Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor.
Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor.
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor.
İnsan bir şekilde avunmak istiyor; yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor. Tutundum.
Sayfa 174Kitabı okudu
Halbuki ölüm de, terlik, bardak, ya da gazoz gibi, sadece bir kelime en nihayetinde. Hayatta ince bir detay, zamanda küçük bir leke.. Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor.
"Halbuki ölüm de, terlik, bardak, ya da gazoz gibi, sadece bir kelime en nihayetinde. Hayatta ince bir detay, zamanda küçük bir leke.. Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor."
Sayfa 174
Reklam
"Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor."
Sayfa 174
Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor.
Sayfa 174Kitabı okudu
Biliyorum, mezarlar da ölüler de insanları beklemez. Onları geçtim, ölüm de beklemez. Bekleyen sadece biziz, ölüme çok derin anlamlar yükleyen, başımıza gelen her haltı şiirsellikle süsleyen biziz. Kaybolup gitmeyi kabullenemeyen, hayır-hayır-biz-yok-olamayız diye deliren, direnen yine biziz. Biz... Biz, zavallılarız. Halbuki ölüm de, terlik, bardak ya da gazoz gibi, sadece bir kelime en nihayetinde. Hayatta ince bir detay, zamanda küçük bir leke... Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor.
Sayfa 174Kitabı okudu
"Biliyorum, mezarlar da ölüler de insanları beklemez. Onları geçtim, ölüm de beklemez. Bekleyen sadece biziz, ölüme çok derin anlamlar yükleyen, başımıza gelen her haltı şiirsellikle süsleyen biziz. Kaybolup gitmeyi kabullenemeyen, hayır-hayır-biz-yok-olamayız diye deliren, direnen, yine biziz. Biz... Biz, zavallılarız. Halbuki ölüm de, terlik, bardak ya da gazoz gibi, sadece bir kelime en nihayetinde. Hayatta ince bir detay, zamanda küçük bir leke... Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor."
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
Halbuki ölüm de, terlik, bardak ya da gazoz gibi, sadece bir kelime en nihayetinde. Hayatta ince bir detay, zamanda küçük bir leke... Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de, küçük de olsa bir masala tutunmak istiyor.
Sayfa 174Kitabı okudu
Yaşamda bir şeye tutunmak önemlidir, illa meyveli bir ağaç olması gerekmiyor bunun. Bir taşa, bir yalana, bir mezara, bir masala ya da yılana tutunabilirsin, bunların hepsi yaşamdır.
İşte o an, İşte içimde o an, çamura bulanmış arı misali, bir ses vızıldadı. Ve ben, aptal gibi, önümdeki mezar taşlarına "merhaba.." diye fısıldadım... Tuhaf ama, iyi geldi böyle söylemek. "Merhaba anne.." dedim "merhaba baba.." Boş boş beni bekleyen üçüncü mezar taşına baktım. Hayatıma dair son cümlenin, son noktası olmak üzere, annemle babamın kıyısında öylece duruyordu. Dr. Mithat Uzak adına rezervedir, lütfen içinde ölmeyiniz diyordu millete. Ona da merhaba dedim. Bazı insanların çaresizlik anlarında hiç farkında olmadan yaptıkları gibi, yüzünle ve de gizli bir umutla gülümsedim bunu söylerken. En azından o şekilde gülümsediğimi tahmin ediyorum. Halbuki çok uzun yıllar önce böyle şeyler söylemez, mezar taşları ile konuşup aptal aptal gülmezdim. Yaşlandıkça, bütün masallara inanmaya daha meyilli hale geliyor insan. Annemle babamdan geriye kalan birkaç kömürleşmiş kemiğin, beni dinlediğini düşündüğüm oluyor. Yoksa ben de biliyorum, orada bir bok olmadığını. Hem de çoğu insanın bilemeyeceği kadar yakından, içinden, taa derinden biliyorum. Biliyorum, mezarlar da ölüler de insanları beklemez. Onları geçtim, ölüm de beklemez. Bekleyen sadece biziz, ölüme çok derin anlamlar yükleyen, başımıza gelen her haltı şiirsellikle süsleyen biziz. Kaybolup gitmeyi kabullenemeyen, hayır-hayır-biz-yok-olamayız diye deliren, direnen yine biziz. Biz... Biz, zavallılarız. Halbuki ölüm de, terlik, bardak ya da gazoz gibi sadece bir kelime en nihayetinde. Hayatta ince bir detay, zamanda küçük bir leke. Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; küçük de olsa bir masala tutunmak istiyor.
Sayfa 174
Biliyorum, mezarlar da ölüler de insanları beklemez. Onları geçtim, ölüm de beklemez. Bekleyen sadece biziz, ölüme çok derin anlamlar yükleyen, başımıza gelen her haltı şiirsellikle süsleyen biziz. Kaybolup gitmeyi kabullenemeyen, hayır-hayır-biz-yok-olamayız diye deliren, direnen, yine biziz. Biz... Biz, zavallılarız. Halbuki ölüm de, terlik, bardak ya da gazoz gibi, sadece bir kelime en nihayetinde. Hayatta ince bir detay, zamanda küçük bir leke... Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de küçük de olsa bir masala tutunmak istiyor.
Biliyorum, mezarlar da ölüler de insanları beklemez. Onları geçtim, ölüm de beklemez. Bekleyen sadece biziz, ölüme çok derin anlamlar yükleyen, başımıza gelen her haltı şiirsellikle süsleyen biziz. Kaybolup gitmeyi kabullenemeyen, hayır-hayır-biz-yok-olamayız diye deliren, direnen, yine biziz. Biz... Biz, zavallılarız. Halbuki ölüm de, terlik, bardak ya da gazoz gibi, sadece bir kelime en nihayetinde. Hayatta ince bir detay, zamanda küçük bir leke... Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor.
Sayfa 174 - YKYKitabı okudu
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.