"Ben 1. Dünya Harbi'nin müttefiklerimiz için iyi netice vereceğine itimat etmiyordum. Fakat emrivakiden sonra bulunduğum cephelerde harbi başarıya ulaştırmaya çalıştım… Başkomutan Vekili Enver Paşa, her hareketinde bir ordu mahvederdi: Sarıkamış'ta olduğu gibi… O ve arkadaşları zaten daha evvel Türk milletini ve ordusunu tabii
— Kemal, Kemal! Bizi rahat bırak! Sonra vicdanen mesul olursun. Biz öyle şeyler yapacağız ki, neticesinden sen de memnun olacaksın, dünya da hayretler içinde kalacaktır!
"Çocuklarıyla sohbet etmezler. Çocuklarının hayatları ilgilerini çekmez. Boş vakitlerinde onları biraz sevip ellerine şeker ve oyuncak verip şöyle söylerler:
'Haydi çocuklar! Kendiniz oynayın!'
Söyledikleri aslında şudur:
'Gözümün önünden kaybol. Ne yaparsan yap. Yeter ki bizi rahat bırak.'"
Daha Malfoy ağzını açamadan, "Ne var?" dedi saldırganca.
Parlak Sarı saçları ve sivri çenesi aynı babasınınkilere benzeyen Malfoy, "Terbiyeni takın, Potter, yoksa seni cezaya bırakmak zorunda kalırım," dedi kelimeleri yaya yaya. "Çünkü sen sınıf başkanı olamadın ama ben oldum, bu yüzden de sen ceza veremezsin ama ben veririm."
"Evet," dedi Harry, "ama sen rezilin tekisin, ben değilim, bu yüzden şimdi git de bizi rahat bırak."