Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bartleby

123 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Her Kürt biraz Blues sever
Uzun zamandır almak istediğim kitabı almak için depremden ve şehrin tarihinde belki ilk kez yaşanan sel felaketinden sonra bir başka dükkana taşınan Eyüp abinin dükkanına gitmiştim. Abi dedim “dünya ağrısı” isimli kitap var mı? O da bu iki kelimeyi iki kere mırıldanıp kitap raflarından birinin önünde durup baş ve işaret parmağı ile kitabı diğer
Labirent
LabirentBurhan Sönmez · İletişim Yayınevi · 2018673 okunma
Reklam
448 syf.
·
Puan vermedi
·
59 günde okudu
Ya'aburnee
Şehir ve bu kitabı aldığım kitapçı sular altında kalmadan önce bir hikayede gördüğüm ve bu kitabın sayfaları arasında ne arıyorsun mesajı üzerine senenin başında almıştım bu kitabı. Daha sonra yaşam pek yolunda gitmedi bu şehirde. Depremler, seller ve yolunda gitmeyen bir yaşam süregeldi. Bununla beraber bazen sırt çantamda bazen bavulumda benimle
Âşıklar Delidir ya da Yazı Tura
Âşıklar Delidir ya da Yazı TuraAyfer Tunç · Can Yayınları · 20212,783 okunma
62 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
*13 Ekim 1972. Cuma. Uruguay Hava Kuvvetleri'nin 571 sefer sayılı uçuşunu gerçekleştirmekte olan Fairchild FH-227D uçağı, Uruguay'ın Montevideo şehrindeki Stella Maris Koleji'nin «Old Christians»> isimli rugby takımını, And Dağları üzerinden geçen bir uçuşla, Şili'nin Santiago şehrinde yapacakları karşılaşmaya
Buradan Kurtulmak Bize Kaldı
Buradan Kurtulmak Bize Kaldıİnanç Avadit · 010 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Soylu piç,
Bundan yedi yıl önce şehirdeki bir otelin gece vardiyasında çalıştığım zamanlarda, yaşadığım yerin çok daha kuzeyinde iklimine hiç alışamadığım bir şehirden gelmişti bu kitap bana. Yazarın imzaladığı ve ilk sayfasında ismimden sonra "Soylu piç'e armağandır" yazılı kitap, yedi yıldır birçok şey değişmesine rağmen duruyordu yerinde. Ben hala aynı şehirdeydim ama insanlar yaşadıkları yerleri çok rahat değişmişlerdi. Hayattaki tek başarım üç dakikada doksan kelimeyi aşıp bir devlet dairesinde en alt tabakada memur olmaktı. Evet, kitapta piçler herhangi birinin emri altında çalışmayı reddediyordu. alarmla uyanmayı, her gün tıraş olmayı, ütülü gömlekler giymeyi de öyle. Kimileri hayatı bir piç gibi yaşamayı sürdüremezdi, içindeki adama takım elbise giydirmeyi başarmak ve sarhoş olmak için mesainin bitmesini beklemek bir kitap yazmaktan daha zor olmalıydı. 24 yaşımda ilk kez okuduğum zamanı hatırlıyor olmak beni bi miktar gülümsetmiş olsa da, yaşlandıkça hikayenin neresinde olduğumu anlamıyor olmak canımı sıkıyor.
Piç
PiçHakan Günday · Doğan Kitap · 20199,4bin okunma
392 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Wrong side of the road
Tarık Tufan'ın okuduğum ikinci romanı oldu bu. Her biten kitap kendi ile ilgili inceleme yazdırmıyor aslında ama bu kitabı okurken kendi hayatımızla ilgili bir çok şeyi düşünmemize sebep oluyor. Bir tarafta bir iş mülakatında tanıştığı ve kendisinden daha zeki ve varlıklı bir kadının yaptığı fedakarlık sonucu belki de hiç sevmediği biriyle evlenen adamın aradan geçen yirmi yıldan sonra üniversite aşkı ile karşılaşması ve adımlarının, ruhunun ona doğru sürüklendiğini fark etmesi. Diğer yanda babası ile ortak bir paydada buluşamayan kadının aslında belki de bir inat uğruna yaptığı evlilikte giderek yalnızlaştığını ve sevilmediğini anladığı bir hikaye bu. İnsanın kimin kollarına öleceğine karar vermesi bir hikayeden daha fazlasını istiyor aslında. Kimin bizi sevdiğinden çok bizim kimi sevdiğimiz daha önemli bir hal alıyor. Bu yüzden sevgili insan kardeşlerim; gözlerimizi kapatınca ruhumuz nereye sürükleniyorsa aslında orda olmamız gerekiyor. Geri kalan bütün koordinatlar bizi boş yere yaşlandırıyor.
