Franz Kafka`nın Dava`sı çoğu okur tarafından sıkıcı olarak görülüyor. Tabii insan The Witcher, Harry Potter, Alacakaranlık serisi hayranı olursa sıkıcı geliyor kim ne diyebilir ki :) Hep, Kafka`nın bu ölümsüz eserine yapılan yorumları görüyorum da; alayının Polisiyeci, Elif Şafakçı tayfa olduğunu onlar adına utanarak okuyorum. Neyse, ne diyelim umarım doğru yolu bulabilirler :)
Halbuki gençlerimizin; 'Pariş Düşerken' 'Onlar da İnsandı' 'Boynu Bükük Öldüler' 'Bir Mülkiyet Kalesi' 'Ciğerdelen' 'Yaban' 'Vurun Kahpeye' 'Cevdet Bey ve Oğulları' 'Kara Kitap' gibi ölümsüz eserleri okumaları gerekir... Topluma bir şey katan, okuyucunun gizli kalmış veya var olmayan düşüncelerini açığa çıkaran, onları uyandıran, kendilerine belirli bir ideoloji oluşturmasına yardımcı olan eserler... Ama ne gezer, biz aşk edebiyatına vurmaya devam edelim, nasıl olsa hayatımızda aşk çok önemli değil mi? :) Te allahım! Neyse...
Dava; Adalet istiyor, Mahkemenin tarafsızlığını istiyor, Yargıçların üstünlüğünü değil, herkesle bir olmasını istiyor, Yasa`nın özgürlüğünü istiyor kısacası Dava suç işlemese bile birilerinin fikirleriyle suç işleyebileceğini anlatıyor... Diyor ki; Adalet olmadan, adalet tam olarak uygulanamadan her insan farkında olmayan bir esirdir. Zincire vurulmuş bir esir! Rüşvet, yolsuzluk, mahkemelerin insanlara üstten bakması, egonun yargıçlarda vuku bulması çok net şekilde görülebiliyor.
Dava demek, hukuk demektir. Hukukun en temel yollarından birisi Dava`dan geçer, konu edinilir.
Okuyun yaşıtlarım, okuyun kardeşlerim okuyun ki pembe aşk hayallerinizden sıyrılıp biraz olsun gerçeklerin içine düşün!
Sevgiler, 9/10
Yol Ayrımı 'ndaki gazeteci Murat olarak düşündüm. Son kısımlarda özellikle eski Türkçe kelimeler fazlaydı. Meclis tartışmaları, siyasî olaylar ile romandan sıyrılarak bir nevi belgesel niteliği taşıdığı sayfalar da çoktu.
