Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yalancı Çoban hikâyesi: Bir köyde adamın birini çoban diye tutmuşlar. Bir gece bu çoban "Koşun, sürüye kurtlar geldi!" diye bağırmış. Koşup gelmiş köylü, bakmışlar bir şey yok. Anlamışlar ki kötü bir şakadır bu. Çoban bu şakayı iki defa daha tekrarlamış. Bir başka gece sürüye gerçekten kurtlar gelmiş. Çoban "İmdat kurtlar geldi!" diye bağırmış ama köylüler bu kez gitmemişler, bu yine yalan söylüyor demişler. Kurtlar sürüye büyük zarar vermiş. İş işten geçtikten sonra köyün ihtiyar heyeti oturup düşünmüş. Muhtar "Bütün suç çobanda" demiş. Heyetten bir ihtiyar "Asıl suç bizde, birkaç defa kandırıldıktan sonra atmalıydık bu çobanı işten" demiş. Muhtar "Atmak istedik ama yerine kimse talip olmadı" diye karşılık vermiş. İhtiyar "O zaman biz bu zararı hak ettik" diye karşılık vermiş. Kıssadan hisse: Nice tüccardan, politikacıdan kazık yer de bazı dürüst insanlar, kendileri o işleri yapmazlar, basit görürler, başkaları yapsın isterler, başkaları yapınca da "Kazık yedik" diye sızlanıp dururlar. Dürüstler uzak kaldıkça yönetimden, üçkâğıtçılar ayrılmaz yerinden.
Bizde bilirdik sevgiliye karanfil almasını, lakin aç idik yedik karanfil parasini... Yılmaz Güney
Reklam
Tabudumu Gıdıklama
bizde bildirdik sevgiliye karanfil almasını lakin aç idik yedik karanfil parasını
Menekşe Bizde bilirdik yâre giderken Menekşe yollamasını Ama arkadaşlar açtı Yedik menekşe parasını
Geri116
251 öğeden 241 ile 251 arasındakiler gösteriliyor.