Kaybolan
KaybolanTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20203,132 okunma
Reklam
225 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Cuma günleri kitap almayı seviyorum. Mesai arasında cuma namazına gidenlere "Allah kabul etsin" dedikten sonra önce tavuk döner yiyip geri kalan zamanı dönercinin yanındaki kitapçıda geçirmek benim için bir ritüel haline geldi diyebilirim. İşte bu geçtiğimiz cuma tavuk dönere gelen zammı henüz sindiremeden girdiğim kitapçıda, Eyüp Abi'ye "kolay gelsin" dedikten sonra bir kaç elif Şafak incelemesi yapıp bir kaç kişisel gelişim kitabının sayfasını çevirip "hmmm" demişken, sevgili Muhammed; bence bu kitabı okumalısın dedi Eyüp abi. Hâlâ tavuğa yapılan zammı kafamda çözmeden "olur abi, neden okumayayım" dedim. İşte ben onu deyince kitabı da aldık mecbur. Ama güzel kitap, okunur.
Bir Hayat Bir Hayata Değer
Bir Hayat Bir Hayata DeğerAhmet Altan · Everest Yayınları · 2015595 okunma
368 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Bu inceleme "zamir" ile ilgili olmamakla beraber bir miktar yorgunluk ve sarhoşlukla yazılmıştır. Yeni bir kitap yazması sekiz yıl sürmüştü. Hakan günday ile ilk tanıştığımda şehirde asgari ücret ile, yemek olarak haftanın üç günü makarna çıkan bir otelde çalışıyordum. Gece çalışıp gündüz uyuduğum o zaman diliminde güneşi görmeden
Zamir
ZamirHakan Günday · Doğan Kitap · 20214,548 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
Yani, şu an daha boyanmamış ama boyanması için gelen boyaların olduğu aynalı dolabın üstünde duran, hatırladığım kadarıyla ilk baskı bu kitabın yanında gelen bilgisayarda yazılmış, belki de yazanın ilk mektubu olduğu için el yazısı kullanılmamış bir mektupla beraber, şimdi noktalı işaretleri nerde kullanmam gerektiğini bilemeyecek kadar karışmışken kanıma şarap, o eski kitaba kıyamadığım için Kitapçıdan bilmem kaçıncı baskısını aldığım bu kitabı bitirmiş bulunmaktayım. İşin kötü yanı şu an bir şey hatırlamıyorum ama bir dahaki sefer tıpkı hikayelerin kahramanı gibi yarım bardak şarabı bira ile tamamlayacağım
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,7bin okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Kitaba başladığımda saçlarım üç numara kısalığında, henüz beyaz telleri seçilmeyecek kadar az, yaşayan tanıdıkların sayıları daha fazlaydı. Benimle beraber yaklaşık üç şehir dolaşan bu kitap şimdi devletten aldığım maaş ile giydiğim ucuz takım elbisenin eşlik ettiği masada bitti. Aylara bölünen bu yolculukta aslında Samim ile beraberdim, yarattığı Simeranya'nın gerçek bir yer olmasını isteyerek bitirdim satırları. Kitabı kapatıp resmi evrakların kapladığı masanın en köşesine bırakırken, bütün her şeye sahip olan ama yine de yalnız olan bir tanrı, insanlığa seslenmek için bir kitap yazmış olsaydı eğer kitabın ön sözü bu olurdu muhakkak dedim kendi kendime. "Kendi kendimden nefretimin çerçevelediği ve çirkinleştirdiği bir dünyada yalnızım."
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,6bin okunma
207 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Kitaptan bahsetmeden önce sizlere şunu tavsiye etmek istiyorum; YouTube denen platformda Ahmed Arif belgeseli var, oğlu filinta'nın anlatımı ile hazırlanmış ve şimdi tam olarak tasvir edemeyeceğim güzellikte bir belgesel bu. Kitaptan bahsetmekten vazgeçip şu an oturduğum klozet üzerinde sayfayı kapatıp kitabı da kirli sepetinin yarım açık vaziyette duran kapağının üstüne bıraktım, okuyanların veya hakkında bilgi sahibi olanların da şahit olduğu gibi yalnızca Ahmed abinin yazdığı mektupların olduğu bir kitap bu, Ahmed abimiz Doğulu duyguları ile sevmeye, sevebilmeye başka bir boyut kazandırmış. Hiç çekinmeden ve karşıdaki kadının sevgisine inanmadan şiirler, yazılar yazmış. Yeri gelmiş küfretmiş, yeri gelmiş mutluluklar dilemiş ama terk etmemiş sevdası, hal böyle iken bu çağın en dayanıksız canlıları olan bizlere bir kaç beden büyük gelen bir kitap bu. Birazdan bildirim ışıkları yanacak, kimimiz okumadan beğenecek, kimimiz ömründe hiç mektup yazmadan geçirdiği zamanı düşünecek, şarkıyı değişecek, yemeğin altını kısacak, kış geldiği için yazlıkları dolabın ücra köşesine kaldıracak ama sevmeyi düşünmeyecek, sevmeyi hiçbir şey beklemeden üstelik. Kabul edelim ki bizler bekleyeniz. Dünyaya alacaklı gibi davranan hiç mektup almayacak ve yazmayacak olan şimdiden kaybedenleriz. Gün henüz bitmeden Oğuz Atay'ın doğum gününde biten bu kitabı bir süre daha kirli sepetinin üzerinde bırakacağım. Leyla sana kızgınım.
