Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Schopenhauer Kimdir?
Schopenhauer, önde gelen bir kötümser, mizantrop, kadın düşmanı, kinik bir irrasyonalist; arkadaşsız, tanrısız bir istenç fi­lozofu; sevilmemiş, sevgisiz, ukala, annesini hor gören, akademik olarak başarısız, çelişkili bir dünya görüşünün ateşli bir savunucusu; hatta bir kadın terziyi döven, Hegel'den nefret eden bir adam...
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - Çeviren: Sibel Erduman - I. Basım: Nisan 2014, İstanbul • ÖnsözKitabı okudu
“Özel hayatında Schopenhauer temkinli ve ihtiyatlı biriydi. İnsan yaşamının tehlikelerini sezmekte ustaydı. Yatarken başucundan tabancalarını eksik etmez, berbere tıraş olurken usturanın boğazına değmesine asla izin vermezdi. Yanında ahbaplık edecek birileri olmasından hoşlansa da, çoğu zaman tek başına olmayı yeğlerdi. Hiç evlenmemişti, ama anlaşıldığı kadarıyla faal bir cinsel yaşamı vardı. Öldüğünde yatağının başucunda bulunan erotik yazılarla dolu günlüğü vasiyeti yerine getirecek memur tarafından yakılmıştı, ancak "Kadınlar Üzerine" adlı ünlü denemesi ona hala üstünden kalkmayan kadın düşmanı yaftasını yakıştırmaya yetmişti.” |John Gray|
Reklam
Özel hayatında Schopenhauer temkinli ve ihtiyatlı biriydi. İnsan yaşamının tehlikelerini sezmekte ustaydı. Yatarken başucundan tabancalarını eksik etmez, berbere tıraş olurken usturanın boğazına değmesine asla izin vermezdi. Yanında ahbaplık edecek birileri olmasından hoşlansa da, çoğu zaman tek başına olmayı yeğlerdi. Hiç evlenmemişti, ama anlaşıldığı kadarıyla faal bir cinsel yaşamı vardı. Öldüğünde yatağının başucunda bulunan erotik yazılarla dolu günlüğü vasiyeti yerine getirecek memur tarafından yakılmıştı, ancak "Kadınlar Üzerine" adlı ünlü denemesi ona hala üstünden kalkmayan kadın düşmanı yaftasını yakıştırmaya yetmişti.
bu derece kadın düşmanı olan bir yazar hayatımda görmemiştim
Her şeyden önce, erkeğin doğası gereği aşkta vefasızlığa, kadının ise sürekli sadakata eğilimli olduğu gerçeği bu incelemeye girer. Erkeğin aşkı, doyum bulduğu andan itibaren belirgin bir biçimde azalır: Hemen hemen bütün öteki kadınlar onu, sahip olmuş olduğu kadından daha fazla çekerler: Erkek değişiklik özler. Kadının aşkı ise, özellikle o andan sonra artmaya başlar. Bu, türü koruyup onun varlığını sürdürmeye bu bakımdan da olabildiğince fazla çoğalmaya yönelik doğanın amacının bir sonucudur. Bildiğimiz gibi erkek, kendisine yeterince kadın sunulduğu takdirde, kolayca yılda yüz çocuk meydana getirebilir; kadın ise, istediği kadar çok erkeğe sahip olsun, ikiz ihtimalini hesaba katmazsak, yılda sadece bir çocuk dünyaya getirebilir. Bu nedenle erkeğin gözü hep başka kadınlardadır; kadın ise buna karşılık tek bir erkeğe sımsıkı sarılır: Çünkü doğa onu içgüdüleri gereği ve hiç düşünmeden, gelecekteki doğumun besleyicisi ve koruyucusunu yanında tutup korumaya sürükler.Bundan ötürü erkeğin eşine sadakati yapaydır, kadınınki doğaldır; dolayısıyla da, kadının ihaneti,nesnel olarak, sonuçları bakımından olduğu kadar, öznel olarak doğaya aykırılığı bakımından da erkeğinkinden çok daha az bağışlanabilir bir ihanettir.
38 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.