"Demirel'e göre cumhurbaşkanlığı seçimindeki tıkanıklığın yolu millete gitmekti. Ecevit, bu teklife olumlu yaklaşmadı. Ecevit, Türkiye gibi eksiklikleri olan ve demokrasi gelenekleri yerleşmemiş bir ülkede doğrudan halk tarafından seçimle gelmiş bir cumhurbaşkanının Anayasa'da zaten esnek biçimde belirtilmiş yetkileri çok başka biçimde
Osmanlı İmparatorluğu geri kalmışlığı, zayıf düşmüşlüğü içinde yıllar boyu gelişmiş ülkeler arasında bir dost aramıştı kendisine. O ülke ile kader birliği yapmak ve kalkınmak istiyordu. Başta İngilizler, Osmanlı İmparatorluğu'na "hangi konuda olursa olsun anlaşma yapılmaya değmez bir ülke" gözüyle bakıyorlardı. Diğerleri de öyle. 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başında Türklere dostluk elini uzatan tek ülke Almanya oldu. Avrupa'da bir genel savaş havası esmeye başlayınca, Türkler de bundan yararlanmak isteyecekti. Ve birlikte savaşa girme ihtimalleri olan tek büyük güç de Almanya idi.