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
Reklam
163 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Sabahattin abinin bu kitabının popüler olduğu zamanlarda, yani yanında kahve ile çekilmiş fotoğrafların bol bol like aldığı günlerde soyadımı taşıyan bir iş yerinde esnek çalışma saatlerine fazlasıyla uygun olarak hamallık yapıyordum diyebilirim. İşte o günlerde aldığım bu kitap belki 4 yıldır kitaplıkta duruyordu, bir çoğumuzun şikayet ettiği gibi popüler olan şeylerden yavaş yavaş soğumaya başlamıştım. Araya onlarca kitap, bir sürü bok püsür girmişti, artık şehirden bunalınca sırt çantamızı alıp gidemiyorduk başka şehirlere, şehri bırak bakkala gitmek bile bir uğraş gerektiriyordu. otogarlara yabancı, karton bardakta içilen kahvelere daha yakındık. Değişmeyen tek şey mağlubiyetimizdi. İşte o günler devam ederken artık zamanı geldi dedim Sabahattin abi, kitabı alıp yasak olmasına rağmen arka odasında hala soğuk biralar içtiğimiz kitapçıya gelmiştim. "Günler sarmal bir yay gibiydi" böyle bir kitabı keşke 5 yıl daha okumasaydım dedim kendi kendime, güzel şeyleri erken tüketmeyi sevmeyen ben, sakızlı muhallebiyi çay kaşığıyla yemeye hala devam ediyordum . Sabahattin abi o tablonun önünde şaşkınlıkla dururken, biz önünde o heyecanla durduğumuz her şeyimizi çoktan kaybetmiştik. Bu incelemenin kitapla ilgili olmadığının farkındayım fakat kimin umurunda?
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021314,1bin okunma
·
Puan vermedi
gelelim sizlerin çokta umurunda olmayan fakat benim bunu anlatmak istediğim, kitabı neden yarım bıraktığıma dair sebebe. bazı insanlar vardır, dünyanın bütün acısını kendisinin çektiğini düşünür, tam sen bir şey anlatırken başına gelen ve yaşadığı olayın aslında daha büyük olduğunu ve senin yaşadığın şeyin pek önemli olmadığını anlatır sana, işte 109 sayfalık kitabı 43. sayfada yarım bırakma sebebim tam olarak bu. okuduğum bir kaç hikayeden anladığım kadarıyla yazar başına gelen olayları anlatmaya çalışmış, bütün tatlı su solcuları gibi üniversitede sol görüşlü olup it öldüren şaraplardan içip aşık olmuş... Ve durun tahmin etmeyin aşık olduğu kadını abi dediği ve saygı duyduğu biri ile görmüş... sonra cebindeki son para ile sarhoş olmuş. yetmemiş ölmek istemiş ölememiş, bakmış ölemiyor biraz daha sarhoş olmuş, annesinin reçel kavanozunda aşk varmış, otobüsteki kız ona neden farklı davrandığı ve paso sorup rahatsız ettiği için belediyeye dilekçe verip şikayet etmiş. çok felsefe kitabı okumuş adamımız, kafka'nın bi sözü yazılıydı bi yerde ama unuttum onu. Ama şunu çok iyi anladım eskiden içki çok ucuzmuş.
Büyük Kederler Küçük Öyküler
Büyük Kederler Küçük ÖykülerAli Lidar · İthaki Yayınları · 20191,577 okunma
180 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
bir kilogram sarı leblebi karşılığında şu dergiyi verebilirim açıkçası. bazen büyük bir beklenti ile aldığımız bir şey size o beklentinin karşılığını vermez ya hani, ya da eczacı size yazılan ilacın muadilini verir de içinize sinmez ama artık yapacak bir şey de yoktur. İşte tam öyle bir karambol içindeyim. Benim için hakan günday aşağıdaki cümle ile kalsa kafidir. "Piçler aşık oldukları kadınların kendilerini kurtaracaklarını düşünür. Oysa hiçbir kadın dünyaya bir piçi kurtarmak için gelmemiştir." demem o ki artık hiçbir şeyin eski tadı yok dostlarım, saçlarımızdaki beyazları saymayı bırakıp her gün baktığımız o aynayı temizlemekten vazgeçmeliyiz. sarı leblebi konusunda ciddiyim üstelik.
