Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu konularda kimseden akıl alınmaz. Kimseler de sana en uygun aklı veremez anladın mı? Allah bilir sen, aşkın insan yüreğine kendiliğinden girerek kendiliğinden çıkıp gidecek bir şey olduğunu düşünürsün en çok. Bir de sevdalanmaktan utanırsın, bunu kim öğrettiyse!.. Utanılacak olan sevdalanmak değil be oğlum. Utanılacak olan, her şey için savaşan birinin, söz sevdaya geldi mi, orda savaşmaya yan çizmesi.
Reklam
“Unuttum" dediklerimiz değil mi, en unutulmaz olanı?
Sayfa 108
174 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İki Köy Bir Şehir
Herkese Merhaba Bugün sizlere
Berna Nalbantlar
Berna Nalbantlar
kaleminden
İki Köy Bir Şehir
İki Köy Bir Şehir
kitabının yorumu ile geldim Mayıs ayının ilk kitabı ile giriş yapmış bulunuyorum. 2024 yılı basımlı 173 sayfalık gerçek olaylardan esinlenerek yazılmış bir roman. 𔘓Kimsenin çocukluğu uzun sürmezdi köy yerinde. Köy çocukları büyüklerin elinden gelen birçok şeyi büyümeden yapabilecek
İki Köy Bir Şehir
İki Köy Bir ŞehirBerna Nalbantlar · Dorlion Yayınları · 202416 okunma
17 Eylül gecesi "Rakkase" yatı, içinde Fazıla ile annesi Hanzade Sultan olduğu halde, Marmara' dan Marsilya'ya doğ­ ru hareket etmişti. Veliaht Prens Abdüllillah da arkalarından. Oradan birlikte Londra'ya gittiler. Müstakbel Irak Kraliçesi bu­ rada "Finishing School" a yazıldı. Okulda bir yıl "kraliçelik" öğ­renimi görecekti. Faysal bu süre içinde nişanlısını bir defa ziya­ ret etti. Bir kez de Fazıla Bağdat'a gitti. Artık düğün hazırlıkları tamamlanmak üzereydi. Çeyiz Londra ve Paris'te, Veliaht Prens Abdüllillah'ın nezaretinde dü­ züldü. Irak Kralı Faysal 14 Temmuzda İstanbul'a gelecek, Bağ­ dat Paktı Devlet Başkanları toplantısına katılacaktı. Bu tarihten birkaç gün sonra da Fazıla Londra'dan İstanbul'a gelecekti. Ya­ zı birlikte Boğaz' da geçirecekler, eylülün ilk haftasında ise evle­neceklerdi.
Sayfa 84 - YKY yayınları ekım 2004Kitabı okudu
·
Puan vermedi
Kitap, Kuzey Kutbu'na giden bir geminin kaptanı olan Robert Walton'ın, kız kardeşine yazdığı mektupta, denizde sürüklenen bir adam gördüğünü söylemesiyle başlar. Victor Frankenstein adındaki bu adam, Walton'a hikâyesini anlatmayı teklif eder. Romanın gerisi Victor Frankenstein'ın ağzından anlatılır. Victor, İsviçre'nin
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013,9bin okunma
Reklam
Alınıp da boşaltılmamış bu soluktan ötürü, şu an ya da yarın ne olacağını hemen hemen hiç düşünmediğim tek kişi Tezel'dir sanıyorum. "Adam gibi bir içki olsa... " diye yineliyor. "Buluruz." 'İntihar etmeyeceksek içelim bari!..' Daha düğünün ta başında böyle söylemişti.
Türk Edebiyatının En İyi 100 Romanı
Dün akşam Nahid Sırrı Örik'in Sultan Hamid Düşerken isimli kitabını okumaya başladım. Bu vesileyle size bir listeden bahsetmek istiyorum. Mutlaka bilenler vardır fakat bilmeyenler için de faydalı olabilir. 2017 yılında akademisyenler, yazarlar ve edebiyatçılardan oluşan bir ekiple Türk edebiyatının en iyi 100 romanı belirlenmiş. Biliyorum bu
Aklım karıştı mı,kendime bile küserim ben.
