Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
KENDİNİ BUĞDAY ZANNEDEN ADAM Adamın biri kendini buğday zanneder, nerede tavuk görse kendisini yiyecek endişesiyle köşe bucak kaçarmış. Akıl hastanesinde bir süre tedavi görmüş. Biraz zaman geçtikten sonra doktor, adamın iyileştiğini düşünerek yanına çağırmış. - Artık buğday olmadığını anladın değil mi evladım? - Tabi ki de anladım efendim, ben buğday tanesi değil, insanım! - O zaman tavuk görünce kaçmazsın değil mi? - Elbette efendim! Adam taburcu edilir. Fakat o da ne! Çok vakit geçmeden kan ter içinde geri gelir. Panik halinde şunları söyler: - Aman doktor bey! Tam köşeyi dönüyordum ki karşıma tavuk çıkıverdi. - Evladım! Az önce seninle ne konuşmuştuk? Ben senin iyileştiğini zannetmiştim. Hani, buğday değildin sen! - Aman efendim, benim düşüncem değişmedi. Ben, buğday değilim tamam ama tavuk bunu biliyor mu?
Reklam
İKİNCİ NÜKTE: İmam-ı Rabbanî Ahmed-i Farukî (R.A.) demiş ki: "Ben seyr-i ruhanîde kat'-ı meratib ederken, tabakat-ı evliya içinde en parlak, en haşmetli, en letafetli, en emniyetli; Sünnet-i Seniyeye ittibaı, esas-ı tarîkat ittihaz edenleri gördüm. Hattâ o tabakanın âmi evliyaları, sair tabakatın has velilerinden daha muhteşem
Yerinde bir cevap, keskin bir nükte bütün hakikatlere bedeldi.
İnsanlardan bir şey bekleme, güzel şeyler Allah'tan gelir.
ey sevgili
Ey sevgili! olur da çehrene bir bakış atabilirsem ve yüz yüze gelebilirsek, gönlümde taşıdığım derdini anlatırım sana, nükte nükte, ince ince. hüzün dolu gönlüm, Aşkını can kumaşına dokumuş, iplik iplik, sicim sicim, tel tel, aheste aheste. Mohsen Namjoo #GeceyeBirNot
Reklam
Gevher Hatun olmak gerek, Mevlânâ kendini bulsun diye. Bir köşeye çekilip, sessizce beklemek. Her şeyi Aşk'a, Sırra gömmek, içini yalnız O'na dökmek.. Bir günlük tutmak gerek, Gevher Hatun gibi. Satır satır sükût etmek, sükût sükût O'nu görmek.. Sevda'nın aslına, âyineden yansıyan Nûr'un Zât'ına gönlünü dönmek. Bir günlük tutmak gerek, Gevher Kul'u gibi. Belki Mevlânâ bir gün bulur. Bulur da anlar, Gevher; Hû'dan cehver..
Bir çat kapı yalnızlığı Ses akustik, mesafe darlayan Misilleme yapan nükte Gözümün nuruna vurulmuş bir sekte Sek içiyorum hayatı Sensizliğe bir damla kattığım içerikler Deseni eksik görselin yapbozları Her şeyden biraz sen ekliyorum senli cümlelere Montuma döküyorum sıcaklığını Güleryüzüme kazıyorum gamze çukurlarını Tatların naif
Uzun Beyaz Bulut Gelibolu
Dünyada büsbütün Darülfünunlardan mürekkep bir asker ordusu bulundu mu hiç? Bizimkisi böyle işte. O zaman aramızda bizim ordunun adı olsa olsa "irfan ordusu" (kültür ordusu) olur diye bir nükte doğdu ve hepimiz bunu sevdik. Allah göstermesin bir ordu yok olursa , memleketin istikbalini düşünebiliyor musunuz? 72, Buket Uzuner ⭐
Bir çat kapı yalnızlığı Ses akustik, mesafe darlayan Misilleme yapan nükte Gözümün nuruna vurulmuş bir sekte Sek içiyorum hayatı Sensizliğe bir damla kattığım içerikler Deseni eksik görselin yapbozları Her şeyden biraz sen ekliyorum senli cümlelere Montuma döküyorum sıcaklığını Güleryüzüme kazıyorum gamze çukurlarını Tatların naif
Reklam
Bir insanın gerçek anlamda sohbet edebilmesini sağlayan temel nitelikler zekâ, yargı, nükte ve neşeliliktir. Arthur Schopenhaur
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذ۪ٓى اُنْزِلَ ف۪يهِ الْقُرْاٰنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَ بَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدٰى وَ الْفُرْقَانِ Birinci Nükte: Ramazan-ı Şerifteki savm, İslâmiyetin erkân-ı hamsesinin birincilerindendir. Hem şeair-i İslâmiyenin a'zamlarındandır. İşte Ramazan-ı Şerifteki orucun çok hikmetleri;
Sedat

Sedat

@Sedat_2121
·
15 Mart 07:42
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذ۪ٓى اُنْزِلَ ف۪يهِ الْقُرْاٰنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَ بَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدٰى وَ الْفُرْقَان
Şâir, Allah’ın sevgili kulu olması gereken müslümanın ağzına iyi sözden başkasının yakışmayacağını ince bir nükte ile şöyle dile getirir: “Düşmez leb-i şîrînine yârin sühân-i telh Helvâcı dükânında piyâzın yeri yoktur.” (Nâbî) “Sevgilinin tatlı dudaklarına acı söz söylemek hiç de yakışmaz. Helvacı dükkanında soğanın veya piyazın ne işi var?” (Bakara S.83. ayet, Ömer Çelik Tefsiri)
565 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.