Kana Diz Kana
Kana Diz KanaHakan Günday · Flaneur Yayınevi · 2020957 okunma
504 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
öyle bi kitap ki içindeki şiirlerin şarkıya dönüştüğünü o şarkıların da uzun yıllardır dilimizde olduğunu ve şiire denk gelince dudaklarınızın arasından çıkan 'vay bee' demek işin aslı burdan geliyormuş dediğiniz, ve şiiri okurken o şarkıyı açıp size tekrar dinlettiren hatta ve hatta bana bu cümleyi nasıl bağlayacağımı düşündürten bir kitap. Hepsi bittiğinde kitabın arka kapağında yazan o hüzünlü cümleyi buraya yazmak istiyorum "Otuz beş yaş'ın birinci baskısı 1946 da Varlık yayınlarının ilki olarak çıkmıştı. Şimdi yedinci baskısını yaparken ne yazık ki büyük şair artık aramızda yaşamıyor. ------- 2 Lira
Otuz Beş Yaş
Otuz Beş YaşCahit Sıtkı Tarancı · Varlk Yaynlar · 196711,5bin okunma
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Tutunamayanlar bir gün bir taşra kasabasından kaçırdıkları bütün trenlere üzülerek tekrar geri gelecekler bu geç kalışın sebebi daha önce söz vermedikleri ve anlaşmadıkları gibi isa-mesih'i beklemeleri yüzündendir sevdiği kadının istediği televizyon ünitesini yapmak için tekrar marangozluğa başlayan isa zamanın nasıl geçtiğini unutmuş ve bütün işi bitirdikten sonra parmak arası sandaletlerini ve trendyol uygulamasından indirimle aldığı levi's pantolonunu giyip ancak yetişebilmiştir. içinden tren rayları geçmeyen şehirlere uğramadan sokağa çıkma yasağı olan 30 il ve Zonguldak için günler artık eskisi gibi geçmeyecektir
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,6bin okunma
50 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Şimdilik bu kitap hakkında herhangi bir şey yazmamayı tercih ediyorum. "Bazen katlanmış kağıdın içinden bir yüzük çıkarır solgun katip - yüzüğün gönderildiği parmak muhtemelen mezarda çürüyordur; en hızlı yardımseverlik duygusuyla gönderilmiş bir banknot nefes aldıracağı kişi artık ne yiyor ne acıkıyordur; çaresizlik içinde ölümü bekleyenler af; umutsuzca ölenlere umut; dermansız dertlerde boğularak ölenlere iyi haberler. Hayat vazifelerine çıkmış ama ölüme koşan mektuplar. Vah Bartleby! Vah insanlık! "
Katip Bartleby
Katip BartlebyHerman Melville · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202212,2bin okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
beğenmedim, en az yüzelli karakter yazmamız lazımmış, o zaman yüzelli karakter boyunca beğenmedim diyebilirim. İncelemeniz en az yüzelli karakter olmalıdır.
Aslında Herkes Haklı
Aslında Herkes HaklıAli Lidar · İthaki Yayınları · 20182,418 okunma
578 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1362 günde okudu
Kitabın giriş sayfasına yazdığım 1 Eylül 2015 sabahını tam olarak hatırlamıyorum, geçen bu dört yıl içinde okurken kenarını kıvırdığım sayfalar ve altı çizili cümleler çok taze duruyor, bütün duygularımdan daha taze ve daha samimi. Bazen bir şeylerin başlamasına bir kitap sebep olabiliyor ama keşke bir kitap yüzünden bitse diyorsun içinden, bir kitap gibi bitse bütün bu olup biten her şey. Yani okuyup bitirdiğinde bile kitaplığının ilk sırasındaki yerini alsa, bazı geceler açıp okusan rastgele bir sayfayı ya da o an hangi ruh hali ile altını çizdiğin o cümleyi anlamaya çalışsan. Az önce paylaştığım alıntılar ilk seferde okuduğum ve altını çizdiğim kısımları kapsıyordu, tabi bütün çizili cümleleri paylaşmadım, bunun için kitabın son sayfasını açıp geriye doğru geldim, keşke hayatta böyle olsaydı sondan başa doğru ilerleseydi her şey, o zaman daha kolay olurdu önce kaybetmeyi bilip sonra sahip olsaydık en sevdiğimiz şeylere.
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Om Yayınevi · 200026,8bin okunma
·
Puan vermedi
hani hiç şiir okumadıysanız tam size göre. İçinde biraz ortadoğu, biraz Allah, biraz namaz ve seccade. Mümin kızlar layklasın sabah namazı kaç rekat? pehhh.
Şarkısızın Şarkısı
Şarkısızın ŞarkısıAlper Gencer · Dergah Yayınları · 2017286 okunma