Uzaklaşırken Yakınlaşırsın!
Bugün günlerden kaçış günüydü. Epey bir zamandır kapandığım dünyamdan biraz uzaklaşmak istedim. Yakınlaşmak istediğim yer ise, yıllar yıllar öncesinde, üniversite yıllarımda sokaklarını arşınladığım İstiklâl caddesiydi. Evim o sıralar Cihangir’de olduğu için o cadde evimin yolu üzerindeydi. İstiklâl caddesi yine her zamanki kalabalıklığını
Günahkar
Karanlığın derinlerinden bir ses Ölüm huzurda Haydi gel ey günahkar dedi Önce bir duraksadı Sonra adım adım ölüme Nasıl bir son yazmalıyım kendime Dedi ve şimdi sorgulama vakti Asmalı diye düşündü kendini Zor alabildiğince zor uzun günah defteri Veremezdi amel seyrini Sonra alabildiğince ilaç dedi Tatlı bir uyku uyanmamasına Düşündü ve can tatlı geldi Çekemezdi ağızdan beyaz salyaları Karanlık şiddetle çağırırken günahkarı ölüme Günahkar sonum bu eyvallah dedi ölüme Al canımı bir güneş daha görmesin ruhum Al canımı güler bir yüz daha görmesin gözlerim Al ki canımı yaşam isteği ile dolmasın bedenim Dedi ve şimdi susma vakti......
Reklam
Bizimkisi bir aşk hikayesi.. :)
Meydan okuyorum herkese! Kimsenin aşkı prensimle benimki kadar masum olamaz!Hem kimsenin sevdiği kişi, benim sevgi dolu bakışlım gibi yetenekli ve tatlı dilli olamaz. Meydan okumama ara veriyorum ve tanışma hikayemizi anlatıyorum izninizle, sizler de bana hak vereceksiniz.. Bir gün her zamanki gibi okula gitmek için otobüse bindim. Yol uzundu ve
Cuma Hutbesi
23.08.2019 FAİZİN TOPLUMSAL ZARARLARI Muhterem Müslümanlar! Hicretin onuncu, risaletin son senesiydi. Peygamber Efendimiz (s.a.s) hac farizasını yerine getirmek üzere ashabıyla birlikte Medine’den yola çıkıp Arafat’a ulaştı. Burada, yıllar sonra “Veda Hutbesi” diye meşhur olacak olan hutbesini îrâd etti. İnsanlığın yolunu aydınlatacak
Eğer yazarken kalabalığa kapıları kapıyorsan koruduğun şey aklın değil. Koruduğun başka şey; korkuların. Ah, insan! Ne çok karıştırır kendini korumakla korkularını korumayı. Ne ürkütücüdür korkudan kurtulmak. Korkmamaktan korkmak ne yanlış bir tanrıdır. Ben niye yazıyorum bu gürültüde? Çünkü tarih yaz diyor. Tarih, şöyle fısıldıyor, gürültüyle: Sonunda mutlaka iyi bir şey olur. Sonra yine kötü bir şey olur. Ardından yine iyi bir şey. Hayat, devam etmekle ilgilidir. Hayat her şeyden daha fazla devam etmekle ilgilidir. Yazmak, devam etmektir. Bu gürültü geçecek. Yeni bir gürültü başlamadan önce bir sessizlik olacak. Tarihe göre her gürültüyü bir utanç takip eder; çok bağıranların utancı. Kalp çarpıntısı seslerini bağırarak bastırabileceklerini sanan, sonra sesleri kısılınca yenilip utanmaya başlayanların zamanı. O zaman gelecek. Çünkü hep geldi. Bu gürültüyü de o sessizliği de yazıp sonra yeni gürültüde yazmaya devam etmek gerekiyor. Bir defter al kendine. Devam ettiğini kendine göstermek için yaz. Devam edeceğini yaz o deftere. Yaz şimdi büyük harflerle. Devam! Ağır ağır insan olacaksın. Yazdıkça daha çok. Önce bir defter al kendine. Gürültüde yazmak/ Ece Temelkuran
“ Bir defter al, her gün duyduklarını yaz. Eminim ki mektupların kadar güzel olacaktır. ” Nazım Hikmet
Reklam
172 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.