kurgu klasiği olarak kabul edilen bu eser ise yazardan okuduğum 4. kitap oldu.
l Kitap tesadüf eseri tanışıp bir araya gelen ana karakterlerimiz bilim insanı Cavor ile meteliksiz iş insanı Bedford'ın Ay'a
Sevda içimden gitmiyor gitmiyor.
Şimdi denizlerde yanan sen oldun.
Dokunduğum her dalgada titriyor.
Elimle denizi saran ben oldum.
youtu.be/A5wNokDLs-4?si=...
ROTA 1
Yazarı: Leman VELİ
Yayınevi: Ephesus
Sayfa Sayısı: 336
Merhaba Güzel Lem'in kaleminden yine şahane bir seri ile geldim. Yaşasın tamamlanmış seriler. Bu serisinde akran zorbalığı, toplumda bireyleri etiketleme kavramı, aile içi problemler ve en önemlisi psikolojik baskı konularını çok güzel işlemiş. Güzel kitaba bu yorum ile başlamaya
Faiz sebep mi, sonuç mu?
Yoksa bir döngü mü?
Yüksek faiz enflasyon düşüşüne nasıl katkı yapar? Şirketler kapanır, işsizlik artar, tüketim düşer… Değil mi?
Marketlerdeki fiyatlar faizin bir sonucu mu?
Tedarikçisiniz… Market ürün bedelini 3 ay sonra ödeyecek… Mevduat faizleri %40’larda, kredi faizleri %50’lerde… Faizlere bakıp bedelini vadeli alacağınız ürününüze fark eklersiniz; market ödemeyi sallar diyerek, biraz da fazla eklenirsiniz, değil mi? Hatta 3-4 ayda dolar da artar der, bir fark da onun için eklersiniz…
Faiz sebep oluverir, fiyatlar, dolayısıyla enflasyon şişiverir…
Maaşlar beğenilmez, zamlar enflasyon üzerinde yapılır, personel maliyeti artar, bir de o biner fiyatların üzerine…
Faiz biraz düşünce “dolara yönelme baskısı olur, sıkılaştırma devam etsin” yorumları başlar… Uzadıkça finansman maliyetleri binmeye devam eder…
Faiz düşse TL değer kaybıyla, yükselse paranın maliyetiyle fiyatlar artar…
Bir yandan sıkılaştırma yapayım, bir yandan alım gücünü koruyayım denildiğinde, piyasa yavaşlamıyor, iş DolarTL’nin değer kazanmamasına kalıyor…
Dolarize halkımız ise coşmak için bir işaret fişeği bekliyor ekonomistlerimizden…
Hep yanıldı ve yenilgilere uğradı
Ama atıldı yine de serüvenlere
Vakti olmadı acıların hesabını tutmaya
Durup beklemeye, geri dönmelere vakti olmadı.
Yangınlarla geçti ömrü ve hep yalnızdı
- ki onlar daima birer yalnızdılar
Nerde doğmuştu ve ne zaman kopup
Gitmişti o kentten anımsamıyor artık
Hangi sokaktaydı ilk sevgili ve hala
Sürüp gider mi
Dikkat spoiler içerir.
Yazarın doktora tezinin kitaplaştırılmış hali olan bu eser, Türkçülüğün 1900lü yılların başından itibaren nasıl geliştiğine dair ipuçları veren güzel bir araştırma eseri. En başta Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin gibi isimlerin, Dünya savaşı sonrasında ülkenin nasıl kurtulacağına dair tezler