Organ bağışı hakkında
Bu aralar yaptığım en güzel şey bu oldu benim için. Eğer aranızda düşünen varsa vakit geçmeden özel ya da devlet hastanelerine veya en yakın toplum sağlığı merkezlerine başvurup organ bağış formu doldurabilirsiniz. Formu doldururken yanınızda size tanıklık edecek iki kişi bulunması gerekiyor ve onlar da bu formu imzalıyorlar. Ayrıca ölümünüz gerçekleştiğinde ulaşılması gereken kişi kimse onun da kimlik bilgileri isteniyor sizden ve bağışlamak istediğiniz organları seçebiliyorsunuz, Türkiye’de henüz seçenekteki bütün organların bağışı yapılamıyor ama ben yine de hepsini işaretledim tabi bu opsiyonel. Bütün bu bilgileri verdiğiniz zaman bir kaç gün içerisinde organ bağış kartınız elinize ulaşıyor. Ben artık nolur nolmaz diye sürekli cüzdanımda taşıyorum, ölümüm esnasında ulaşılabilir olması için. Ayrıca e devletinizde de organ bağışı yapmış olduğunuz, hatta hangi organları dahi bağışladığınız görünüyor. Ölümünüzde ulaşılacak kişiyi iyi seçmenizi öneririm o kişi izin vermezse bağış gerçekleşemiyor maalesef :) Umarım düşünmeyenler için de bilgilendirici olmuştur. Ölürken dahi birilerinin hayatına ışık olmak, birilerinin hayatına dokunmak müthiş bir şey bence. Her gün onlarca insan donör sırası beklerken hayatını kaybediyor. Üzerimize düşeni yapmalıyız diye düşünüyorum. Bir kişinin bir çok kişiye can olması dileğimle :)
En Büyük kitap çekilişi
“#EvdeKal” çağrısına kitap çekilişi ile destek oluyorum. Evde Kalın ve kitap okuyun diye ; 1- Nutuk ( M.KEMAL ATATÜRK ) 2- Sevda sözleri ( cemal Süreyya ) 3- Böyle Söyledi Zerdüşt ( nıetzsche ) 4- Dönüşüm ( Franz Kafka ) 5- İtiraflarım ( Tolstoy ) 6- Aşk buralara nah uğrar ( son cengiz aydın ) 7- Leyla ile Mecnun ( Burak aksak ) 8- Piraye de
Reklam
Birkaç tavsiye ...
Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana "bu benim şarkım bak" diye dinlet. Birgün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse seni hatırlasın . Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünyada bunu illaki birtek sen kullanmayacak son .Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa "acaba
Veli Toplantısı
Günde sekiz saat mesai. Akşam eve gelmem saat yediyi buluyor. Tüm günüm, akşam yemeğini yedikten sonra içeceğim çayın hayalini kurmakla geçiyor. Eve bir geliyorum, öğretmen bizim oğlana beş sayfa ödev vermiş. Her gün beş sayfa ödev veriyor üstelik. Hani, bakan dememiş miydi eve ödev verilmeyecek diye? Çay bardağını elime alır almaz oğlan elinde
#aksayasahipcik
Bu zulümleri gördüğümüz her vakit aklımıza şu ayet gelsin: "Sakın Allah'ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Sadece Allah onları, korkudan gözleri dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.." (İbrahim 42.)
NE ÇIKAR ATEŞ BÖCEĞİ SANSALAR BİZİ... Düşünüyorum da, Sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek. Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi, Naif yönlerimizin keşfedilmesi, Cesaretsizliğimizin anlaşılması, Korkularımızın paylaşılması, Sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti. Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız. Ve
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.