Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
«Havayı alt etmek çok kolay. Pencereyi kaparsın, ceketinin fermuarını çekersin. Ama deniz yenilmezdir. Poseidon bu anlamda bir kurgu. Bu yüzden bana göre Yunan tanrılarının en görkemlisi o. Ilyada'da ona denizi bahşederler. Al, işte burada. Denizin dalgaları: defterinin mavi çizgileri. Rüzgâr lehine eserse bu çizgiler seni kıyıya yaklaştırabilir.»
Sayfa 59
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Reklam
Al oğul, herhal hepsi yasaktı bunların." dedi. Uzattığı paketlere önce göz ucuyla bakan Botan, en alttaki yarı açık pakete uzandı. Açınca şaşırdı ve buruk bir gülümseme ilişti yüzüne: "İçinde tek bir harfin bile olmadığı boş defteri niye sakladın dayê? Suç olmaz ki, boş bu defter," dedi. "Bilmem ki oğul, okuma yazmam yohtur,"
Sayfa 59 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Ey insan! Hayatın ağır tekâlifini omuzuna alıp zahmet çekme. Hayatın fenasını düşünüp, hüzne düşme. Yalnız dünyevî ehemmiyetsiz meyvelerini görüp dünyaya gelişinden pişmanlık gösterme. Belki o sefine-i vücudundaki hayat makinesi, Hayy-u Kayyum'a aittir. Masarıf ve levazımatını, o tedarik eder. Ve o hayatın pek kesretli gayeleri ve neticeleri var ve ona aittir. Sen, o gemide bir dümenci neferisin. Vazifeni güzel gör, ücretini al, keyfine bak. O hayat sefinesi, ne kadar kıymetdar olduğunu ve ne kadar güzel faideler verdiğini ve o sefine sahibi zâtın, ne kadar Kerim ve Rahîm olduğunu düşün, mesrur ol ve şükret ve anla ki: Vazifeni istikametle yaptığın vakit, o sefinenin verdiği bütün netaic; bir cihetle senin defter-i a'maline geçer, sana bir hayat-ı bâkiyeyi temin eder, seni ebedî ihya eder.
Sayfa 229Kitabı okudu
Mirzagül onun bu sözlerine karşılık vermeksizin kağıda sarılı küçük bir şey uzattı. - Al, bu senin! Sonra orada hiç oyalanmadan hızla uzaklaştı. Küçük bir mendildi bu. Sultanmurat sonraları kaç kez bu, defter yaprağı büyüklüğündeki mendili cebinden çıkarıp çıkarıp baktı! Kenarları ipek işlemeli, çiçeklerle, yapraklarla bezenmiş; bir köşesinde de ikisi büyük, birisi küçük «S.c.M.» harfleri bulu­nan cicili bicili mendilli... Kırgız yazı devriminden önce okulda öğrendikleri bu latin harfleri «Sultanmurat cana Mirzagül», yani «Sultanmurat ile Mirzagül» anlamına geliyordu ve Sultanmurat'ın sayfa dolusu mektubu ile şiirine yanıttı...
Birinci aşama sonucu kafanda berrak bir şekilde canlandırmaktır. İkinci aşama motivasyonunu canlı tu-tacak pozitif baskı yaratmaktır. Üçüncü aşama basit; asla belirli bir süre koymadan hedef belirleme. Hedefine can vermek istiyorsan onu gerçekleştireceğin kesin bir tarih belirlemelisin. Bu, mahkeme için davalara hazırlanmana benzer; mahkeme günü belirlenmemiş davalar yerine her zaman, ertesi gün görülecek davalara dikkatini verirsin." Julian, "Evet; bu arada bir kâğıda geçirilmeyen hedef, hedef değildir. Git bir defter al; spiralli ucuz bir defter işini görür. Buna 'Hayaller Defteri' adını ver ve ona tüm isteklerini, amaçlarını ve hayallerini yaz. Kendini ve ne olduğunu anlamaya başla" dedi.
Reklam
... Kendine yeni bir sayfa açma. Kendine yeni bir defter al. İlk sayfasına da, 'bundan sonra kimseyi kendimden daha çok önemsemeyeceğim.' yaz. Unutma, bazıları bunu hak ediyor. ... Sen olmuyorsa da çabaladın bir miktar. Bu da senin vicdanına yetsin.
"Kendine yeni bir sayfa açma. Kendine yeni bir defter al."
Sayfa 34 - Olimpos
"... Bir defter al. Her gün duyduklarını yaz. Eminim ki mektupların kadar güzel olacaktır..."
318 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.