Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BİRİNCİ NÜKTE Birinci defa ‎يَا بَاقِى أَنْتَ الْبَاقِى bir ameliyat-ı cerrahiye hükmünde kalbi mâsivâdan tecrit ediyor, kesiyor. Şöyle ki: İnsan, mahiyet-i câmiiyeti itibarıyla, mevcudatın hemen ekserîsiyle alâkadardır. Hem insanın mahiyet-i câmiasında hadsiz bir istidad-ı muhabbet derc edilmiştir. Onun için, insan da umum mevcudata karşı bir muhabbet besliyor. Koca dünyayı bir hanesi gibi seviyor. Ebedî Cennete bahçesi gibi muhabbet ediyor. Halbuki, muhabbet ettiği mevcudat durmuyorlar, gidiyorlar. Firaktan daima azap çekiyor. Onun o hadsiz muhabbeti, hadsiz bir mânevî azaba medar oluyor. O azabı çekmekte kabahat, kusur ona aittir. Çünkü kalbindeki hadsiz istidad-ı muhabbet, hadsiz bir cemâl-ı bâkiye mâlik bir Zâta tevcih etmek için verilmiş. O insan sûiistimal ederek o muhabbeti fâni mevcudata sarf ettiği cihetle kusur ediyor, kusurunun cezasını firâkın azabıyla çekiyor.
Sayfa 18 - RNKKitabı okudu
İkinci Yeni'nin özellikleri
İkinci Yeni, artık işlevini yitirdiğini bildirerek, Birinci Yeni'ye başkaldırır. Orhan Veli ve arkadaşlarının başlattıkları akıma çoğun karşıt bir yol tutar. Bu tutu­mun belli başlı özellikleri şöyle sıralanabilir : - İmgeye kapıları yeniden ve sonuna kadar açmak. - Edebi sanatlara özgürlük tanımak. -Basitlik, aleladelik ve sadelik»ten ayrılmak. - Konuşma diline, ortak dile sırt çevirmek. - Halkın yaşamından ve kültüründen uzaklaşmak,. «folkloru şiire düşman» bellemek. - Şehirli «küçük adam>>a, tip çizmeye boş vermek. - Nükte, şaşırtma ve tekerlemeden kaçmak. -Şiiri ustan ve anlamdan kaydırmak. -Duyguya ve çağrışıma yaslanmak. -Konuyu, hikayeyi ,olayı atmak. - «Yoksul çoğunluğa değil, «aydın azınlığa» ses-lenmek vb ...
Sayfa 9
Reklam
Birinci nükte:
Hazret-i Eyyüb Aleyhisselâm'ın zahirî yara hastalıklarının mukabili, bizim bâtınî ve ruhî ve kalbî hastalıklarımız vardır. İç dışa, dış içe bir çevrilsek, Hazret-i Eyyüb'den daha ziyade yaralı ve hastalıklı görüneceğiz. Çünki işlediğimiz herbir günah, kafamıza giren herbir şübhe, kalb ve ruhumuza yaralar açar.
Sayfa 8 - Sözler NeşriyyatKitabı okudu
Gaibane ubudiyet...(1)
İşte insan, şu kâinata geldikten sonra "iki cihet ile" ubudiyeti var: Bir ciheti; gaibane bir surette bir ubudiyeti, bir tefekkürü var. Diğeri; hazırane, muhataba suretinde bir ubudiyeti, bir münacatı (duası) vardır. Birinci vecih (Yön)şudur ki: Kâinatta görünen saltanat-ı rububiyeti, itaatkârane tasdik edip kemalâtına ve mehasinine hayretkârane nezaretidir. Rububiyet: İdare ve terbiye etme ünvanı. Ubudiyet: Kulluk görevleri. 23.söz-2.mebhas-5. nükte
Sayfa 329Kitabı okudu
Risale-i Nur
Pek çok yara, bere içinde epey müddet kaldığı halde, o hastalığın azîm mükâfatını düşünerek kemal-i sabırla tahammül edip kalmış. Sonra yaralarından tevellüd eden kurtlar, kalbine ve diline iliştiği zaman, zikir ve marifet-i İlahiyenin mahalleri olan kalb ve lisanına iliştikleri için, o vazife-i ubudiyete halel gelir düşüncesiyle kendi istirahatı
Geri17
120 öğeden 106 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.