Platonik bir aşk mektubu. Onu görmeyen,duymayan,bilmeyen bir adama aşıktı.Ama nasıl olur da adam bu kadar detaya rağmen kadını hatırlamakla hatırlamamak arasında gidip geldi anlamış değilim.Kadın onu ne kadar çok sevmişse de bu karşılıksız,saplantılı bir aşk.Tabi bu duyguların yükünü tek bir kişiye yığamayız.Okurken kafamda çalan şarkı şuydu; "Bir gün bir çılgınlık edip,seni sevdiğimi söylesem...Alay edip güler misin,yoksa sen de sever misin?" Belki de söyleseydi çok farklı olabilirdi kim bilir?