Herkesin hep bir ağızdan kadın düşmanlığıyla suçladığı Schopenhauer’ın bunun ötesinde incinmiş bir ruh ve üretkenlikle işleyen bir zihnin harmonisi olduğunu hep düşündüm. Bugün bitirdiğim kitapta ise buna emin oldum. Kadın-erkek ilişkilerine ben bile böyle güvenli bir tutum sergilemiyorum ve optimist bir insan yazsa ancak bu kadar yazabilir:
“İlişki tamamen doğalsa, duygu paydaşlığı ve doğamızı idare eden yasalar ile iki kişinin mutluluğunun bütüncül sentezi olacaktır. Bu, tek kelimeyle var olabilecek en büyük mutluluktur.”
“Kadınlar hakkında son sözümü henüz söylemedim; bir kadın sürüden ayrılmayı veya sürünün ötesine geçebilmeyi başarıyorsa, durmaksızın ve bir adamdan daha fazla gelişiyordur.”
Tespitler -karşılıklı sevginin varlığından emin olma hali, sahip olmanın, yani fiziksel haz ve zevkin eksikliğini hiçbir şekilde karşılayıp insanı avutamaz gibi- yazarın hem kendisini hem okurunu çok tatmin edici biçimde nesnelliğe dayalı olup bundaki başarısına rağmen tespitleri masaya yatırdıktan sonra ortaya çıkan çıkarımlar -her aşık olma
Başucu kitabım, nasıl alt üst edildiğimin öyküsü, sayfalarının savruluşundaki merkazkaç kuvvetini bulmak istediğim enfes parça, rüyalarıma giren, aşkım, aşkım...
DianaCarlos Fuentes · Can Yayınları · 201496 okunma