Akraba açken uzanamasın elimiz ekmeğe. Komşu tasalıysa tasalansın evimiz. İştihayla gülünmez bizde. Az biraz tebessüm edilir, dünya için sevinilse.. |
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Anarın yazmış olduğu diğer kitaplarından tür olarak biraz farklı olan mizahın ağır bastığı okuyunca oldukça fazla tebessüm ettiren kitaplarından bir tanesi.
Galiz Kahraman
Galiz Kahramanİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20143,376 okunma
Reklam
"Bana duyduğun hislerin sevgi olduğundan emin misin?" diye sorduğumda Aaron kaşlarını çattı. Daha iyi anlayabilmesi için, "Sence takıntı değil mi?" diye açıkladım. Aaron'ın yüzünde bir tebessüm oluştu ve dudaklarını yaladıktan sonra bana doğru eğilerek, "Sevgilim, ben sana âşığım," diye fısıldadı. "Ve aşk biraz da takıntıdır."
Hz. Ebû Zer, ta Efendimiz (sas) döneminde Medine dışında küçük bir ev yapmıştı kendisine... O evde hanımı Ümmü Zer ile birlikte kalıyordu. Bir gün ashâbtan biri Ebû Zer'i ziyarete gitti. Evine girince çadırı andıran o evde eşya namına hiçbir şey olmadığını gördü. Biraz da Ebû Zer'e acıyarak: "Ya Ebû Zer! Biraz evine baksan, bazı eşyaları alsan, hanımda rahat etse olmaz mı?" dedi. Ebû Zer, tebessüm ediyor ve diyor ki: "Bizim öyle bir evimiz var ki biz değerli eşyalarımıza önceden oraya göndeririz." Sahibi önce anlamaz, Ebú Zer'in başka bir evi olduğunu zanneder, ama sonra anlar ki Ebû Zer'in kastı bu dünya değil, ahirettir; evden kastı başka bir ev değil cennettir.İşte o böyleydi, hep aynı istikamet ve istikrar çizgisinde devam etmiş, kendisine biçilen zühd çizgisini benzetildiği Hz. Isa'ya layık bir biçimde temsil etmiş, böylelikle de Mesihü'l-Islam/Islâm'ın Mesihi olmuştu.
Sayfa 299Kitabı okudu
Peygamber beldesinin nur çocukları Allah'ın âlemlere "Rahmet!" diye gönderdiği Resûller Serverinin önüne çıkıp dediler ki: - Ey Allah'ın Resûlü, bize bayramlık ver! Allah'ın Sevgilisi cennet sabahları gibi tebessüm ederek Hazret-i Ömer'e buyurdular: - Yâ Ömer! Beni bunlardan satın al! Canı iman şevkiyle kararsız bir hâle gelmiş olan Faruk koştu, bir parça et, biraz hurma ve meyve getirdi. Çocuklara verdi. Kâinatın Efendisi memnun oldular: - Yâ Ömer, dediler. Sen beni Mâlik bin Za'rin Yusuf'u (aleyhi's-selâm),aldığından daha ucuza aldın. O Yusuf'u (aleyhi's-selâm) birkaç dirheme almıştı. Hazret-i Ömer (radıyallahu anh) gün kadar aydın yüzünü Allah'ın Resûlüne çevirip mırıldandı: - Ey Allah'ın Resûlü! Anam babam sana feda olsun. Her ne kadar Yusuf'dan(aleyhi's-selâm) ucuz aldım ise de, ondan güzel ve şirinsin! Alemin Fahri pırıl pırıl güldüler.
Veznedar babama "Ne oldu ağabey, buralara gelmişsin yine?" diye sordu. Babam "Çocuk meğer parasız yatılıyı kazanmış ama belgesi gelmemiş. Durum ortaya çıkınca kaydını yaptırdık ve parasız yatılıya geçiyor," dedi. Veznedar "Oo çok sevindim. Koyunların büyük kısmını kurtardınız maşallah. Nurullah'ın iki aylık masrafını
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.