Ama biz alınganlıklarımızı inceltmekte de çok başarılıyız. Kendimizi bunun için de iğneyle kuyu kazarak, acılarımızı ele vermemeye çalışarak eğittik. Alınganlıklarımızı kimselerin ulaşamayacağı aşamalara vardırırken, kırgınlıklarımızı da, onları örtbas eden takılmalara dönüştürme becerisini kazandık.
Sayfa 331Kitabı okudu
Reklam
96 syf.
9/10 puan verdi
Kanatları Ölü Açıklığında
Deli Bal'dan sonra okuyunca ister istemez bir karşılaştırmaya giriştim Kanatları Ölü Açıklığında'yı. Ve kesinlikle daha çok sevdim içindeki öyküleri. Yazarın 2.kitabı olmasından mütevellit Deli Bal'dan daha yetkin bir dil kullanmış gibi geldi bana. Ve öykülerin birçoğu daha içimizden konulardan seçilmişti ilk kitabına oranla. Bu durum, daha çok hoşuma gitmesini sağladı öykülerin. Kıskançlıklar, çocuk olmak, eylemler, unutmak, Diyarbakır anneleri, İstanbul'un gözdelerinden Yılanlı Yalı, asker kaçakları, evsizler, çocuk gelinler gibi birçok konu... Hayalle gerçeğin girift anlatımında buluşmuştu. Çok severek okudum birçok öyküyü. En sevdiğim öyküler; "Düğün Gecesi", "İbrahim Dağı", "Saklambaç", "Kemikler" ve "Yılanlı Yalı Söylencesi" oldu. Gerçekten çok çok severek okuduğum öykülerdi her biri. "Kasap Havası", "Turunç" ve "Ten Rengi" öyküleri ise okumasam da olurmuş diye düşündürttü. Artık Pelin Buzluk kalemiyle iyi ki tanıştım dediğim ve yazdıklarını takip edeceğim yazarlardan biri.
Kanatları Ölü Açıklığında
Kanatları Ölü AçıklığındaPelin Buzluk · Can Yayınları · 2012104 okunma
Yaşamamışların koydukları kurallarla her şeyi nasıl genelleyiveriyoruz.
Sayfa 312Kitabı okudu
280 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap hunlarin genel tarihi ile başlıyor. Hunlar göçebe bir millet olduğu için yazılı kaynak cok az olunca yazar o dönemdeki hunlar hakkında yazı yazan yazarları tarafsiz bir sekilde karşılaştırarak yazmış. Cengizhan kitabındaki gibi hikaye gibi ilerlemiyor. Karsilasrltirmali ve sorgulamalı ilerliyor. Avrupalilar; hunlari çocukların etlerini yiyen, kadınların kanını icen barbarlar olarak nitelendirerek Atilla için şeytanın yeryüzündeki sureti, "tanrının kırbacı" olarak ifade ediyorlar. Atilla göçebe, barbar olarak görünsede, tüm yazarlar tarafından dönemin en büyük askeri ve politik dehası olarak görünmektedir. Özellikle "bol yönet strateji sayesinde romayi doğu ve batı olarak ayrı kalmasını sağlamış birbirlerinin birleşmesine firsat vermeden rahatça yönetmistir. Bu politikası günümüz güçlü devletleri tarafından aynen uygulanmaktadır. Düğün gecesi çok için Atilla iç kanamadan ölmüş, yerine geçen oğlu savaşta öldürülünce hun imparatorluğu tarihe karışmıştır.
Attila Hun İmparatoru
Attila Hun İmparatoruIan Hughes · Kronik Kitap · 202236 okunma
"Yaram hep usul usul kanıyor. Beni o ısıtıyor."
Sayfa 330
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.