DOĞAYA KARŞI HER SAVAŞ KAYBEDİLİR!
doğanın genetik kodlarıyla oynarsak; doğanın kanunu devreye girdiğinde ona karşı yani bir nevi kendimizle savaşmamız gerekecek. peki buna ne kadar hazırız. gün geçtikçe keşfettiğimiz ya da keşfetmeyi umduğumuz şeyler çoğalarken aynı zamanda kendi sonumuzun getirmeye başladığımızın farkında mıyız? yeni yeni hastalıklar ve virüsler bulurken aslında doğanın bağrında bulunan bu şeyleri hatta ona karşı savaş vermemiz gerektiğini bende bilmeme rağmen bunu yaparken doğanın yüreğine hançer saplamak? hatta o kadar derine doğru ilerliyoruz ki! korkarım doğa öcünü çok kötü bir şekilde alacak. ve zaten zaman zaman bunu gösteriyorda. ancak buna gücümüz var mı? evet elimizde bilim var. bazen cevapsız kalsa da elimizde olan bu bilimi doğaya karşı değil de doğanın o muhteşem dilini anlamak ve onunla bir anlaşma yaparak denesek! çünkü zaman geçtikçe bizde doğa gibi yaşlanıyoruz. ve yaşlanan doğamızı gençleştirme çabalarımız var mı? tıpkı sonsuz bir gençlik iksiri aramak gibi. ancak bu iksiz veya ütopya yine doğanın dilinde mevcut mu? bu ve bunun gibi soruları gündeme alarak doğayı önce doğa için sonra kendimiz için korumalyız. yani bencil ve çıkar bir yaklaşımla değil. unutmamak gerekir ki biz ne kadar egoistsek, doğa da o kadar egosit. onunla yapacağımız tüm savaşları kaybederiz. sonuç olarak bizlerde doğanın bir parçası olduğumuz gibi önce kendimizle anlaşma sağlamalı ve bunun bilincinde doğaya davranmalıyız. ve güzel bir film önerisi; vesper.
"insanlar uykudadır, ölünce uyanırlar."
#Gazze'de bugün son 75 yılın en şedid, en gaddar, en vahşi 37. günü Biz bir benzerini #Bosna'da da, Arakan'da da, #DoğuTürkistan'da da, Afganistan, Irak, Suriye, Yemen ... Müslümanların olduğu hemen her coğrafyada gördük. Ve suskunluğumuz, duyarsızlığımız, "bana ne"ciliğimiz, "bana dokunmayan yılan"cılığımız, #reelpolitik düşüncemiz, #siyasî gerekçelerimiz, #ekonomik ve #global tereddütlerimiz, #konjöktür deklemimiz vesaire vesaire nedenlerle oluşan sessizliğimiz bir sonraki zulmûn bir öncekini hafifletecek kadar(!) vahşi olmasına olanak sağladı. Zalim, gücünü kendi yandaşlarından, cesaretini ise avamın pısırıklığından, ûmeranın satılmışlığı/çıkarcılığı/korkaklığından aldı. Orada bir avuç #iman sahibi #mücahit asker ve halk, canını ve malını cennet karşılığında Allah'a satarak en kârlı ticaretini yaparken bizler rahatımızdan ve konforumuzdan bile taviz vermeye yanaşmayarak ümmetin en zelil topluluğu olmaya gönüllü oluyoruz! Şüphesiz bizim de kendimize göre hesaplarımız var. Ancak hiç düşündük mü? Hesap görücü olan ve kendisi de davranışlarımızda şahit olan mahkemenin hakimi, bunun hesabını sorduğunda vereceğimiz cevap bizi kurtarmaya yetecek mi? ... Rabbim bizi uyumadan evvel uyananlardan eylesin.
Reklam
Önemli bir gelişme Filistin İstişare Toplantısı Bugün Diyanet İşleri Başkanımız, Başkan Yardımcılarımız, İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Mehmet Görmez Hoca, İlim Yayma Vakfı Başkanı Bilal Erdoğan Bey, İhh, Hüdayi, Mttb, Hayrat, Cihannüma, Beşir, Birlik Vakfı, Tügva, Tgsp, Çare Derneği, Çare Uluslararası İlim ve Araştırma Vakfı gibi
Fight club - dövüş kulübü
-Sahip olduklarının bir gün kölesi olursun. -Başka bir yerde, başka bir zamanda uyanabilseydim, başka bir insan olarak uyanabilir miydim? -Sizler işiniz değilsiniz. Sizler paranız kadar değilsiniz. Sizler bindiğiniz arabalarınız değilsiniz. Kredi kartlarınızın limitleri değilsiniz. Sizler iç çamaşırı değilsiniz. Sizler dünyanın dans edip şarkı
Tüm yaşananların kökleri çocukluğun derinliklerinde saklı değil miydi? Heybemizde neler biriktirmedik ki; üzüntüler, mutluluklar, acı, kader, heyecan... Heybemiz anılarla dolu. Eğer biz bu heybeyi yük olarak görürsek taşımakta zorlanırız ve tökezleriz. Niye geçmişimizle barışık değiliz ki? Anne karnında başlıyor bizim hayatımız. Kimimiz şanslı
T*rkiye
"Elbette bizim de hatalarımız ol'muştur'." Güççedir bu fakiri aldatmak, Yüzdürüp sonra kündeden atmak. Gözünü aç da sen bana bir bak, Ben senin itibarını sikeyim! Yani Neyzen diyor ki, insan yalancı olabilir, riyakar olabilir, ahlaksız olabilir, düpedüz kötü de olabilir ancak aptal değildir. Kim ne bok yiyorsa, yediği boku önce o, sonra da suratlarına sıçtıkları bilir. Suratına sıçıldığında "ya rabbi şükür" diyen en iyi bilir.
Reklam
89 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.